Bir ülkede en yüksek makamda bulunanlar ve Millî Eğitim Bakanları eğitim sistemini eleştirerek devamlı değişiklik yapma ihtiyacı hissediyorsa, bu sistemde bir yanlışlık var demektir.
Durum böyle olunca sistemin dayatmacı, şahsa bağlı ve ideolojik olmaktan çıkarılması, fıtrata uygun ve ihtiyaca cevap verecek şekilde yeniden düzenlenmesi gerekir.
Yarım asrı geçen bir süreçte başlayan ve o zamandan günümüze kadar devam eden mevcut sistem, yapısı değişen ve gelişen şartlara bakarak sadece maddî bir takım gelişmişlikleri dikkate alarak “Eğitimde değişim ve yenilik” şeklinde öne çıkarmak, eğitimin ruhuna ne kadar uyar?
Asıl olan, eğitimin muhtevasıdır. Değiştirilmesi gereken kriterler, eğitimdeki müfredata insan fıtratına uygun bir ruh kazandırmak olmalıdır.
Eğitim konusunun çok önem arz ettiği, ülke ve insanının geleceği ve kaderiyle yakından alâkadarlığını eserlerinde gayet vazıh bir biçimde dile getiren Bediüzzaman, doğru bir eğitim sistemiyle ülke ve insanımızın bir çok problemlerinin izale edileceğini ifade eder ve bunu eserlerinde yansıtır.
İnsanı, yönetimleri ve hadiseleri doğru tahlil ederek sonuca doğru kapılar aralayan Bediüzzaman Hazretleri, eğitimle alâkalı ülke insanının faydasına yönelik çok değerler arz eden çağdaş fikirlerin sahibidir.
Ülke ve insanının faydası yolunda çırpınışlarında çok sıkıntılara maruz kalan Bediüzzaman, doğru eksende, daima doğruları yapıp gösteren örnek bir şahsiyet olarak hayatından ve fikirlerinden faydalanmak gerekmektedir.
Millî mücadeledeki birlik ve beraberliğe yönelik faaliyetleriyle birlikte, vatanı ve milleti için harb meydanlarında koşturmuş, ülkeyi yaban ellere vermeme adına azim mücadelelerde bulunmuştur. Aynı zamanda bir millî kahraman olan Bediüzzaman’ın, baş eğmeyen, daima doğruları yapıp yaşayarak insanlığa örnek olan bu şahsiyetin, okullarda örnek kişiliğinin yeni nesillere anlatılması gerekmektedir.
Çağımız atmosferi içinde yaşayan eserleriyle, her yönden üstün kazanımlarıyla öne çıkan Bediüzzaman’ın hayatı ve eserlerini yeni nesle öğretilmesi gerekmektedir.
Bize göre, eğitim sistemini dizayna tabi tutan zihniyet, olumsuz yönde kullanmıştır. Mevcut zihniyetleri, demokratik bir yapı ekseninde olmayıp, tamamen şahsa bağlı bir zihniyet öne çıkmıştır.
Eğitimden maksat, din ilimleriyle sosyal ve fen ilimlerinin beraber okutulması ile insan fıtratına uygun, dünya ve ahiret saadetine ve ülkesinin selâmetine sebep olacak şekilde düzenlemek olmalıdır.
Dünya üzerindeki eğitim sistemlerine bakınız. Ülke ve insanının öz, manevî ve millî değerlerinin tersine hiçbir esas, kaide ve kural göremezsiniz. Bizde ise, insanının ruh yapısından kopuk, tamamen dışa bağımlı bir sistem konulmuştur. Bu ise insanımızın yapısına ters düşmekle ve bir takım huzursuzluklara yol açmaktadır. Manevî değerleri rafa kaldırılarak yapılan eğitim gençliği olumsuz etkilemenin yanında sosyal hayatı da hercümerc etmektedir.
Olması gereken, demokratik bir sistem, öze yönelik maddî ve manevî esaslarla mücehhez halde, gelişmişliğe açık, ilim, fen, felsefe, teknik ve sair faydalı unsurları alıp o istikamette eğitim vermeyi esas alarak sistemi düzenlemeliyiz.
İşte, bütün bu sebeplerden dolayıdır Bediüzzaman okullarda okutulsun diyoruz.
Konuyla ilgili önemli makaleler:
Karl Marx’ın saltanatını yıkan adam: Bediüzzaman Said Nursî
Okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/atilla-yilmaz/karl-marx-in-saltanatini-yikan-adam-bediuzzaman-said-nursi_412956
Risâle-i Nur nasıl bir tefsirdir?
Müellif-i Muhterem Bediüzzaman Said Nursî’nin de ifadesiyle “Risale-i Nur, Kur’ân’ın hakikî bir tefsiri ve hakikatinin bir tercümanı ve meselelerinin bürhanıdır.”1
Okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/abdullah-nursoz/risale-i-nur-nasil-bir-tefsirdir_411003
Risale-i Nur’da iman âyetlerinin tefsiri
Okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/suleyman-kosmene/risale-i-nur-da-iman-ayetlerinin-tefsiri_412367
Risale-i Nur, neden bu asra bakan bir tefsirdir?
Risale-i Nur eserleri, muhtevası, telif ediliş tarzı, dili ve düzeni itibariyle diğer İslâmî eser ve tefsirlerden farklıdır.
Zira asrın yaralarına tiryaklar sunan, dinsizlik cereyanlarına karşı delil ve ispat metodunu kullanarak çağın tereddüt ve şüphelerini bertaraf eden; isyanlara, zulümlere ve toplumda meydana gelen kargaşa ve problemlere karşı İslâmî, imanî hakikatler eşliğinde çözümler sunan bir devalar manzumesidir.
Devamını okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/seyma-turkan/risale-i-nur-neden-bu-asra-bakan-bir-tefsirdir_409998