12 Haziran 1905’te Mısır’ın Garbiye şehrine bağlı Meyt Gazal Köyünde doğdu. Asıl ismi Mustafa Muhammet Mürsi İsmail’dir.
Mustafa İsmail, küçük yaşlardan itibaren Kur’ân üzerine yoğunlaştı. Altı yaşında “kuttab” denilen ilkokul seviyesindeki Kur’ân eğitimi veren okula başladı. Burada Şeyh Abdurrahman Ebulayneyn’den dersler aldı. On yaşına geldiğinde Kur’ân-ı Kerim’i tamamıyla ezberledi.
1917 yılında Şeyh İdris Fahir’den tilâvet ve tecvid derslerini tamamladı. Daha sonra İslâm Enstitüsü’nde okumak için Tanta şehrine gitti. Tanta’da Ahmedi Enstitüsü’nde fıkıh, tefsir ve kıraat ilimlerini öğrendi. Bu tarihten itibaren hayatının bütününü Kur’ân-ı Kerim’in okunmasına adadı.
Mustafa İsmail gerçek manada Kur’ân okumaya 1920 senesinde on beş yaşında başladı. 1925 senesinde Tanta şehrinin en zengini olan Hüseyin Kasabi’nin cenazesinde Kur’ân okudu. Bu okuması yoğun ilgiyle karşılanarak onu şöhrete doğru sürükledi. 1927’de millî lider Saad Zaglul’un cenaze merasimi dolayısıyla Dimyat’ta bulundu. Burada halkı cezbeye getiren müthiş bir Kur’ân-ı Kerim ziyafeti verdi.
Bütün Mısır takdir etti…
Peygamber Efendimiz’in (asm) doğumu münasebetiyle bir vakfın düzenlediği programa Şeyh Abdülfettah Şaşa’i hastalığı dolayısıyla gelemeyeceğini bildirir. Bunun üzerine en az onun kadar kabiliyetli bir kari’ aranır. Sonunda bu iş için en uygun kişi Mustafa İsmail olarak belirlenir.
Mustafa İsmail programa çok iyi hazırlanır. Programın yapılacağı Hüseyin Mescidi’ne gittiğinde halkın yoğun tezahürâtıyla karşılanır. Fakat daha önce böyle büyük bir organizasyona katılmadığından nasıl okuyacağı merak konusudur. Kur’ân okuma sırası gelince Mustafa İsmail en güzel okuyuşlarından birisini yapar.
Program, Mısır’ın her yerine canlı olarak verildiğinden Mustafa İsmail bütün Mısır tarafından takdir edilir. Mustafa İsmail‘in Mısır’ın en iyileri arasına girmesinde bu programın etkisi büyüktür.
Nadide bir tevafuk
Giderek şöhreti artan Mustafa İsmail 1940’lara gelindiğinde bütün Mısır tarafından tanınıyordu. Bir gün Mısır Radyosu’nda Kur’ân okuyacak kişi hasta olunca kendisini tanıyanlardan biri Mustafa İsmail’i alıp Mısır Radyosu’nun mikrofonuna oturtuverir. Mustafa İsmail burada müthiş bir okuma yapar. Kral Faruk da dinleyiciler arasındadır. Kral, Mustafa İsmail’in okuyuşunu çok beğenir. Ona Ramazan ayında kendi yanında Kur’ân okuması teklifinde bulunur. Mustafa İsmail teklife olumlu cevap verince Kral Faruk’un kari’si olarak meşhur oldu..
Mustafa İsmail, daha sonraki yıllarda yükseldikçe yükseldi. Ramazan aylarında Kral’ın sarayında yapmış olduğu meşhur okuyuşlarıyla bütün Arap dünyasının beğenisi kazandı. Çok geçmeden de bütün İslâm ülkelerinde tanınmaya başladı. Şöhretinin dorukta olduğu 1947 yılında çok prestijli bir makam olan Ezher Camii’nin kari’liğine atandı. 1965 yılında hiçbir Kur’ân karisine nasip olmayan “Mısır Nişanı” kendisine verildi.
Şeyh İstanbul’da
1969 yılında dönemin Mısır Devlet Başkanı Cemal Abdünnasır’ın isteğiyle bir Ramazan ayında Türkiye’ye gelir. Şeyh ilk olarak Ankara’da okumalar yapar. Fakat Ankara cemaatinden hiç memnun kalmaz. Cemaatin ilgisizliği onu sıkar ve hemen İstanbul’a hareket eder. Mustafa İsmail, İstanbul’da çok büyük bir ilgiyle karşılanır. İstanbul halkının Kur’ân karşısındaki saygısına hayran olan Mustafa İsmail, İstanbul’da akıllarda iz bırakan Kur’ân-ı Kerim ziyafetleri verir.
1969 yılının Ramazan ayını tamamen Türkiye’de geçiren Mustafa İsmail, Türkiye’yi çok beğendiğini, halkını Kur’ân’a karşı çok saygılı bulduğunu ifade eder.
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Emin Işık o günleri şöyle anlatıyor:
“Hayatımda böyle bir şey görmedim”
“Mustafa İsmail’in Süleymaniye’de okuyacağını öğrenince hemen koştuk tabiî. Teravihten sonra yarım saat Kur’ân okudu. İstanbul cemaati Ankara cemaati gibi değil. İstanbul Mısır’ı iyi bildiği için Mustafa İsmail’in de kim olduğunu iyi biliyordu. Cami hıncahınç dolmuştu. Daha birinci gecede Mustafa İsmail, ‘Ben dünyayı dolaştım, hayatımda böyle bir şey görmedim’ diyerek şaşkınlığını gizleyemedi. Cemaatin Kur’ân’a olan sevgisi ve caminin ihtişamı onu çok etkiledi.”
(“Mustafa İsmail” yazısı devam edecek)
AHMET ERGENEKON