"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şu “eğitim” ve de “öğretim” dedikleri…

Orhan Ali YILMAZ
18 Haziran 2022, Cumartesi
Kreşlerden anaokuluna, oradan ilkokul, ortaokul, lise derken, üniversite, yüksek lisanstan ta doktora seviyesine kadar, eğitimin, hem de şu öğretimin, o bilindik, epey bir kanıksanmış, hiyerarşik sayılabilecek düzeyde pek çok basamak, hem de derecâtı var bütün şu dünyada, elbette ki, bizim şu güzel ülkemizde de..

Üstâd Hazretleri, tam da bu konuya mümas olarak, “İnsan, bu âleme ‘ilim’ ve ‘duâ’ vasıtasıyla ‘tekemmül’ etmek için gelmiştir. ‘Mâhiyet’ ve ‘istidat’ itibariyle, her şey ‘ilme’ bağlıdır..” demektedir.

(Buradaki ‘ilim’ öğretime, ‘duâ’ ise eğitime bakmaktadır.)

***

İnsanlar, diğer yaratılmışlardan, öteki şu canlılardan epey bir “farklı” olarak dünyaya gönderilmekte..

Hayvanlar ise, sanki, başka bir âlemde “talim” görmüş, hem de “tekemmül” etmiş gibi, kabiliyetine göre, onlara lâzım bütün şu hayat şartlarını, hem bu âlemde ihtiyaç duydukları şeyleri, bazen bir iki saatte, bazen bir kaç günde, en geç üç beş haftada tamamını öğrenmekte, elde etmekte, hem de meleke sahibi olmakta..

Meselâ, balık ya da ördek ise, doğar doğmaz yüzmekte, kelebek ise, kozadan çıkar çıkmaz uçmakta, arı ise, gideceği mesafeyi, hem de şu dönüş yolunu/yönünü, herhangi bir navigasyon cihazı olmaksızın, hiç şaşırmaksızın hemen bulmakta..

Karga ise, -artık kim öğretmişse; ben, kırk yıl düşünsem, aklıma gelmez- (kendi müşahedemle) epey bir yükseğe çıkıp, gagasında tuttuğu o cevizi şu asfalt ya da beton gibi sert bir zemine serbestçe bırakmakta, sonra da hemen âni bir manevra ile gelip, hızlıca bir sorti/dalış yapıp, içini alıp, çabucak kaçmakta..

Kedi mi dediniz; bak, o da şu tuvalet âdâbını doğuştan mükemmel bilmekte..

Kuşlar ise, kendilerine mahsus şu secaâtını, yani şarkılarını büyük bir zevk, hem de şevkle, yüksek âvâzları ile, hele de şu bahar/yaz mevsiminde seher vakitlerinde, her an terennüm etmekte..

İnsan ise, hem pek âciz ve câhil/bilgisiz, hem de şu etrafındaki hemen her şeye muhtaç ve ilgili olarak dünyaya gönderilmekte..

İki yaşına kadar anne sütü ile beslenmekte ve ondan sonradır ki, ancak tam ayağa kalkabilmekte.. Kaşık tutmayı ise yaklaşık dört beş yaşlarında başarabilmekte..

Sıcak soğuktan ve az çok, zararlı şeylerden sakınmayı idrak edebilmesi için şu “temyiz yaşı”nı beklemek zorunda..

Kâr ile zararı, doğru ile yanlışı, güzel ile çirkini ayırdedebilmesi, hem de dinen tam sorumlu, yani “reşit” sayılabilmesi için de şu “bülûğ”a vâsıl olmuş olmalı..

Ve, ta âhir ömrüne kadar “öğrenmeye muhtaç” bir hâlde..

***

Bilgiye erişim ne kadar hızlı olsa da, hatta, öyle ki, sadece bir tuşun ucunda bulunsa da, şu “Öğretim Metotları”, başlı başına ayrı bir “ilim dalı” ve “müstakil bir ders” olacak derecede önemi haiz hâlen günümüzde..

Ve bütün okullar, özellikle de özel olanları, bu “metot” kavramı üzerinden, her biri, piyasada bu konuda “en iyi” kendileri oldukları iddiasıyla, birbirleriyle kıyasıya, hatta bazen de kıran kırana şu acımasız bir rekabetin, bir yarışın içinde olabilmekteler..

Asıl, şu bizi daha yakından ilgilendiren, “Eğitim” kısmına gelecek olursak, Eğitim Bilimi nokta-yı nazarından, eğitimin en birinci basamağı ve en yüksek gâyesi, hiç şüphesiz, şu olmazsa olmazı olan “Davranış Değişikliği”ni gerçekleştirmektir.

Bu anlamda, -çok iyi hatırlıyorum- ortaokul yıllarında bir fen bilgisi öğretmenimiz vardı, sınıfa, özellikle de şu bizim hayta, yaramaz öğrencilere kızdığında, tabii ki “ironik” bir tarzda, tekrar be tekrar, “Oğlum! Bakın! Ot geldiniz, ot gitmeyin; bari ‘saman’ olun..” derdi.

Ben, bu sözü, yıllar sonra, bir “öğretmen” olarak şimdi çok daha iyi anlıyorum..

Yani, okul size, sizlere illa ki yeni bir şey, bir şeyler katsın, bir “davranış değişikliği”ni, bir “ahlâkî iyileşmeyi” kendi dünyanızda sağlayın, sağlayabilin..

Muhakkak, kendinize artı bir “erdem”, yeni bir “değer” katın..

Yani, bu anlamda, şu “insan kalitenizi” azıcık, birazcık olsun, lütfen arttırın..

İşte, hiç düşürmeden, daima dilimize “pelesenk” ettiğimiz, hem de iddiasında bulunduğumuz şu tırnak içindeki “Eğitim”in en büyük amacı…

Okunma Sayısı: 1387
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı