"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İnsan manen kendisini nasıl idam eder?

Nejat EREN
08 Eylül 2020, Salı
Kur’ân’ı Kerîm, kâinatın şifrelerini açan, eşrefi mahlûkat olan insana da kâinatı O’nunla okuyup anlaması için vahyedilen İlâhî bir rehber ve katalog hükmünde bir Kudsî kitaptır.

Risale-i Nur Külliyatı da, modern çağ insanının anlayacağı bir tarz ve üslûpla Kur’ân’ın tefsir ve yorumunu yapan bir eserler manzumesidir. Kâinatta cari ve geçerli kılınan fıtrat kanunlarının izah ve yorumlarını en uygun şekilde yapar. Her kademedeki insanın akıl, duygu, kalp ve ruhuna uygun izah tarzı orijinal ve harika yorumlar getirir. İnsanlığa çözümler, hayat için gerekli olan tesbitler, fikirler, tefekkür sahaları, düşünce, hüküm ve ufuklar açar.

Koronavirüs sebebiyle; “ölüm” şu anda bütün dünyada gündemde. Ama gözden kaçan bir konu var. “MANEN KENDİNİ İDAM ETMEK!” Herhangi bir insan, her gün kendi kendini manen nasıl idam eder? Bu müthiş ve dehşet verici bir soru! Bu sorunun, sebebi ve çözümü varmış!

Sözler adlı eseri tefekkürle okuma çalışmalarımda, bu defa; “İnsanın manen kendini idam etmesi!” ifadesi çok dikkatimi çekti. Bu dehşet ve nasıl giderebileceği de izah edilmiş. 

Şöyle ki:

“İnsan, eğer kesrete (çoklu konulara) dalıp kâinat içinde boğulup dünyanın muhabbetiyle sersem olarak fânilerin (geçici şeyler) tebessümlerine aldansa, onların kucaklarına atılsa, elbette nihayetsiz bir hasârete (zarara) düşer. Hem fenâ, hem fâni, hem ademe düşer. (yokluğa gider) Hem mânen kendini îdam eder. Eğer lisan-ı Kur’ân’dan kalb kulağıyla iman derslerini işitip başını kaldırsa, vahdete müteveccih olsa, (Allah’ın birliğine inanıp, ona yönelse) ubûdiyyetin (kulluğun, ibadet etmenin) mi’racıyla arş-ı Kemâlâta (en yüksek mertebeye) çıkabilir. Bâki bir insan olur.” (Sözler, 24. Söz. 5. Dal. 3., 4 ve 5. Dallar)

Evet, “manen kendini idam etmek!” Acı, ama gerçek ve müthiş bir tesbit! Kendini bilen insana büyük bir ibret, ikaz, ihtar, uyarı! Şu anda insanlık Koronavirüs salgını dolayısıyla, “ölüm” gerçeğiyle yüz yüze! Tedbirsizlikle insanlar bir nevi “idama” kendi elleriyle meydan veriyor! Aslında bu canlı gündem! Doğru bir nefis muhasebesi için tam bir fırsat! Haddini ve değerini bilen bir insan için kendi nefsiyle yapacağı manevî mücahede ve nefis muhasebesinin tam zamanı!

“Ey nefis!” deyip, “kısa ömürde, hadsiz sevap ve hayırların yapılabileceğine odaklanıp sağlığını, ömrünü, enerjisini, zamanını “manen kendini idam etmekten!” kurtaracak fırsatı yakalayabilir. Dünyayı teslim alan, sağlık elemanlarını yorgun ve bitkin düşüren, ölümü hatırlatan değil, yaşatan bir manevî musîbetten ders çıkarıp ebedî idamdan kurtulmak gerekmez mi?

Ömür dakikalarını, hayatın önemli anlarını, âdetini, ibâdete çevirip, gafletten huzura geçmenin fırsatı olabilir! Günlük hayatta hiçbir risk ve maliyeti olmayan, bazı Sünnetlere uymak büyük bir kazançtır. Asla bedene ve ruha bir yük olmayan dinî inançların gereğini yapmanın bedene, aileye, topluma, ümmete ve insanlığa huzur getirdiğini bilmek büyük bir kârdır.

Bu fâni ömrü, “mânen kendini îdamdan kurtarmak!” yolu ve şansı her an için var. Bâki meyveler verecek ve bir ebedî hayatı kazanma şansı, kıymetini ve önemini bilen herkes için, her an var.

Dünyanın geçici zînet ve aldatıcı gayr-ı meşrû lezzetlerine esir olmadan kazanılacak istikametli bir yol insanlığın önünde! İnsana verilen akıl nimeti bunu gerektiriyor. Küfrü, dalâleti, isyanı ve tembelliği kabul etmiyor. İnsanın hayvan gibi olunamayacağını öğretip gösteriyor.

Kâinatın halifesi konumundaki insanın, çok yönlü bir canlı olarak, vahdeti isteyen kalb ve ruhunun aksine, yüzünü dün- yanın geçici aldatıcı oyunlarına, fenâya, hiçliğe ve basitliklere cevaz ve fetva vermediğini ihtar ediyor. 

Gerçek ubûdiyet ve kulluğun ise, insanın yüzünü bütün bu fani şeylerden bekaya, halktan Hakk’a, kesretten vahdete, çeviren bir hayat bağı olduğuna işaret ediyor.

Akıllı, şuurlu, inançlı bir insanın dünyanın geçici güzelliklerine güvenerek veya gaflete düşüp, kendini “hiçlerle idam etmesi!”, elleriyle kendini ölüme mahkûm etmesinin izahı olamaz! Yok!

Dini emir ve hükümleri bırakıp, dünyaya meyledenleri taklit etme, dünyevî meselelerde boğulma, fıtratın kanunlarına uymamanın neticesi ve cezası bir insan için “kendi kendini manen idam etmektir!” Cenab-ı Hak bizleri bu gibi hallerden muhafaza etsin. Âmin. 

Gerçek bir kul olmayı ve insanca yaşamayı ve istikamette huzur içerisinde kalmayı bize nasip etsin. Âmin. 

Okunma Sayısı: 1958
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı