"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kuşlar, en çok yuvalarında vurulur

Mustafa ORAL
04 Aralık 2019, Çarşamba
Tarih içinde hizmet ve hicret kol kola gider.

Kuşlar, en çok yuvalarında vurulur. Durgun su bir zaman sonra bulanır. Durulmak için vakti geldiğinde yuvadan uçmak, menzili terk etmek gerekir. Bebek bile bir sıcak kuş yuvası olan rahmi vakti geldiğinde terk eder. Ama insan öyle değildir. Dünya gurbet yurdu olduğu halde ana vatanı, kendini kuş, dünyayı yuvası bilir, terk etmek istemez. Oysa vahşi hayvanlar kokusundan tanır da yuvasında avlar. Kuş dediğin göklerde uçmak için yaratılmıştır. Hürriyetin simgesidir. Kafeste tutulmayı da, yuvada vurulmayı da kabullenmez.

Şimdilerde insan gökleri unuttu, kendini göğüs kafesine hapsetti. 

Göğe bile bir isim buldu: Gökkafes. Kendini içine hapsettiği için kuşları kafese hapsetti. Yalnızlığını kuşlarla gidermeye kalktı. Hâlbuki ona düşen göçmen kuş olmaktı. Şimdilerde şehirler kocaman kafes oldu. Şimdilerde dünya kocaman kafes oldu. Kimse dünyadan ayrılmak istemiyor. Göçmen kuşlardan alacağımız ne çok ders var. Onlar hep sıcak iklimlere göç ederler. İnsan başka dünyalara göç edebilse bir zamanlar yaşadığı yerin ne kadar da soğuk ve sıkıcı olduğunu anlayacak. Beden hücreleri 6 ayda değişir de insan değişmek istemez. Sabitkadem olduğu yerde kalmak ister. Hâlbuki yeni yer demek yenidünya demektir.

Göçmen kuşlar hicret kuşlarıdır. Daima muhacirdirler. Yenidünyaları tanımak, daha sıcak iklimlerde kanat çırpmak, daha farklı renklerle, seslerle, görüntülerle tanışmak için sık sık yuva değiştirirler, gökler arasında taşınır dururlar. Umulur ki gittikleri yerlerde onlara seyrederek Rabbinin güzelliğiyle tanışacak birileri vardır.

En hafif uyku kuş uykusudur. Kuşlar can korkusuyla tedirgin uyurlar. En küçük kıpırtıda uyanırlar. En büyük düşmanı yılandır. Onları yuvalarında avlar. İnsan dünyada kuş yuvasındadır. Kuş yuvasında kış uykusuna daldığında sireti yılanlaşmışların saldırısına uğrar. Yılan bile her yaz gömlek değiştirir. Ne gariptir insan kazandığı şeyleri kaybetmek istemez, kat kat giydiği kirlenmiş dünya gömleklerini çıkarmak istemez. Emanet olarak verilen bedenini mülkü bilir de başkası için rahatını bozmaz. İnsan şüphesiz rahatına çok düşkün. Kuş sütü içip, kuş tüyü yataklarda uyumak ister. Kuş kadarcık canın varken niye bu dünya uykusu ve telâşı… İnsan pek hırslıdır. Bir taşla iki kuş vurmak ister. Hem dünyayı hem de ahireti gönlüne koyar. Üstüne bir yük düşse deve kuşu gibi başını kuma sokar. Gözü tanede olan kuşun ayağı tuzaktan kurtulmaz. Oysa garip kuşun yuvasını Allah yapar. İnsan azmetsin, yerde yatan yumurtayken gökte uçan kuşa döner. Kuşlar her işini kendisi yapar. Kanadına kira istemez. Rabbinden başkasına boyun eğmez. Kuşlar Rabbimizin Cemal’inin aynasıdır. Şimdilerde birçoğumuz yırtıcı kuş olduk. Oysa yırtıcı kuşların ömrü az olur. Bazen gönül kırılır. Gönül kıran ağzıyla kuş tutsa kırık gönle söz geçiremez. Şimdilerde hepimiz borç içinde yaşıyoruz. O kadar çok hakka girdik ki. O kadar çok kalbi kırdık ki. Sözün özü, uçan kuşa borcumuz var. Ne gariptir ki uçan kuştan medet umuyoruz.

Günler gelip geçmekte, can kuşu ebedî göçe hazırlanmakta. Vakti gelince kuşlarını alıp gider gök. Vakti gelince can kuşu uçar gider. Vakit gelmeden uçmaya bak. ‘’Kuş ölür, sen uçuşu hatırla!’’ Cennette ruhlar kuşların kanatlarında uçar. İnsan kendini dünyada göçmen kuş gibi bilip de dünyada yer edinmeye kalkmasa Cennette kuşların kanadında kanat çırpacak…

Çocuklar kuşlara özenir, uçurtma yapar. Büyüyünce kirlenir, uçurtma yerine uçak yapar. Ebrehe de bir zamanlar çocuktu. Onun zamanında savaşlar uçakla değil fillerle olurdu. Allah Resulü (asm) dünyaya teşrif etmezden kısa süre önce fillerden oluşan ordusuyla dünyanın kalbi Kâbe’ye saldırmıştı. O gün Ebâbil kuşları lerzeye gelmiş, âlemlere merhameti getirecek çocuğu (asm) korumak için harekete geçmiş, koca koca filleri darmadağın etmişti. Ebrehe kaçacak yer aramıştı. Ebabiller Ebreheleri mağlûp eder. Sen Ebâbil oldun da filler dize gelmedi mi. Ebabiller Kâbe’yi ve Sevgiliyi (asm) koruyordu. Sen neyi koruyorsun? O günden sonra kuş sevdası yüreklerde yer etmişti. Bu sevdayı yıllar sonra şefkat peygamberi kuşu vefat eden çocuğu ziyaret edecek dereceye getirmişti.

Yürek bir çift güvercindir. Hz. Muhammed (asm) gelmiş geçmiş, ezelden ebede kanatlanan en güzel göçmen kuştur. Çilesi dolduğunda, hizmeti tamama erdiğinde Hz. Ebubekir’le Medine’ye göç eder. Siretlerine yılanların sindiği adamlar tarafından takip edildiklerinden dağın koynundaki Sevr Mağarası’na sığınırlar. Bir çift yaban güvercini ve örümcek hemen harekete geçer. Örümcek mağara kapısına ağını kurar, güvercinler üstüne yuva kurar. Ah ki dünya bir örümcek ağıdır, insan örümcek ağına yuva kurar. Oysa evlerin en zayıfı örümceklerin evleridir. Ne gariptir ki gönüllerini örümcek ağları kaplayan yılan siretli adamlar örümcek ağı üzerindeki yuvayı görünce mağarada hayatın olmadığına hükmedip geri dönerler. Hâlbuki başlarını azıcık eğseler hicret yolcularını göreceklerdir. 

Bediüzzaman da bir göçmen kuştur. Büyük dedesi Hz. Muhammed’den (asm) mayasını almıştır. Hayatı hizmet ve hicretle geçer. Bütün varlıkla, en çok da kuşlarla arası iyidir. Barla, Medine’yi andıran güzellikleri barındırsa da kuş ruhlu Sıddık Süleymanlarla birlikte yılan ruhlu Süfyanlar da vardır. Üstad onları yılan suretinde görür.

Sıddık Süleymanlar Bediüzzaman’dan kuş dilini öğrenirler. İnsan onun yanında dünyayı kuşlardan ibaret sanıyor, yılanlar aklına bile gelmiyor. Fakat bu olay onlara ders olur. Üstadın Barla’daki evi yılan ruhlu insanlardan sığındığı yuva ve mağara olur. Sıddık Süleymanlar sabahlara kadar kapısında nöbet tutarlar. Sevr’de Hz. Ebubekirler, Barla’da Sıddık Süleymanlar. Sevr’de Asr-ı Saadet, Barla’da Asl-ı Saadet...

Okunma Sayısı: 5283
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Kasım Özdemr

    4.12.2019 10:58:31

    De ki velhasıl burası dünya; kış kışlığını, kuş kuşluğunu...

  • Ali R. Yardimoglu

    4.12.2019 09:56:38

    ....tebrik ederim, hem gayet edebi, hem mantik ilmiyle teşbih ve mukayeseler ahenginde, harika denen 1 misal nesir makale; barekAllah......

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı