Merhaba Pazarolanın hürriyetine düşkün okurları! Bu hafta size çok enteresan bir olaydan bahsedeceğim.
Malûmunuz ‘Vikipedi’ isimli bir internet ansiklopedisi yaklaşık 2,5 yıldır ülkemizde yasaklıydı. Geçtiğimiz günlerde bu yasak kalkarak site tekrar kullanıma açıldı. Bu size çok normal bir olay gibi gözükse de işi ilginç kılan nokta şu ki bu sitenin sloganı ‘Özgür Ansiklopedi’... sloganı böyle olan bir kuruluşun ülkemizde yasaklı olması gösteriyor ki bizim özgürlükten anladığımız şey belli ki onlarınkiyle aynı değil. Bu da bize “Özgürlük nedir? Özgürlük tutsaklık mıdır?” şeklinde derin tefekkürlere kapı açıyor demek isterdim, ama öyle bir şey yok. Bir gün yaşanıyor ertesi gün zart diye unutuveriyoruz.
Ben inanıyorum ki Vikipedi bizim ülkemizin bir vatandaşı olsaydı çoktan Silivri’nin soğuğuyla tanışırdı. Çünkü kendisi hadsizlik etmiş ve Cihangir abimizin demesi gibi askeri politikayla oynamış. Yahu sen askerî politikayla ne oynuyosun??? İşine baksana sen! Ansiklopedi yazmayı senden öğrenecek değiliz! Sen kimsin ya?! Oh be rahatladım inanın ki. Derinlemesine düşünüp kafa yormaktansa böyle reaksiyonlar göstermek gerçekten insanı rahatlatıyor. Bence ifade ve düşünce hürriyeti böyle bir şey yaa. Aklını ve fikrini mantığın esaretinden kurtarıp hiçbir saygı çerçevesine hapsolmayıp yardır git yaa! Hem ne öyle haber almak, dünyadan haberder olmak, ansiklopedi falan okumak... Siz entel mi olacaksınız bizim başımıza? Açın havuz medyasının muhtelif kanal ve yayınlarıyla huzur bulun. Hem havuz medyası çok güvenli gerçekten. Çok sığ bir ortam olduğu için boğulmak gibi bir ihtimalin yok. Boy vermene bile gerek yok en fazla dizlerine geliyor oradaki su. Seviyesi öyle yani. Yanlış anlaşılma olmasın canlı yayın programında atlayıp zıplayan ve mehteri veren spikerlere seviyesiz demiyorum. Aman beni yanlış anlamayın!
YASSAK KARDEŞİM!
Gerçi yanlış anlamayın diyorum da bu malûm site yasaklandığından beri oraya 44 bin tane Türkçe makale yüklenmiş. Yahu yassak kardeşim yassak nesini anlamıyorsunuz. Sabredemediniz 2.5 yıl dimi? Ne bu böyle bilgi paylaşma ve öğrenme isteği? Hastalık gibi bir şey bence bu. Öğreneceksin de ne olacak? Yok yere başını ağrıtacaksın. Mantık işletmeye çalışacaksın olmayacak. Gördüklerini değerlendirmeye çalışacaksın hiç olmayacak. En temizi geçenlerde izlediğim sokak röportajı yapılan bir ablanın yaptığı gibi yapmak. Kendisine soruluyor “Mansur Yavaş’ın Melih Gökçek’e açtığı dâvâda neden Melih beyin tarafını tutuyorsunuz?” diye. Kendisi diyor ki “e reis öyle diyorsa doğrudur” muhabir de kendisini bilgilendirmek için “ama Reis onu görevden aldı deyince” ablamız durur mu yapıştırıyor cevabı “reis yapmışsa doğrudur.”
Anlattığım olay size güldürürken süründüren bir fıkra gibi gelebilir, ama inanın ki gerçek. Ve bence eşsiz bir bilgelik örneği. Nasıl çaya şeker atmayı bırakanlar her girdiği ortamda çayın gerçek tadını aldığını anlatıyor, aynen öyle de zikrinin içine fikir atmayı bırakanların da gerçek özgürlüğün tadını aldığına inanıyorum. Bunu da her girdikleri ortamda böyle anlatmaları lazım diye düşünüyorum.
Dostlar kendimi kaptırıp baya yazmışım şimdi de nereye bağlayacağımı bulamıyorum o yüzden dış mihraklara bağlayıp işin içinden sıyrılmak istiyorum ve sıyrıldım. Lütfen bu oyunlara gelmeyin! Büyük resmi görün ve ona saygı duyun! Küçük resmi de sevip ona harçlık verin çünkü o da büyüyünce bir işe yarayacak! Buradan da Özgür Ansiklopedi’ye sesleniyorum; koçum ayağını denk al! Var ya kötü olur bak! Hadi ben gidiyorum yavaştan, aklıma bir konu daha geldi ona da haftaya bakalım nasip olursa... Sağlıcakla kalın!