"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Gel, bu kudsî, ebedî, kârlı ticarete bak!

Risale-i Nur'dan
06 Nisan 2022, Çarşamba
Yedinci Nükte

Ramazan’ın sıyamı dünyada ahiret için ziraat ve ticaret etmeye gelen nev-i insanın kazancına baktığı cihetteki çok hikmetlerinden bir hikmeti şudur ki:

Ramazan-ı Şerifte sevab-ı a’mâl, bire bindir. Kur’ân-ı Ha­kîm’in, nass-ı hadis ile, her bir harfinin on sevabı var, on hasene sayılır, on meyve-i Cennet getirir. Ramazan-ı Şerifte her bir harfin on değil, bin; ve Âyete’l-Kürsî gibi ayetlerin her bir harfi binler; ve Ramazan-ı Şerifin cumalarında daha ziyadedir. Ve Leyle-i Kadir’de otuz bin hasene sayılır.

Evet, her bir harfi otuz bin bâkî meyveler veren Kur’ân-ı Ha­kîm, öyle bir nurânî Şecere-i Tûbâ hükmüne geçiyor ki milyonlarla o bâkî meyveleri Ramazan-ı Şerifte mü’minlere kazandırır.

İşte gel, bu kudsî, ebedî, kârlı ticarete bak, seyret ve düşün ki bu hurufatın kıymetini takdir etmeyenler ne derece hadsiz bir hasarette olduğunu anla.

İşte Ramazan-ı Şerif, âdeta bir ahiret ticareti için gayet kârlı bir meşher, bir pazardır. Ve uhrevî hâsılat için gayet münbit bir zemindir. Ve neşv ü nema-i a’mâl için bahardaki mâ-i nisandır. Saltanat-ı rububiyet-i İlâhiyeye karşı ubudiyet-i beşeriyenin resmigeçit yapmasına en parlak, kudsî bir bayram hükmündedir. Ve öyle olduğundan, yemek-içmek gibi nefsin gafletle hayvanî

hâcâtına ve malâyani ve hevaperestâne müştehiyata girmemek için oruçla mükellef olmuş. Güya muvakkaten hayvaniyetten çıkıp melekiyet vaziyetine veyahut ahiret ticaretine girdiği için dünyevî hâcâtını muvakkaten bırakmakla uhrevî bir adam ve tecessüden tezahür etmiş bir ruh vaziyetine girerek, savmı ile Samediyete bir nevi âyinedarlık etmektir.

[Devamı var]

Mektubat, s. 474

LÛ­GAT­ÇE:

hasaret: hasar, zarar.

hurufat: harfler.

ma-i nisan: Nisan yağmuru.

nass-ı hadis: hadisin açık ve kesin şekilde bildirmesi.

neşv ü nema-i a’mâl: amellerin, yapılan iş ve ibadetlerin yeşerip büyümesi.

Samediyet: her şeyin Allah’a muhtaç olması, Allah’ın hiçbir şeye muhtaç olmaması.

sevab-ı a’mâl: amellerin sevapları.

sıyam: oruç.

saltanat-ı rububiyet-i İlâhiye: idare ve terbiye edici Allah’ın saltanatı, hâkimiyeti.

Şecere-i Tûbâ: Cennetteki Tûbâ ağacı.

tecessüden: beden hâline gelerek.

ubudiyet-i beşeriye: insanların ibadet ve kullukları.

Okunma Sayısı: 1688
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Cenk Çalık

    6.4.2022 09:22:17

    " Güya muvakkaten hayvaniyetten çıkıp melekiyet vaziyetine veyahut ahiret ticaretine girdiği için dünyevî hâcâtını muvakkaten bırakmakla uhrevî bir adam ve tecessüden tezahür etmiş bir ruh vaziyetine girerek, savmı ile Samediyete bir nevi âyinedarlık etmektir." Aç kalmak hele ki bunu oruçla ibadet haline çevirmek insanı melekleştiriyor. Samed ismine ayna yapıyor, bu dünyaya gönderiliş amacına uygun olarak "uhrevi adam" rolünü büründürüyor. Bu kazanımları da bir ay tekrar ettirerek meleke haline getiriyor. Sevap boyutu da ayrı bir rahmet tecellisi. Ne kadar şükretsek, hamd etsek azdır vesselam.

  • Said Yüksekdağ

    6.4.2022 09:18:07

    "İşte Ramazan-ı Şerif, âdeta bir ahiret ticareti için gayet kârlı bir meşher, bir pazardır. Ve uhrevî hâsılat için gayet münbit bir zemindir. Ve neşv ü nema-i a’mâl için bahardaki mâ-i nisandır." Ramazan ayının bu sene nisan ayına gelmesi tevafuk. Rabbim bizlere bu aydan en güzel bir şekilde istifade ve istifaza etmeyi nasip etsin..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı