Din bu memlekette ortadan kaldırılmak istenirken Risâle-i Nur vasıtasıyla dindar nesiller yetişti. / Demokrat siyâsetçilerse düzene müdâhale etmeden dindarların önünü açtı; o rahatlıkla her fikir boy gösterdiği gibi “Siyâsalcılar” da iktidarı gördü... (Ömer Faruk Özaydın – 08 May’22 Pazar)
*
Ülkemizde ve İslâm dünyâsında Müslüman kitleler[in], istibdat idârelerinin ağır kayıtlarından kurtulmak için Üstad Bediüzzaman’ın Kur’ân’ın çağımıza yönelik mesajını ortaya koyan görüşlerine itibar etmeleri gerekmektedir. Aksi hâlde onlar[ın], ülkemizde olduğu gibi “dindar” kimlikli müstebit idârelerin ağır ve zalimâne baskıları altında yaşamak zorunda kalmaları muhtemeldir! (İbrahim Ersoylu – 13 May’22 Cuma)
*
Üstad Bediüzzaman’ın “Vatan, millet ve İslamiyet için Demokratlara duâ ediyorum.” meâlinde tespitleri vardır. Bâzı dostlar bu mesajları görmezden gelerek, demokratlıkla alâkası olmayan partiler için duâcı olup onlara nokta-i istinat olabiliyorlar! / “Ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz yaşayamam!” diyen Üstad’ın ifâdeleri kulak ardı edilebilir mi; hürriyetleri gasp eden darbecilere ve adâleti, hürriyetleri hiçe sayan sivil müstebitlere nokta-i istinat olunabilir mi?.. (Hüseyin Gültekin – 16 May’22 P.tesi)
*
(...)Bediüzzaman’ın Ahrar ve Demokratlara olan (...) dostluk ve yakınlığı hayatının sonuna kadar devam etmiş[,] 1948’den sonraki “Üçüncü Said” devresinde zirveye çıkmıştır. (M. Latif Salihoğlu – 20 May’22 Cuma)
*
Bediüzzaman’ın başta “Münâzârat,” “Sünuhat,” “Hutbe-i Şâmiye,” “Divan-ı Harb-i Örfî,” “Şualar,” “Emirdağ, Kastamonu, Barla Lahikaları”nda, hattâ “Mektubat,” hattâ İhlâs Risâlelerinde ortaya koyduğu içtimâî ve siyâsî ölçüleri okudunuz mu? Birlikte müzâkere, mütalâa ettiniz mi? Anladıysanız kabûl ettiniz mi?.. / Eğer kabûl ettiyseniz neden “Üstad ‘Euzubillahi mineşşeytani vessiyâset / Şeytan’dan ve siyâsetten Allah’a sığınırım!’ demiş ve siyâsetin hiçbir yönüyle ilgilenmemiştir!” diyorsunuz; buna inanıyorsanız siz niçin uymuyorsunuz da boğazınıza kadar siyâsete gömüldünüz ve biz Risâle-i Nur ölçülerini nazara verirken niçin hop oturup hop kalkıyorsunuz? / İnsanları aldatmanın vebâlinden nasıl kurtulacaksınız?.. (Ali Ferşadoğlu – 21 May’22 C.tesi)
*
Zenginlik gerçekte nedir? “Mal ve para çokluğu” mu, “iktisat ve kanaate riâyet” mi?.. / Anlaşılan o ki Üstad’ın zenginlik tanımı farklı! “En fazla mal ve para[ya] sâhip olmak” şeklinde değil, “en az şeye muhtaç olmak” olarak anlıyor ve yaşıyor... (Cenk Çalık – 23 May’22 P.tesi)
*
Bu zamanda Bediüzzaman Hazretlerinin ifâdesiyle “ancak yalnız kalb-i millet hükmünde olan meclis-i meb’usan ve fikr-i ümmet makamında olan meşveret-i şer’î ve seyf ve kuvvet-i medeniyet menzilinde bulunan hürriyet-i efkâr o devleti taşıyabilir ve idâre ve terbiye edebilir.” [Eski Said Dönemi Eserleri, Hürriyete Hitap, s. 96.] / Tek kişi veya zümre[,] devleti taşıyamaz. (Süleyman Kösmene – 27 May’22 Cuma)
***
Not: Yukarıdaki “Yeni Asya yazarlarından Nur’lu tespitler,” gazetemizin 01-31 Mayıs 2022 tarihli nüshalarından derlenmiştir.