"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Geçinebiliyorum, öyleyse mutluyum

Said YÜKSEKDAĞ
20 Ekim 2022, Perşembe
Maişet konusunda mutlu olabilen insanlar diğer konularda da mutlu olabilirler. Çünkü maişet derdi diğer mutlulukları olumlu ya da olumsuz yönde etkileyen önemli bir faktördür.

Peki, maişette mutluluk nasıl olacak? Hayatı boyunca Kur’ân ve sünneti kendine rehber edinen Bediüzzaman Said Nursî telif etmiş olduğu Risâle-i Nur’da bizlere, maişette nasıl mutlu olunacağını tarif etmiş ve hayatıyla da bizlere rol model olmuştur. Kimsenin minneti altına girmeyen Said Nursî, tam bir iktisad ve kanaatle hareket etmiş ve maişet derdini düşünmemiştir. Demek oluyor ki maişette mutlu olmanın gerçek yolu iktisad ve kanaatten geçiyor. Zira “Kanaat eden, iktisad eder; iktisad eden bereket bulur.”1 Bereketin olduğu yerde de huzur ve mutluluk kendiliğinden gelecektir.

“İktisad” ve “kanaat”e kavramları çoğu kez birlikte kullanıldığı için birbiri ile karıştırabilmektedir. Kanaatin lûgat manası; açgözlü olmayıp hırs göstermemek, helâl ile yetinip haramı istememektir. Kanaatin zıttı ise doyumsuzluk, açgözlülük, helâl haram demeden israfa girmek ve hırslı olmaktır. İktisadın lûgat manası ise; tutumlu olmak, her hususta itidal üzere bulunmak, lüzumundan az veya fazla sarfiyattan kaçınmak demektir. 

Evet, Risale-i Nur’a baktığımızda derd-i maişet peşinde koşmanın ve onu asıl maksat yapmanın iman hizmetine zarar verdiği görülmektedir. Ayrıca maişet derdinin ehl-i dünyanın elinde çok tesirli bir silâh olduğu da anlaşılmaktadır. Bunun içindir ki, Bediüzzaman Hazretleri, Müslümanları bilhassa Nur talebelerini uyararak maişet peşinde koşmak yerine, iman ve Kur’ân hizmetine sarılmalarını tavsiye etmektedir. Hizmet yerine derd-i maişet peşinde koşanların şefkat tokadı yediklerini de Risale-i Nur’daki şefkat tokatları bölümünde görmekteyiz.

Nur Talebelerinin Risâle-i Nur ile imâna ve Kur’ân’a hizmet etmelerinin dünyevî ve uhrevî pek çok faydaları vardır. Dünyevî olan faydalarından bir kaçı maişet hakkındadır. Bunlardan biri rızıkta bereket diğeri ise maişette suhulet ve kolaylık. Demek oluyor ki imâna ve Kur’ân’a hizmeti bırakıp hatta namazları dahi ihmal edip maişet peşinde koşmak akıl kârı değildir. Rızkında bereket görmek isteyen, farzlarını ihmal etmemelidir. Risâle-i Nur’da, derd-i maişete dalmanın fâsıklık alâmeti olduğu “Rezzâk-ı Hakikî’yi ittiham etmek derecesinde derd-i maişete dalıp, ferâizi terk ve maişet yolunda rast gelen günahları işleyen fâsık-ı hasîrdir.”2 şeklinde ifade edilmektedir.

Üstad, yeme, içme ve giyim konusunda çok iktisad eden, kanaat gösteren ve kimsenin minneti altına girmeyen biridir. Mesela, giyim konusunda şöyle söylemektedir: “Şu üstümdeki sakoyu, yedi sene evvel eski olarak almıştım. Beş senedir elbise, çamaşır, pabuç, çorap için dört buçuk lira ile idare ettim. Bereket, iktisad ve Rahmet-i İlahiye bana kâfi geldi.”3

Rızıkta mazhar olduğu pek çok bereketin bir kısmını ise şu şekilde ifade etmiştir: “Şu altı aydır otuz altı ekmekten ibaret bir kile buğday bana kâfi geldi. Ne miktar kifayet edecek bilmiyorum. (Bir sene devam etmiş)”4 “Şu mübarek Ramazan’da sadık bir arkadaşım olan Abdullah Çavuş’un şehadetiyle üç ekmek, bir kıyye (kilo demek) pirinç bana kâfi gelmiştir. Hatta o pirinç Ramazan’dan on beş gün sonra bitmiştir.”5 “ 

Demek ki tevekkül, kanaat ve iktisad öyle bir hazine ve servettir ki hiçbir şey ile değişilmez. İşte böyle bir servet ve hazineye sahip olan bir insandan daha mutlusu yoktur. “Geçinebiliyorum, öyleyse mutluyum” diyenlerden olabilmek duâsıyla.

Dipnotlar:

1- Mektûbat, Said Nursî, Yeni Asya, s. 330.

2- Sözler, Said Nursî, Yeni Asya, s. 38.

3- Mektûbat, Said Nursî, Yeni Asya, s. 83.

4- Age, s. 82.

5- Age, s. 82.

Okunma Sayısı: 5829
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Sertaç Lüser

    20.10.2022 18:37:26

    Tebrikler, beklenti az oldukça mutluluk artıyor. Manevi beklenti yükselince doğru orantıda ilerliyor. Gol yediğimiz konulardan biri daha. Allah razı olsun

  • Halil kartal

    20.10.2022 17:50:19

    Kardeşim elinize sağlık. Allah hizmetimize bereket versin derken rızkimiza da bereket için dua etmiş oluyoruz galiba☺️

  • Atilla

    20.10.2022 09:59:33

    Maşallah Said Yüksekdağ. Kalemine bereket yüreğine sağlık. Ders ve ibret almamız gereken bir konuya temas etmişsiniz Allah razı olsun

  • Cenk Çalık

    20.10.2022 09:46:47

    Hatta İktisat risalesinde kendisine zekat vermek isteyenleri reddederek "ben sizden daha zenginim demiştir. Anlaşılan üstadımız zenginliği çok mala, para sahip olmak şeklinde değil, en az şeye muhtaç olmak şeklinde anlıyor ve yaşıyor. Yazınız da bu hakikatlere kapı açıyor. Emeğinize, yüreğinize sağlık Said ağabeyim. Baki selamlar.

  • Cenk Çalık

    20.10.2022 09:46:36

    İktisat ve kanaatin aynı zamanda servet ve hazine olduğu ikinci mektupta belirtiliyor. İlginç olanı bu servet ve hazineden istifade edebilmek için "nastan istiğna" düsturunu yaşamak gerekiyor. Bu hakikat bilinmeden yaşandığında ise maddi birikim üzerine sistem kurularak kapitalist çarklarda hem dünyamız hem de ahiretimiz ufalanmaya başlıyor. Hırs,tama, helal-haram ayrımı yapmadan dünyaya bağlanmak pek çok sıkıntının merkezinde bulunması son derece manidardır. Bu kısır ve haram döngüden çıkabilmek için Risale-i Nur çizgisine gelmenin elzem olduğunu müşahede ediyoruz. Üstadımız ehl-i dünyanın aksine çok az parayla iktisat ve kanaatle yaşamanın insan hayatında tezahür eden bereket, huzur ve bereketi yaşayarak göstermiştir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı