Cömertlikte, yardımseverlikte yaratılıştan kazandırılmış birer huy, karakter ve alışkanlık değildir.
Yardımsever ve cömert olmak görerek, yaşayarak, takip ederek ve eğitilerek, bir terbiye programı dahilinde çocuklarımıza kazandırabilir. Ancak Cenâb-ı Hakk’ın ihsan, ikram ve keremiyle verdiği cömertlik ve yardımseverlik başka.
Anne-babanın ve diğer aile fertlerinin; aile hayatı içerisindeki cömertlikle, yardımseverlikle alâkalı paylaşımları sehavat ve cud noktasından ilk ve tesirli birer terbiye adımıdırlar. Daha sonra arkadaşlar, öğretmenler ve yakın çevre bunları tamamlayacak olan ögelerdirler.
Çocuğun eğitiminde özellikle, kast-ı mahsus ile tecrübe ve deneme yoluyla yapılan terbiye eğitimi; yakın akraba ve çevre faktörlerinin de öğrenilmesi ve öğretilmesi noktasından fevkalâde önemlidir.
Çocuğun şu ifadelerine: “Öğretmediler ki, göstermediler ki, ben böyle bir şey bilmiyorum ne okulda, ne ailede ve ne de yakın çevrede cömertlik, yardımseverlik diye bir tanım ve tanıtım; izah ve ispatlı, delilli hiçbir anlatıma muhatap olmadım vb.” muhatap olmamak için özellikle ve özel olarak cömertlik ve yardımseverlik eğitimi, terbiyesi çocuklarımıza verilebilmelidir.
Bu konuda en önemli nokta çocuğun sahip olduğu şeyleri başkalarıyla paylaşması değildir. Bu paylaşma ve yardımseverliğin, cömertliğin insan hayatında önemli olduğunun bilinmesi, öğretilmesi, anlatılması ve anlaşılmasıdır.
Sadece ve sadece çocuğun kafasında şu bilginin; cömertlik ve yardımseverlik adına yerleştirilmesi ve dikte edilmesi ise çok yanlıştır: İnsan, muhtaç olana ve yardıma ihtiyacı olana yardım eder. İnsan yalnızca bu mana için değil gerçekten ikram edici, ihsan edici, yardım etmeye gönüllü olarak da cömert olmalıdır. Ahlâkının içerisinde bir umde, bir hususî özellik olarak bu huyun, karakterin yer alması lâzımdır.
Hediyeleşmeyi sevmek, lütufkâr olmak, muhabbetle kucaklamak ve insan ayırt etmeden cömertlik ve yardımseverlilik sergilemek kime ne kaybettirmiş ki, çocuklarımıza eğitim ve terbiye noktasından faydalı ve lâzım bir özellik, huy ve karakter olmasın?
Çocuğumuzun sevdiği, emek vererek kazandığı ve çok önemsediği her sahip olduğu varlıktan bir şeyler ikram edebilmesi, eşyayı, nesneleri ve tebessümü paylaşabilmesi en büyük cömertlik, hayırseverlik ve ihsanperverlik olacaktır. Yeter ki örnek alalım ve terbiyesinde cömertliğin, yardımseverlik eğitiminin muhakkak yer almasına dikkat edelim.