"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Azerbaycan-Ermenistan mutabakatı

Muhammet ÖRTLEK
12 Ağustos 2025, Salı
Beyaz Saray’da 08 Ağustos 2025’te ABD Başkanı Donald Trump’ın aracılığıyla Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev ve Ermanistan Devlet Başkanı Nikol Paşinyan, “Barışa bağlılıklarını göstermek ve Zengezur Koridoru’ndaki bağlantı anlaşmazlığına muhtemel bir çözümün parametrelerini belirlemek için ortak mutabakat imzaladılar”.

ABD yönetiminin yaklaşık bir yıldır taraflar arasında ortak zemin aradığı biliniyor. Aslında belirtilen hazırlıkların son aşaması Aliyev ve Paşinyan’ın 10 Temmuz 2025’te Birleşik Arap Emirlikleri’nin başşehri Abu Dhabi’de bir araya gelmeleriydi. Daha öncesinde de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 28 Mayıs 2025’te Azerbaycan’ı ziyareti ve Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif’in de katılarak, liderlerin gerçekleştirdiği üçlü zirvede de Azerbaycan-Ermenistan konusu görüşülmüştü.

İmzalanan mutabakattan üç temel çıkarım yapılabilir. “Birincisi, Ermenistan, Azerbaycan’ın Nahçıvan’a ve Ermenistan’ın daha geniş ticaret yollarına bağlantısı için bir rota/yol inşa etmek üzere ABD ile birlikte çalışacak; ikincisi, iki ülkenin imzaladığı metinde herhangi bir değişiklik olmayacak; üçüncüsü, her iki taraf da mevcut statükonun tersine çevrilemeyeceğini beyan ediyor. Başka bir ifadeyle, taraflar, gelecekte meydana gelebilecek herhangi bir revizyonist yaklaşımı (tarihî düşmanlıkları/politikaları) bastırmayı taahhüt ediyorlar”.

Washington’da imzalansa da mutabakatın kalıcılığı, Bakü ve Erivan’ın ikili diyaloglarının sürdürülebilirliğine bağlı. ABD yatırım ve altyapı finansmanına destek sağlayacak. Ancak taraflar ikili diyaloğu sürdürebilirlerse, barışı dış aktörlere devretmek zorunda kalmazlar.

Mutabakat, bölgede barışın tesisi adına ümit verici. Fakat Azeriler ve Ermenilerin tarihî hafızalarında yer etmiş bir güvensizlik vardır. Dolayısıyla Aliyev ve Paşinyan süreci akamete uğratabilecek revizyonist, irredentist (kaybedilen toprakları geri alma) ve aşırı milliyetçi söylemlere/hareketlere karşı, manevra geliştirmek durumundalar. Bunlardan birisi karşılıklı kazan-kazan fikriyle ekonomik ilişkiler geliştirilmesidir. Yani ortak çıkarlara dayalı ekonomik ilişkilerle, iki ülke arasında ve bölgesel istikrar anlayışının taraf ülkelerin insanlarının günlük hayatlarına yerleştirerek, işbirliğinin sadece diplomatik olmadığı ortaya konulmalıdır.

Zaten Gürcistan sınırındaki Bagrataşen-Sadakhlo sınır hattındaki pazardan Ermeniler ve bölgedeki Azerilerin karşılık alış-verişleri, iki toplumun sosyolojik tabandan başlayarak bir şekilde ilişki kurduklarının örneğidir. Ekonomik ve kültürel özellikteki faaliyetler, toplumun en alt katmanından yukarı yönlü başlaması muhtemel kalıcı barış hareketine ivme kazandırabilir. Böylece çatışmanın hem yapısal, hem de toplumsal boyutlarıyla çözüme ulaşması ihtimal dahilindedir.

Ayrıca Azeri ve Ermeni toplumunda yıllarca “eğitim, medya, tarihî, siyasî,” vb. söylemlerle birbirini ötekileştirme süreci yaşandı. Ötekileştirmenin sonlandırılmasında da karşılık uzun soluklu kapsayıcı diyaloglara ihtiyaç var.

Diğer taraftan Rusya, taraflar arasında tek arabulucu olmak isterken, imza için Washington’un seçilmesinde, Azerbaycan ve Ermenistan’ın dış politika tercihlerinde Rusya’dan uzaklaşıp ABD’ye yaklaştığını söylemek için henüz erken.

Ancak Rusya’nın, Ukrayna’yı işgaliyle Kafkasya’da olumsuz etkilendiği, Moskova’nın çözüm üret(e)memesinin de Azerbaycan ve Ermenistan’ı ABD’ye yaklaştırdığı, Washington’un da bundan yararlandığı düşünülüyor.

Trump’ın önceliği Ukrayna ve Gazze’ydi. Bu iki cephede barışta ilerleme sağlanamayınca, Trump, yönünü Kafkasya’ya döndü. Hazırlığı tamamlanan mutabakat imzalandı. Birileri “Trump’a Nobel Barış Ödülü" atfederken, mutabakatın pratikteki faydaları henüz net değil. Aliyev, barış anlaşması için Ermenistan Anayasası’nda değişiklik yapılmasında ısrarcı. Bir de Ermenistan’ın kontrolünde açılmasında uzlaşılan Zengezur Koridoru’nun, bir ABD şirketince işletileceği” bildiriliyor.

Böylece ABD’nin; Kafkasya’da etkisini arttırarak bölgede Rusya-İran-Çin’in siyasî, ekonomik ve askerî gücünü zayıflatma stratejisinin başarılı olması kuvvetle muhtemeldir.

Okunma Sayısı: 156
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı