“Aziz, Sıddık Kardeşlerim Mehmed, Mustafa, İbrahim, Ceylan! Evvela: dün dördünüzün hararetli sohbetini gördüm, çok sevindim, memnun oldum. Ben de yanınızda bulunuyorum gibi ferahla dinledim…”
Şualarda geçen bir mektubunda yazdığı birbirinden farklı ve güzel 9 (dokuz) sevinçli haller Üstadı sevindirmişti.
Birinci: Hakkımızda zahmet rahmete dönmesi. İkinci: kader adaleti içinde rıza ve teslim ferahı. Üçüncü: İnayet-i hassanın nurcular hakkında hususiyetindeki sevinç. Dördüncü: geçici olmasından, zevalinde lezzet. Beşinci: ehemmiyetli sevaplar. Altıncı: Vazife-i İlâhiyeye karışmamak. Yedinci: en şiddetli hücumda en az meşakkat ve küçük yaralar. Sekizinci: sair musibetzedelere nispeten çok derece hafif. Dokuzuncu: nur ve iman hizmetinde şiddetli imtihandan çıkan yüksek ilânatın tesiratındaki sürur. Dokuz adet manevî sevinçler, öyle teskin edici bir merhem ve tatlı bir ilâçtır ki, tarif edilmez, ağır elemlerimizi teskin ediyor.
(Said Nursî)
Hazırlayan: Fahrİ Utkan