"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

30’larda yaşasaydık kime taraf olurduk?

Ömer Faruk ÖZAYDIN
08 Mayıs 2022, Pazar
Tarihin derinliklerinden süzülerek gelen bilgi/birikim ve tecrübelerle vardığımız kanaat bir günde elde edilmiyor, dışardan gazel okumak kolay derler, yaşamadan bilinmez.

Deniliyor ki 30’ların zulümlerine buradan bakınca karşı çıkıyoruz da, acaba o günlerde yaşasaydık, cemiyetçilik ve devletin nizamını değiştirmek iddiasıyla yargılanan Bediüzzaman ve Nurculara yapılan eziyetlere karşı mı çıkardık, yoksa kanunî kılıf giydirilen iddialara ve onu iddia edenlere taraf mı olurduk, kestirmek çok zor. Ancak bu gün yaşananlara ve iddialara bakınca pek de bir fark olduğunu söylemek kehanet olmasa gerek. 

Düne şöyle bir bakalım...

Kuva-yı Milliye Osmanlı’nın en değerli komutanlarıyla teşekkül etmiş meclis, sandık olmasa bile Anadolu’nun dört bir yanından gelen her vilayetin seçilmiş en fâzıl ve âlim şahsiyetleri idi. Meclis dualarla açılmış, Hacı Bayram-ı Velî’de kurbanlar kesilmiş, şeairler ihya edilerek mâneviyata büyük değer verilmişti. Fakat ne olduysa Erzurum Kongresinden sonra (ajanda) ortaya çıkarılarak, Mazhar Müfit’e not ettirilen 1000 yıllık tarihimizin kabul edemeyeceği devrimler hayata geçirilmeye başlandı. Kurucular kurulundan etrafta ne kadar demokrat ve âlim varsa bertaraf edilerek devrimlerin önü açıldı. Kısaca kurtuluş mücadelesiyle yola çıktıklarını, yolda bulduklarıyla değiştiler.

Köprünün altından çok sular aktı, çok (30’lar) devirler değişti. Din bu memlekette ortadan kaldırılmak istenirken, Risale-i Nur vasıtasıyla dindar nesiller yetişti. Demokrat siyasetçiler ise düzene müdahale etmeden dindarların önünü açtı. O rahatlıkla her fikir boy gösterdiği gibi, siyasalcılar da iktidarı gördü. 

Bildiğiniz gibi, AKP kurulurken sağdan soldan, demokrat/aydın, hemen her kesimden sevilen sayılan isimlerle yola çıkmıştı. Bilahere hemen bütün kurucular diskalifiye edilip, yolda bulduklarıyla (Bahçeli, Perinçek vb.) değiştiler. Büyük bir kesimin teveccühüne mazhar olan AKP, ajandasında ne var ne yok ortaya döktü. Millet büyük bir şok yaşayacağına “vardır bir bildiği deyip” desteklerini daha da arttırdı.

Zira 2023 diskuruyla güya atağa geçecek, memleket dış güçlerden kurtulacaktı. Bu inanç ve bu beklenti öyle bir kuvvet buldu ki; o hedefe mani olacak her şey düşmanlaştırıldı.

Yapılan hukuksuzlukları, haksız kazançları görüp ses çıkaran eski yol arkadaşları birçok kesimle beraber hain, terörist ilân edildiler. Düzene muhalif gidenlere hapisler, tehcirler, müebbetler sıradanlaştı. AYM ve AİHM’i tanımama ise rutine döndü. Sorulduğunda; Reisimiz bilir...

O günden sonra da padişahın gürzü hiç eksik olmadı. Kafasını kaldıran başına tokmağı yedi. Basına sansür, gazete ve TV kapatmak tamamen rejim gereği oldu. Zira ayakta kalabilmenin en önemli göstergesiydi ki, otokratik sistemler hayatiyetlerini böyle sürdürüyorlar.

Bu sistemlerin karakteristiği genelde böyledir. Onlara söylenecekleri ehl-i Hak zaten yazıyor, çiziyor. Fakat asıl merak edilen soru; bütün bu olup bitenler cereyan ederken 60’larda 28 Şubat’lar da topyekûn birleşen dindarlar bugün nerede? 

Katiller, tecavüzcüler salıverilip, onbinlerce, Kur’an, Cevşen okuyan başörtülüler, bebekler, kanserli hastalar hapiste ve tabutlarla tahliye edilirken, ehl-i hamiyet ve dava şuuruna sahip o insanlar nerede? 

Bütün bunları alt alta sıraladığımızda, acaba 30’larda yaşamış olsaydık Bediüzzaman’a ve Nurculara taraf olur muyduk? 

Okunma Sayısı: 2175
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mustafa yaprak

    9.5.2022 01:09:53

    Tebrikler. Geçmişin gerçeği ile geleceğe ışık tutmuşsunuz.

  • S.topuz

    8.5.2022 14:29:05

    Demekki "İKTİDAR OLMAK , MUKTEDİR OLMAK DEĞİLDİR" gerçeğini bu Aziz MİLLET bir kez daha yaşamak zorunda bırakılmıştır. Eğer bilerek veya bilmeyereK buna SEBEP olan SİYASETÇİLER gereğeni yapıp,biricik ÜLKEMİZİN sahil- i SELAMETE çıkmasına yardımcı olmazlarsa,aksine TOKOZ koymaya devam ederlerse,TARİHİN KARA SAYFALARINDA kaydedilip,siyasetin ve Türkiye tarihinin YÜZ KARASI olarak hatırlanacaklardır.Şu an daha pişman olup,özür beyan etme ve tekrar KANDIRILDIK deme ŞANSINIZ VAR! Vakit hayli daraldı.Acele edin.( Bizden söylemesi!)

  • Aysuna

    8.5.2022 13:49:16

    Allâh razı olsun tekrar Hocam,yazınız gerçekten takdire şayan..Dertli mü'minlerin duâsına nâil olmak,kul için ganimettir.Duâdasınız inşallah🌹

  • Feyzi

    8.5.2022 10:46:21

    Hakikati dile getirmenizen dolayı çok teşekkür ediyorum. Kime taraf olduğu da belli olmuştur aslında. İstisnaları kenara koyarsak tarikat ve cemaatlere bakarsak yüzde 90 nı bir bildiği vardır diyen tarafta olduğu görülmektedir. Kimseye birşey olmadı da olan iman Ve İslam'a oldu. Müslümanlarrın itibarı ayaklar altına düştü.. En çok üzüldüğümüz nokta burası malesef.

  • Said Yazar

    8.5.2022 08:44:14

    Harika bir yazı olmuş Tebrikler

  • Aysuna

    8.5.2022 05:42:17

    İnsan,çok okuyarak,izleyerek,dinleyerek vs. çok şey öğrenebilir.Fakat önemli olan,sahip olunan bilginin nerede,nasıl kullanılacağını öğrenmektir;yani HİKMET ve bilgeliktir.Asıl bunun kaybını yaşıyoruz.Allâh razı olsun,durum tesbitiniz takdire şayan🌷Ne diyelim Rabb'im sizleri insi ve cinni şeytanların şerrinden,dostların da vefasızlığından,gafletinden korusun.🌷

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı