Kimi tokluktan ölürken kimi açlıktan ölüyor! Kimi gereksiz mutluluk yaşarken kimi mutsuz!
Bir tarafta yangınlar bir tarafta havai fişekler patlıyor!
Yangın söndürmek için insanlar seferber olurken Cehennem yangınını söndürmek için seferber olan ne kadar az!
Kimi herkesi terbiye etmekle uğraşırken nefsini es geçip aklama peşinde!
Ölüm unutulmuş halbuki ensemizde! Ölümden bahsetmek rahatsız ediyor birilerini!
Empati kurmak, başkasının derdiyle dertlenmek nadir insanlara kalmış!
Huzur malda mülkte değil, huzur iman Kur'ân hizmetinde!
Yıllar içerisinde yozlaşma nirvana yapmış!
Eğer bu kafayla gidersek sonu yakın dünyanın!
Ey Nurcular
Silkinelim kendimize gelelim.
Risale-i Nur'a sımsıkı sarılalım.
Hem okuyup amel edelim, hem olabildiğince kişiye ulaştıralım.
Ancak meslek ve meşrepten taviz vermeden.
Risalelerde fani olalım, meylürrahat olmayalım.
Başkasına gösterdiğimiz toleransı önce ve daima dava arkadaşlarımıza gösterelim.
Şahs-ı manevîyi incitmekten korkalım.
Ne kadar ders varsa katılmakta çaba gösterelim.
Bahane üretmeden. Zira ömür kısa verilen süre bitmek üzere.
Başsız gövdemiz, gövdesiz başımız kalsa derse devam edelim tıpkı Zübeyir Ağabey gibi.
İnsanları incitmeyelim ama Rabbimizin rahmetini hiç incitmeyelim.
Sosyalleşelim ama en çok birbirimizle sosyalleşelim. (müfritane irtibat)
Kimsenin iltifatı, yergisi, ilgisi, gıybeti bizi etkilemesin. Rabbimizin rızası yeter onu kazanmalı.