Kinyas Kartal, Kafkas kökenli bir şahsiyetti. 1900 yılında mezkûr topraklarda dünyaya gelmiş, genç yaşlarında Van’a gelerek yerleşmiştir.
Van’da ”Burukî” aşiretinin ileri gelen ağasıydı. Çevrede ve mensup olduğu aşiretin fertleri arasında, kendisine ”Kinyaz ağa” ve ”Ape Kinyas” lâkabıyla hitap edilerek anılırdı.
Van’da uzun yıllar Adalet Partisi’nden seçilerek milletvekilliği yaptı. Demokrat bir şahsiyetti. Ayrıca, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı görevini de deruhte etmişti.
Kendisiyle, milletvekilliği döneminde defalarca görüşenlerdenim. Son olarak bir seçim arefesinde, Rahmetli Ali Uçar Bey’le birlikte, seçim yazıhanesinde görüşmüş, uzun uzadıya sohbet ederek, Bediüzzaman’la alâkalı hatıralarını dinlemiş ve notlar almıştık.
“Ben, Bediüzzaman’ın hayranıyım” diyerek, Bediüzzaman Hazretleri’yle alâkalı birlikteliğini anlatmaya başlamıştı.
Bu arada Rahmetli Ali Uçar, bir sual sorarak sohbete katılmıştı:
“Kinyas Ağa, şu bölgelerde, herkesin intisab ettiği, bağlandığı bir şeyh’i veya bir hocası vardır, görülüyor, sizin de böyle bir intisabınız var mıdır?”
Kinyas Ağa, sorulan soruya mukabil şunları ifade ediyordu: ”Ali Bey vallahi, benim şeyhim de, hocam da ve en sevdiğim insan da rahmetli Bediüzzaman’dır. Ben onun hayranıyım.” diye cevap veriyordu.
Kinyas Kartal, Van’da kalabalık bir aşiret nüfusuna sahip olduğundan, çevrede daima ilgi gören biriydi.
Bediüzzaman Hazretleri’yle olan alâkadarlığı gençlik yıllarına rastlar. 1925-26 yıllarında doğuda cereyan eden Şeyh Said hadisesi dolayısıyla, Anadolu’ya sürgün edilen şahsiyetlerden olmuştur.
O yıllara dair anlattığı hatırasında: ”Beni, Seyda ile birlikte ellerimizi bağladılar. Yolculuğumuz birlikte devam ederek İstanbul’a kadar vardık. Bediüzzaman’ı, oradan Burdur’a sevk ettiler.”
Kinyas Kartal: “Bediüzzaman, dünyanın en mükemmel insanı ve nezih bir şahsiyetidir ” diyordu. Ayrıca, şunu da ilâve etmişti:
“Ben öyle inanıyorum ki; Seyda Bediüzzaman, bu zamanın eşsiz en büyük âlimidir.”