"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ehl-i İslâm dine sarıldıkça ilerledi

Risale-i Nur'dan
12 Temmuz 2024, Cuma
(Dünden devam)

Salisen: İslâmiyeti Hıristiyan dinine kıyas etmek, kıyas-ı maalfârıktır; o kıyas yanlıştır. Çünkü Avrupa dinine mutaassıp olduğu zaman medenî değildi; taassubu terk etti, medenîleşti.

Hem din onların içinde üç yüz sene muharebe-i dahiliyeyi intâc etmiş. Müstebit zalimlerin elinde avamı, fukarayı ve ehl-i fikri ezmeye vasıta olduğundan, onların umumunda muvakkaten dine karşı bir küsmek hâsıl olmuştu. İslâmiyette ise tarihler şahittir ki bir defadan başka dahilî muharebeye sebebiyet vermemiş.

Hem ne vakit ehl-i İslâm dine ciddî sahip olmuşlarsa, o zamana nisbeten yüksek terakkî etmişler. Buna şahit, Avrupa’nın en büyük üstadı Endülüs devlet-i İslâmiyesidir. Hem ne vakit cemaat-i İslâmiye dine karşı lâkayt vaziyeti almışlar; perişan vaziyete düşerek tedennî etmişler.

Hem İslâmiyet, vücub-u zekât ve hurmet-i riba gibi binler şefkatperverâne mesâil ile fukarayı ve avamı himaye ettiği, “Akıl etmezler mi? (Yâsin Suresi: 68);” “Tefekkür etmezler mi? (En’am Suresi: 50);”

“Düşünmezler mi? (Nisâ Suresi: 82)” gibi kelimatıyla aklı ve ilmi istişhad ve ikaz ettiği ve ehl-i ilmi himaye ettiği cihetle daima İslâmiyet fukaraların ve ehl-i ilmin kal’ası ve melcei olmuştur. Onun için İslâmiyete karşı küsmeye hiçbir sebep yoktur. İslâmiyetin Hıristiyanlık ve sair dinlere cihet-i farkının sırr-ı hikmeti şudur ki:

İslâmiyetin esası, mahz-ı tevhiddir; vesait ve esbaba tesir-i hakikî vermiyor, icad ve makam cihetiyle kıymet vermiyor. Hıristiyanlık ise “velediyet” fikrini kabul ettiği için vesait ve esbaba bir kıymet verir, enaniyeti kırmaz. Âdeta rububiyet-i İlâhiyenin bir cilvesini azizlerine, büyüklerine verir. “Onlar Allah’ı bırakıp, hahamlarını ve rahiplerini kendilerine rab edindiler. (Tevbe Suresi: 31)” ayetine mâsadak olmuşlar. Onun içindir ki Hıristiyanların dünyaca en yüksek mertebede olanları, gurur ve enaniyetlerini muhafaza etmekle beraber, sâbık Amerika Reisi Wilson gibi, mutaassıp bir dindar olur. Mahz-ı tevhid dini olan İslâmiyet içinde dünyaca yüksek mertebede olanlar ya enaniyeti ve gururu bırakacak veya dindarlığı bir derece bırakacak. Onun için bir kısmı lâkayt kalıyorlar, belki dinsiz oluyorlar.

Mektubat, Y.A.N.-2023, s. 379

LÛ­GAT­ÇE:

hurmet-i riba: faizin haram olması, yasaklanması.

intâc etmek: netice vermek, sonuç doğurmak.

istişhad: şahit gösterme, delil olarak ileri sürme.

kıyas-ı maalfârık: birbirinden farklı iki şeyi kıyas etme; 

melce’: sığınak.

mesâil: meseleler.

muharebe-i dahiliye: iç savaş.

müstebit: zulüm ve baskı yapan, diktatör.

salisen: üçüncü olarak.

taassup: aşırı bağlılık, körü körüne bağlılık; kendi din ve milliyetini çok üstün tutarak başka din ve milliyetten olanlara kin, nefret ve düşmanlık gösterme.

tedennî etmek:  gerilemek, daha kötü bir dereceye düşmek.

terakkî etmek: yükselmek, ilerlemek, gelişmek.

velediyet fikri: Hz. İsa’nın -hâşâ- “Allah’ın oğlu” olduğuna inanma.

vesait: vasıtalar

Okunma Sayısı: 1753
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • İsmail ÖNGEL

    15.7.2024 10:37:27

    Hem ne vakit ehl-i İslâm dine ciddî sahip olmuşlarsa, o zamana nisbeten yüksek terakkî etmişler. Buna şahit, Avrupa’nın en büyük üstadı Endülüs devlet-i İslâmiyesidir. Hem ne vakit cemaat-i İslâmiye dine karşı lâkayt vaziyeti almışlar; perişan vaziyete düşerek tedennî etmişler.

  • Cenk Çalık

    12.7.2024 11:01:12

    "Hem ne vakit ehl-i İslâm dine ciddî sahip olmuşlarsa, o zamana nisbeten yüksek terakkî etmişler. Buna şahit, Avrupa’nın en büyük üstadı Endülüs devlet-i İslâmiyesidir. Hem ne vakit cemaat-i İslâmiye dine karşı lâkayt vaziyeti almışlar; perişan vaziyete düşerek tedennî etmişler." Müthiş bir sosyolojik tespit daha. Bu tespit üzerinde inceden inceye düşünmek gerekir vesselam.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı