"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yazık

Nurenda Yaşar Coşkun
04 Nisan 2024, Perşembe
Dil, düşünceden önce davranıp ne var ne yok ortaya döktüğünde maskara olmak kaçınılmazdır.

Televizyon, sosyal medya, video platformları bu maskaraların lakırdılarıyla doludur. Bu, günübirlik, unutulmaya yüz tutmuş, söyleyenin iç ve dış âleminin boşluğundan ortaya çıkmış manasız sözlerdir.

Söyleyenin kefenini boynuna taktığı, dünya hayatından geçtiği, hakikati ve tesiri yüksek, iç ve dış âlemin enginliği ile yoğrulmuş sözler de vardır. Her gün söylenmez böyle sözler. Söylendiği zamanda tarihe geçer, unutulmaz. Nice aziz şahsiyetler bir sözüyle can vermiştir fakat o söz çağları aşar.

Bir de bu yüksek şahsiyetleri, üç kuruşluk siyasi gündemleri için ağzına dolayanlar vardır. Büyük konuştum zannedip, büyük insanlara kendi güdük sözleriyle iftira atarlar. Bu grup, bu dünyada unutulacak fakat öbür dünyada unutulmayacaktır. Bunların kayıtları insanların beynine değil Levh-i mahfuza yazılır ve söyleyen için büyük bir azap vardır.

Siyasi partilerin suni, geçici kutuplaşmaları dillere de sirayet ediyor ve asabi ruhlar, azabı intaç edecek sözleri öyle kolay sarf ediyorlar ki. Kendi basit, dünyevi emelleri yüzünden o asrın manevi şahsiyetlerine dil uzatanlar ne yaptıklarının farkında değiller.

Ömrünü Kur’an hizmetine sarfedene Kur’an şahitlik eder ve edecektir. Bediüzzaman gibi tüm gayesi “Kur’an’ın sönmez ve söndürülemez bir güneş” olduğunun ispatı olan bir şahsiyete iftira atmak, Kur’an’ı karşına almak demektir. Bu ise öyle büyük bir bedbahtlıktır ki, iftira atılan zat hakkını helal etse dahi Kur’an helal etmeyecektir.

Hani o iftirayı dilden dile dolaştırıyor; hakkında hiçbir bilginiz olmayan şeyleri ağzınıza alıp söylüyor ve bunu önemsiz bir iş sanıyordunuz. Hâlbuki bu, Allah katında büyük bir günahtır. (Nur,15)

Cehaletin Cehenneme eşlik edeceği muhakkak. Toplumun önünde bilip bilmeden konuşup bu konuştuklarınızı duyan kulakları, kendinize şahit tutmayın. Seçim gibi dünyevi gündemler uğruna dilinizle yalana, iftiraya, gıybete bulaşıp, dost ve düşmanın ittifakıyla temiz olan insanları kirli ağızlarınıza almayın.

Unutmayın, zerre kadar kötülüğün cezasız kalmayacağı gün çok yakın.

Okunma Sayısı: 983
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • S.topuz

    4.4.2024 22:29:19

    "Ne büyük bahtiyarlıktır ki bu saadetlere mazharız. Ne kadar bedbahtlıktır ki bu nurlara göz yumarlar. Ne derece hatadır ki bu hakaike lâyıkı vechile alâkadar olunmaz. Ne caniyane ve ahmakane bir ruhtur ki üflemekle bu güneşi söndürmek düşünürler. İşte bu ışıklı yolunuzda, Sahib-i Kevser'in delâletiyle Kevser'i buldunuz. Şefîu'l-mahşer'in izniyle Kevser ırmağının menbaında durarak وَ سَقٰيهُمْ رَبُّهُمْ شَرَابًا طَهُورًا âyet-i celilesini okuyor ve "Ey nâs! Kim ki ebedî hayat ister, işte âb-ı hayat; kim ki yolunu şaşırmış, işte vesile-i necat; kim ki küfür ve inadından dönmez, onu bekliyor şedit azap ve ikab." ilh. gibi nurlu beyanatınızla her taifeyi ihya, ikaz ediyorsunuz." Risale-i Nur Külliyatı, Barla[Y] - 128

  • Arda Yıldız

    4.4.2024 08:20:12

    Üstadımıza iftira atarak hakaret eden Muharrem İnce'ye sandık çok güzel bir ders vermiştir. Sıfıra yakın oy almıştır.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı