Ülkemizin en önemli sorunlarından biri de eğitimdir. Çocuklarımızın hem ilmî hem de dinî yönden yetişmesi her şeyin fevkindedir. Yirmi milyona yakın mevcudu ile eğitim ordusu büyük bir potansiyelimizdir.
Özellikle, yüksek öğretim çağındaki çocuklarımızın, barınma sorunları son günlerin en önemli sorunlarından oldu. Bir çok vakfın yerleri müsait iken, öğrencilerin özellikle devlet yurtlarına yönlendirilmeleri mevcut kargaşayı meydana çıkardı. Bir çok öğrenci “mahalle baskısı yüzünden” de bu mekânlarda kalmak istemiyorlar. Bu hadise, kader-i İlâhînin bir tecellisi olarak bakıyorum.
Ya da bu mekânları idare eden vakıf müntesipleri, öğrencilere iyi bakmadılar ki malûm hadise ile karşı karşıya kaldık. Şimdi, devlet ve iktidar büyük bir sıkıntı ile karşı karşıya kaldı. Bu boşluğun yeri ne ile doldurulacak?
“Cemaatleri bitirme projesi”nin meydana çıkardığı bir neticeyi izliyoruz. Bu projenin taşeronluğunu bu iktidara yaptırdılar. Ormanda ağaçların kesilmesinden şikâyet eden ağaçlar konuşurken biri söz alıp şöyle demiş: “Neden şikâyet ediyorsunuz, baltanın sapı bizden.”
Bu ülkenin maddî ve manevî kalkınmasına büyük ölçüde cemaat ve vakıfların birinci derecede katkısı olmuştur. Bu yetişen fidanların kırılması görevini bu iktidara yaptırdılar. Şimdi, devlet yurtlarında iki kişilik odalar dört kişilik odalar haline getirmekle bu sorunun üstesinden gelmeye çalışıyorlar. İktidar, bir çok yönden çıkmaza girdiği gibi bu noktada da imtihanı kaybetti.
Çocuklarımıza sesleniyorum! Vakıf ve cemaat yurtları sizi bekliyor. Hem ilimde, hem de dinî hayatınızda başarılı olunuz. Perde altındaki gizli kuvvetin sevincini bozunuz.
Siz velilerimiz; kesinlikle endişelerinizden kurtulunuz. Bunun yanında, pandeminin kol gezdiği günümüzde, ders saatlerini asgarî düzeye çekiniz.