Evet “Dünya bir misafirhanedir. İnsan ise onda az duracaktır ve vazifesi çok bir misafirdir ve kısa bir ömürde hayat-ı ebediyeye lazım olan levazımatı tedarik etmekle mükelleftir.” 1
Demek ki misafir olan bu insanın, “vazife-i asliye-i fıtriyesi, imandan sonra, duadır. Dua ise, esas-ı ubûdiyettir.”2
Dünya, ahirete hazırlanmamız için inşa edilmiş bir han veya bir bekleme salonu olduğuna göre, şu ikaza kulak vermeliyiz: “Hazırlanınız; başka, daimi bir memlekete gideceksiniz. Öyle bir memleket ki; bu memleket ona nispeten bir zindan hükmündedir.” 3
O memleket ise, Allah’ın emirlerine göre hareket edenlerin mükâfat göreceği ve isyan edenlerin de cezalarını çekeceği bir başka âlem olacaktır.
Zaten, “bu dünya menzilinin ve içinde oturan insanların ahvâline dikkat edilirse anlaşılıyor ki, bu dünya ebedî kalmak için yaratılmış bir menzil değildir. Ancak Cenâb-ı Hakkın ebedî ve sermedî olan Dârüsselâm menziline dâvetlisi olan mahlûkatın içtimaları için bir han ve bir bekleme salonudur.” 4
“Âyâ bu insan zanneder mi ki, başı boş kalacak? Hâşâ!.. Belki insan, ebede meb’ustur ve saadet-i ebediyeye ve şekavet-i daimeye namzeddir. Küçük-büyük, az-çok her amelinden muhasebe görecek.Ya taltif veya tokat yiyecek.” 5
Madem öyledir.
“Hazer et, dikkatle bas, batmaktan kork. Bir lokma, bir kelime, bir dane, bir lem’a, bir işarette, bir öpmekte batma. Dünyayı yutan büyük letâiflerini onda batırma...” 6
Dipnotlar:
1) Sözler, Yirminci Söz3
2) Sözler, Yirmi Üçüncü Söz, Birinci Mebhas
3) Sözler, Onuncu söz
4)Mesnev-i Nuriye, Lasiyyemalar
5))Lem’alar, 17. lem’a, 15. nokta
6)Mesnev-i Nuriye, Zühre