"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Korkma, korkma

Misbah ERATİLLA
26 Temmuz 2025, Cumartesi
1943 yılında Bediüzzaman ve Nur Talebeleri, Denizli hapsine getirilir. Ardından hafız, hoca, ehl-i Kur’ân, büyük İslâm âlimi Gönenli Mehmet (Mehmet Öğütçü) de cezaevine getirilir. Hapishanede, Bediüzzaman’ın yanına gider. Bediüzzaman:

“Hoş geldin Muhammed Efendi, hoş geldin. Sen burada lâzımdın. Korkma! Korkma!” der.

Gönenli Mehmet: “Korkum yok efendim” diye cevap verir.

Cezaevi yönetimi, Gönenli Mehmet’e “Hangi koğuşu istiyorsun?” diye sorar. Gönenli Mehmet:

“İdamlıklar neredeyse, beni oraya verin” der. Katillerin olduğu koğuşa gider ve aralarında yaşamaya başlar.  Nur Talebeleriyle birlikte tarihe geçecek bir hapishane hayatı yaşar.

Mahpuslardan biri Gönenli Mehmet’e:

“Seni Denizli Cezaevi’ne niye getirdiler?” diye sorar.

Gönenli: “Hadise sırasında bir beldede benim ismimi de bulmuşlar. Bunun üzerine bizi de alıp hapsettiler.” der.

Dokuz aydan biraz fazla süren mahpusluğun ardından mahkeme, beraat kararı verir ve tüm mahpuslar cezaevinden çıkar. Bediüzzaman, yeni sürgün yerini bir otel odasında bekler. Sonunda, Emirdağ’a gönderilir.

Yıllar sonra Gönenli Mehmet, Bediüzzaman’ın İstanbul’a geldiğini duyar ve onu Fatih Camii’ne davet eder. Bediüzzaman: “Başkalarına haber vermez ve beni halka göstermezse gelirim.” der.

Gönenli, hemen Hünkâr Mahfili’ni hazırlar. Bediüzzaman camiye gelir ve Hünkâr Mahfili’nde onun imamlığında namaz kılınır.

Sonraki yıllarda Gönenli Mehmet şöyle der:

“Ya Rabbi! Bu zatın bende hiç kısmeti yok mu?” diye düşünürdüm. Evime davet ediyordum, gelmiyordu. Devamlı olarak: ‘Söyleyin Hafız Mehmet’e, sakın sakın yanıma gelmesin.’ diye hocalarla haber gönderiyordu.”

Bir Kurban Bayramı sabahı, namazdan sonra Gönenli’nin kapısı çalınır.

“Muhammed kardaşım! Muhammed kardaşım!” diye bir ses duyar. Kapıyı açar, Bediüzzaman boynuna sarılır:

“Sen Kur’ân’a çok hizmet ediyorsun. Benim yanıma gelenleri çok taciz ediyorlar. Seni taciz etmemeleri için, ‘Benim yanıma gelmesin.’ diye haber gönderdim. İstanbul’da hiçbir kimsenin evine gitmemeye karar vermiştim” der.

Yanındaki talebeye işaret ederek:

“Ver kabımı, kısmetimi versin.” der.

Bediüzzaman: “Bu zatın kısmeti yok mu? Kısmetimi almaya gelmişim” diye ekler.

Evde yumurta tatlısı vardır. Gönenli ondan ikram eder.

Bediüzzaman:

“Bir Müslüman beldede bayram olsa, oranın din büyüğünü ziyaret etmek vaciptir. Mademki bu kardeşimiz Hazret-i Kur’ân’a hizmet için ortaya çıkmış, ben de onu bu beldenin şeyhülislâmı kabul ederek ziyarete geldim.” der.

Gönenli Mehmet:

“Allah şefaatine nail eylesin. Bediüzzaman’a çok şey borçluyum. Cesaret ve kuvveti kendisinden aldım.” der.

Bediüzzaman ise şöyle der:

“Biz Kur’ân’ın mânâsına çalışıyoruz; Gönenli Mehmet Efendi ise lâfzına çalışıyor. Onun talebelerini kendi talebelerim gibi Nur Talebesi kabul ediyorum.”

Bir Nur Talebesi: “Üstadım, onlar Risale-i Nur okumuyor.” deyince, Bediüzzaman:

“Cidden talebem olarak kabul ediyorum.” diye karşılık verir.

Gönenli Mehmet hiçbir tarikata bağlı değildi.

“Biz Resûlullah’ın yolundayız.” derdi.

Ancak tasavvufun zühd ve takvâ çerçevesinde öngördüğü bütün fazilet ve üstün meziyetlere sahip olduğu için halk onu bir veli gözüyle görürdü.

Söylediklerini ve yaşadıklarını korkmadan ve cesaretle ifade edenler için hiçbir engel, onları yollarından alıkoyamamıştır.

Kaynak: 

Necmeddin Şahiner – Son Şahitler-II

Okunma Sayısı: 722
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı