"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Ona dua edildi”

Misbah ERATİLLA
12 Temmuz 2022, Salı 11:17
3 Şubat 1932 tarihine rastlayan Kadir Gecesinde, Ayasofya Camiinde Türkçe Kur’an, tekbir ve kamet okunur.

18 Temmuz 1932 tarihinde ise Diyanet İşleri Başkanlığı, tüm camilerde Türkçe ezan okunması kararını resmi olarak duyurur. Emirlere uymayanlar hakkında kanuni işlemin yapılacağı belirtilir. Bu durum gerçekleşmeden birkaç yıl önce 1930 yılında Bediüzzaman Hazretleri Barla’da harap halindeki Mus mescidini tamir eder ve bu mescitte fahri imamlık yapar. Bediüzzaman Hazretleri Mus mescidindeki fahri imamlığına devam ederken Türkçe ezanın okunması resmileşir. Bediüzzaman’ı Barla’da çekemeyen düşmanları bu durumu fırsatı bilerek “Camide ezanı Arapça okuyor!” derler. Bir sabah namazı vaktinde jandarma, Barla Nahiye Müdürü Cemal Can ve başöğretmen aynı zamanda Barla İlkokulu müdürü Tevfik Tığlı mescide bir baskın düzenlerler ve ardından tutanak tutarlar.

Bediüzzaman Hazretleri bu olayda en çok dost bildiği Barla nahiye müdürü Cemal Can’ın baskın düzenleyenlerin arasında olmasına üzülür. O gün yaşanan olayı şu şekilde ifade eder: “Bir müdür, dost iken, âmirlerinin hatırı için ve ehl-i dünyanın teveccühünü kazanmak fikriyle şahsıma değil, hizmetkârlığım cihetinde rakibâne ve düşmânâne bir vaziyet aldı. Maksadının aksiyle tokat yedi. Ümit edilmediği bir meselede iki buçuk seneye mahkûm edildi. Sonra Kur’an’ın hizmetkârlarından dua istedi. İnşallah belki kurtulacak, çünkü ona dua edildi."

Baskın olayından çok önce Cemal Can görev yaptığı yerde bazı olaylar yaşar. Cemal Can, Barla’ya nahiye müdürü olmadan önce polisti. Bir gece devriye gezerken bir sarhoşun taş atarak çarşıda bir dükkânın camını kırdığını görür. Cemal Can, sarhoştur ne yaptığını bilmiyor diye koluna girer ve onu evine götürmeye çalışırken yolda karakoldaki komiseri ile karşılaşır. Komiser, Cemal’e ne yaptığını sorar. Cemal, olanı olduğu gibi anlatır. Komiser sarhoşun yaptıklarına sinirlenir ve sokak ortasında sarhoşu dövmeye başlar. Sonra karakola götürür, orada da dövmeye devam eder. Daha sonra sarhoş bırakılır ve evine gider. Sarhoş o gece yaşanan dayak olayını daha sonra mahkemeye taşır ve işin peşini bırakmaz. İstediği sonucu alamayınca Ankara’ya gider yüksek mercilerde şikâyette bulunur. Hatta sesini daha çok duyurmak için zamanın başbakanı İsmet İnönü’nün arabasının önüne kendini atarak şikâyetini ona da söyler. Böylece olay büyür. Burdur valisi devreye girer. Şikâyetler ve mahkeme safhası devam ederken Cemal Can önce Sütçüler’e ardından Barla’ya nahiye müdürü olarak atanır. Mahkeme ve şikâyetler devam eder.

Ne zaman ki Bediüzzaman’ın fahri imamlık yaptığı camiye baskın düzenlenerek Arapça ezan okuyor diye tutanağı tutulur, işte o zaman Cemal Can’ın mahkûmiyet kararı da çıkar. Ne yapacağını şaşıran Cemal Can, boynunu bükerek Bediüzzaman Hazretlerinden dua ister. Ona dua edilir. Cemal can kararı temyize gönderir. Uzun uğraşlardan sonra karar bozularak hadise atlatılmış olur.

Kaynak:

Necmeddin Şahiner- Son Şahitler-1

Okunma Sayısı: 1830
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • ihsan

    12.7.2022 14:06:27

    Allah razı olsun Hocam.

  • Mehmet Emin Bozkuş

    12.7.2022 14:01:44

    Eyvallah Misbah Hocam

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı