Bölgenin ve Anadolu’nun birçok yerinden gelen genç üniversitelilerle birlikteyiz. Okuyoruz, müzakere ediyoruz, ibadet ediyoruz. Geziyoruz, dost ziyaretleri yapıyoruz. Rabbimize şükür cemaatimizin şahs-ı manevisine duâ ediyoruz. Barla’daki Yeni Asya Tesisleri her şeyiyle çok güzel hizmet veriyor. Personeline teşekkür ediyoruz. 

Gönüller şen, kalpler mutmain, hisler coşkulu, akıl ve kalp maneviyatta ortak çalışıyor. Serkeş nefis gemlenmiş durumda!  Asrın müçtehidi Bediüzzaman Said Nursî'yi bağrında barındıran mübarek beldede unutulmayacak hakikat ve hatıralar hafızalarımıza nakşediliyor. Sonsuz şükürler olsun. 

Çünkü Barla; kırk-elli senelik macera ve manevî cihadla dolu bir hayatın neticesi ve meyvelerinin hasıl olduğu beldedir.  Çünkü Barla; tarihin pek ender kaydettiği cihan vüs'atindeki muazzam bir dâvânın ilk ve ağırlıklı merkezi ve beşiğidir. Çünkü Barla; bütün maddî ve manevî zulmetleri izale edip, âlemi nûruyla ziyalandıran Risale-i Nur’ların meydana çıktığı bir mekândır! Çünkü Barla; susturmak için sürgün edilen Bediüzzaman’ın, bu ücra vatan toprağının mahrumiyetini “Yıldız Saraylarına” değişmeyecek anlayışına çevirdiği beldedir. Çünkü Barla; çok şiddetli istibdat,  zulüm ve tarassutların rahmete dönüştüğü mübarek bir mekândır.

Çünkü Barla; tenhalıkların kutlu beldesidir. Çünkü Barla; Türkiye'de yirmi beş sene devam edecek istibdad-ı mutlak faaliyetinin iman ilmi ve iradesiyle susturulup durdurulduğu bir mekândır. Çünkü Barla; bin seneden beri Kur'ân-ı Hakîm’in bayraktarı olup bütün cihana meydan okuyan Türk milletini, İslâmiyetten uzaklaştırma planlarının imha edildiği beldedir. Çünkü Barla; ufacık bir hizmetin, büyük neticeler verdiğine nail olmuş bahtiyar beldedir. 

İşte bütün bu güzellikleri Anadolu’nun birçok şehrinden gelen genç üniversiteli talebe kardeşlerimizle bu mübarek beldede çok harika bir Ramazan programıyla yaşıyoruz. Isparta cemaati de bizi asla boş bırakmıyor, gün aşırı Barla Yeni Asya Sosyal Tesislerinde verilen kalabalık iftarlarla, namazlar, teravihler, Risale-i Nur dersleri, her türlü ikram Üstadın nurlu menzillerinde yapılan ders ve münacaatlar, hatimli teravihler ruh ve gönüllere bambaşka bir manevî enerji ve şevk veriyor.  

Bu his ve duyguları bizzat yaşayanlardan bazılarını örnek olarak siz dostlarla paylaşalım: 

Ahmet Demirdöğmez (Mersin): 

Cenâb-ı Hakk’a hamdolsun, bu sene de Ramazan ayını Barla’da yaşamak nasip etti. Bu manevî sofranın lezzetini anlatmak zor, ancak yaşamak lâzım. Çok lezzet aldım, istifade ettim, Allah razı olsun. Ayrıca gençlerin tam bir ciddiyetle programı takip etmeleri ve katılımları da şevke medar oldu. Bu programa vesile olan ve emeği geçen; yoğun işleri arasında bu iman hizmetine koşan fedakâr eğitimci-yazar Nejat Eren ve Hasan Bulut Ağabeylerimize tebrik ve teşekkürlerimi arz ederim. Cenâb-ı Hak’tan muvaffakiyetler dilerim.

Hüseyin Güneş (Antalya): Öncelikle hayatımdaki en güzel okuma programına katıldım. Barla okuma programından müthiş bir zevk aldım. Kur’ân okuyorum, Risale okuyorum, kitap okuyorum. Üstadın olaylara yaklaşımı, izlediği metod beni çok etkiledi. Sürekli olumlu, güzel, müsbet bir yol izlemek. Aldığım temel fikir, kırıcı olmaktan çok yapıcı olma. Saygılarımla. 

Fatih Adak (Antalya): Cenâb-ı Hakk’ın yaradılışımıza derc ettiği menfî kodlamaların (tohumların) müsbet bir şekle dönüştürülmesi ve o dönüşümlerle müsbet bir şekilde yaşayıp yaşatmanın önemi ile birlikte kardeşliğin hayatımızdaki yerinin farklı milletlerdeki insanlar ve tanımadığımız insanlarla daha müsbet (pozitif)  bir şekilde anlaşmayı ve iletişime geçmeye güzel bir basamak ve bakış açısı olduğunun kanaatine vardım. Elhamdülillah.

Ahmet Magunaci (Uşak): Bu programda; iki türlü şeriatın  özellikle fıtrî şeriatın olduğunu öğrendim. Başımıza gelen bir belânın bir musîbetin farkında olmadan veya bilerek yaptığımız bir hatadan kaynaklandığını öğrendim. 

Murat Köysüren (Antalya): Barla okuma programı, benim hem tefekkür ufkumu genişletti, hem de uhuvvetten oluşan bir şahs-ı manevî ortamında bulunmama vesile oldu. Bu program bana Risale-i Nur derslerinin daha tefekkürî bir havayla Cenâbı Hakk’ı ve sıfatlarını tanımamız gerektiğini öğretti. Rüzgârın, bitkilerin, her bir nebatın Cenâb-ı Allah’ı tesbih ettiğini hissettim. Risale-i Nur’un feyzini hissettim. Barla’nın manevî zenginliği ve her halinin Bediüzzaman’ı hatırlatan bereketli atmosferinden çok etkilendim.  

Allah razı olsun Nejat Eren Ağabeyimiz programı bizler gelmeden hazırlamıştı. Program, çok şahane! Nejat Eren Ağabeyimizin yaptığı Risale-i Nur derslerinden çok istifade ettik Elhamdülillah. İhlâsın önemi ve onu kazanmak, muhafaza etmek ve onu kıracak maniler üzerinde müzakereli dersler yaptık. Bu zamanda asıl meselenin iman olmasından imanî meselelere yoğunlaştık. Bu meseleleri Barla gibi Cenneti andıran bir yerde mütalâa etmek ve anlamaya çalışmak benim halet-i ruhiyemi müsbet bir şekilde etkiledi. Cenâb-ı Hak bizleri şahs-ı manevîden ayırmasın. 

Mübarek bir ayda Barla gibi güzel bir mekânda güzel bir hafta geçirdiğim için Allah’a sonsuz şükürler olsun. Risale-i Nur’u Barla gibi bir cennet mekân bir yerde okumak kaynağından su içmek gibidir. Elhamdülillah bu da bizlere nasip oldu.

Yahya Albayrak (Uşak): Bu program önceki yaptığım programlardan daha çok istifadeli geçti. Ramazan ayı içinde olmamız ve Barla gibi manevî havası yüksek bir yerde program yapmak insana huzur veriyor. Ben Risale-i Nur'un önemini bu programda daha iyi kavradım. Allah bizleri imandan, hizmetten ayırmasın inşallah.

Daha nice böyle faydalı semereli programları birlikte paylaşmak ümit ve temennisiyle …