"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şaban ve Ramazan’da kalbin hissesi fazla

Risale-i Nur'dan
09 Mart 2022, Çarşamba
Aziz, Sıddık Kardeşim ve Hizmet-i Kur’âniyede Pek Ciddî Bir Arkadaşım!

Bu defaki mektubunda, vaktim ve halim müsaade etmediği mühim bir meseleye dair cevap istiyorsun.

Kardeşim, bu sene elhamdülillâh, risaleleri yazanlar pek çoğalmış. İkinci tashih bana geliyor. Sabahtan akşama kadar sür’atli bir tarzda meşgul oluyorum; çok mühim işlerim de geri kalıyor. Ve bu vazifeyi daha azîm görüyorum. Hususan Şaban ve Ramazan’da, akıldan ziyade kalp hissedardır, ruh hareket eder. Şu mesele-i azîmeyi başka vakte talik edip, ne vakit Cenab-ı Hakk’ın rahmetinden kalbe sünûhat gelse, tedricen size yazılır. Şimdilik Üç Nükteyi (HÂŞİYE) beyan edeceğim.

Birinci Nükte: “Kur’ân-ı Hakîm’in esrarı bilinmiyor; müfessirler hakikatini anlamamışlar” diye beyan olunan fikrin iki yüzü var ve onu diyen iki taifedir.

Birincisi: Ehl-i hak ve ehl-i tetkiktir. 

Derler ki: “Kur’ân bitmez ve tükenmez bir hazinedir. Her asır, nusus ve muhkematını teslim ve kabul ile beraber, tetimmat kabîlinden, hakaik-ı hafiyesinden dahi hissesini alır, başkasının gizli kalmış hissesine ilişmez.”

Evet, zaman geçtikçe Kur’ân-ı Hakîm’in daha ziyade hakaikı inkişaf eder demektir. Yoksa –hâşâ ve kellâ– Selef-i Salihînin beyan ettikleri hakaik-ı zâhiriye-i Kur’âniyeye şüphe getirmek değil. Çünkü onlara iman lâzımdır. Onlar nastır, kat’îdir, esastırlar, temeldirler. Kur’ân, “Arabiyyun mübîn” [(Kur’ân’ın lisanı) apaçık Arapçadır. (Nahl Sûresi: 103; Şuâra Sûresi: 195)] fermanıyla manası vâzıh olduğunu bildirir. Baştan başa hitab-ı İlâhî o manalar üzerine döner, takviye eder, bedahet derecesine getirir. O mensus manaları kabul etmemekten –hâşâ sümme hâşâ– Cenab-ı Hakk’ı tekzip ve Hazret-i Risaletin fehmini tezyif etmek çıkar.

Demek, maânî-i mensûsa, müteselsilen menba-ı risaletten alınmıştır. Hatta İbni Cerir-i Taberî, bütün maânî-i Kur’ân’ı, muan’an sened ile müteselsilen menba-ı Risalete îsal etmiş ve o tarzda mühim ve büyük tefsirini yazmış.

İkinci taife: Ya akılsız bir dosttur, kaş yapayım derken göz çıkarıyor veya şeytan akıllı bir düşmandır ki ahkâm-ı İslâmiye ve hakaik-ı imaniyeye karşı gelmek istiyor. Kur’ân-ı Hakîm’in –senin tabirinle– birer polat kal’ası hükmünde olan surlu sûreleri içinde yol bulmak istiyor. Böyleler –hâşâ– hakaik-ı imaniye ve Kur’âniyeye şüphe îrâs etmek için bu nevi sözleri işaa ediyorlar.

HÂŞİYE: Bilâhare Dokuz Nükteye tamamlanmıştır.

Mektubat, s. 458.

Okunma Sayısı: 1742
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Cenk Çalık

    9.3.2022 09:26:28

    "Kardeşim, bu sene elhamdülillâh, risaleleri yazanlar pek çoğalmış. İkinci tashih bana geliyor. Sabahtan akşama kadar sür’atli bir tarzda meşgul oluyorum; çok mühim işlerim de geri kalıyor. Ve bu vazifeyi daha azîm görüyorum. Hususan Şaban ve Ramazan’da, akıldan ziyade kalp hissedardır, ruh hareket eder. Şu mesele-i azîmeyi başka vakte talik edip, ne vakit Cenab-ı Hakk’ın rahmetinden kalbe sünûhat gelse, tedricen size yazılır." Kalp ve ruhun daha hissedar olduğu mevsimdeyiz. Hissemizin artması için gayret içinde olmalıyız. Çoğu zaman işin en zor kısmı başlamak olduğunu nefsimden biliyorum. Başlandı mı bitmeye yakınlaştı diyebiliriz. Rabbim cümlemizi şevkle gayrete getirenlerden eylesin. Amin!

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı