"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

BM ‘iş’ini yapabiliyor mu?

Faruk ÇAKIR
29 Ekim 2025, Çarşamba
Birleşmiş Milletler (BM), 24 Ekim 1945’te kurulmuş; dünya barışını, güvenliğini korumak ve uluslararasında ekonomik, toplumsal ve kültürel bir iş birliği oluşturmak için kurulan uluslararası bir teşkilâttır.

Kuruluş gayesi bu şekilde ifade edilen BM, gerçek anlamda ‘iş’ini yapabiliyor mu? “Dünya barışı ve güvenliğini” koruyabiliyor mu? Normal şartlar altında bunu yapması mümkün değil mi? Bu birliği kuran ülkeler istese ve gereğini yapsa hakikaten ‘dünya barışı’ temin edilemez mi? Edilebilir ve edilmelidir de. Ne yazık ki bazı ‘büyük devlet’ler kuruluşunda imza attıkları metinleri ihlâl ediyor ve BM’yi iş yapamaz hale getiriyor. 

BM’nin 80’inci kuruluş yıl dönümü vesilesiyle, Türkiye ile BM ilişkilerinin tartışıldığı bir panel, Ankara’da düzenlenmiş. Sadece bu panelde dile getirilenler bile hayata geçmiş olsa pek çok derde çare bulunur, ama nerede o kararlılık? Nitekim panelin açılış konuşmasını yapan BM Mukim Koordinatörü Babatunde Ahonsi, “Hiçbirimiz tek başımıza ayakta duramayız” diyerek BM üyelerinin ‘birlikte’ hareket etmesi gerektiğini hatırlatmış. 

Aynı programda bir konuşma yapan Dışişleri Bakan Yardımcısı Zeki Levent Gümrükçü de, “Sadece mevcut kurumları küçük düzeltmelerle iyileştirerek bugünün sıkıntılarını çözmemiz mümkün değil. BM’yi daha verimli ve daha etkin hale getirmeliyiz” demiş. 

“Bugün, soğuk savaş döneminden bile daha karmaşık ve tehlikeli bir ortamdayız. Avrupa’da dört yıldır süren bir savaş var, Orta Doğu hiç bu kadar istikrarsız olmamıştı ve Hindistan ile Pakistan kısa süre önce savaşın eşiğine geldi” ifadelerini kullanan Gümrükçü, “Aşırı milliyetçilik, çıkarcılık ve korumacılık hiçbir zaman kalıcı çözüm üretmedi. Artık kurumlarımızı daha etkili ve ilgili hale getirmek için somut adımlar atmalıyız” tespitinde bulunmuş.

Aynı toplantıda konuşan TİKA Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Rahman Nurdun da şunları söylemiş: “Problem para eksikliğinde değil; elimizde para var; sıkıntı, mevcut kaynakları en iyi şekilde nasıl kullanacağımızdır. Örneğin Meksika, Kolombiya, Endonezya, Tayland gibi ülkeler artık kendi kalkınma ajanslarını oluşturarak küresel sıkıntıların çözümüne katkıda bulunuyorlar. Bu ülkeler uzun yıllar yardım alıcı konumundaydı ve Türkiye de benzer bir deneyime sahipti. (...) Bilgi ve deneyim, finansmanda en az paranın kendisi kadar önemlidir. Kalkınma finansmanı sadece para değildir; ulusal kapasiteyi arttırmak, yeniliği teşvik etmek ve yerel ekonomilerin potansiyelini açığa çıkarmak da önemlidir.” (ANKA, 22 Ekim 2025)

Evet, ‘para’ bulmak daha kolay; ama o parayı israf etmeden akıllıca sarf etmek daha zor. BM ve üye ülkeler bunu başarabilirse ancak ‘iş’lerini hakkıyla yapmış olurlar. Aksi halde para da diğer imkânlar da heba olup boşa harcanmış olur vesselam. 

Okunma Sayısı: 181
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı