Ne güzeldir namaz; güvenilir limandır deli dalgalardan.
Mutlu eder insanı, Huzurunda. Buluşma anıdır, Sevgiliyle. Bir saltanattır aciz kul için. Dalından kopmuş yaprağın tutunmasıdır bir yere namaz. Acizin, yükselmesidir arşa. Hoş bir sâdâ bırakmasıdır geçtiği yerlerde kulun. ‘Az önce bir namazlı geçti buradan’ dedirmesidir ardından. Gökkuşağı gibi rengârenk, aydınlık bir dünya bırakmasıdır geride. Güvendir, namaz. Serin bir gölgedir. Ohh denir ve dinlenilir serinliğinde.
Zayıf, güçsüz insan için sarsılmaz bir dayanaktır namaz. Bir çınar gibi, yerinde ağır bir taş gibi tutunana güven verir namaz. Savrulmaz, yıkılmaz, kendisine dayananı mahcup etmez bir dayanaktır o.
Özeldir her namaz. Günü özel, saati özel, ruhaniyatı, maneviyatı, sevabı özeldir. Sadece O’na özeldir. Büyülü bir dünyaya girer gibi her namaz. Sadece sana özel bir yolculuktur namaz. Sen ve O, ne muhteşem bir saadettir.
İnsan, yeniden insan olur, yeniden kul olur namazla. Yeniden kurulur kopmuş bağlar. Yeniden inşa edilir ruh, yeniden beslenir kalp ve yeniden terbiye edilir nefis. Yeniden yenidendir herşey…
Bir nefes gibidir; kalp atışları gibi, hayat bahşeder tükenmişlere. Her ruha farklı dokunur, farklı hayat verir. Kimi kışı sever, kimi yazı, kimi baharı, ama hepsi de güzeldir ve özeldir mevsimlerin. Dokusu ne olursa olsun, namaz iyi gelir insana. İnsan toprağında tohumdan meyveye kadar dereceleri vardır onun.
İlâç gibidir namaz. Günde beş vakit, hekim ile görüşmek iyi gelir hastaya. İyileşmedir, derinleşmedir, yükselmedir, olgunlaşmadır namaz.
Ne de kolay ‘kıldım’ deyiveriyoruz ya. Bir de, ‘Gerçekten mi?’ deseler, ‘ne oldu kılınca’, ‘ne değişti dünyanda’, ‘çıktın mı mi’raca’, ‘ulaştın mı arşa’‘yenilendin mi baştanbaşa’, ‘bembeyaz bir sayfa açtın mı’ deseler ne diyeceğiz?
Hiç kuşkusuz, evet. O’nun çok da tarif edilmez bir dâvetidir namaz. Bir halettir o, yaşanır; nefes gibi, kalp atışı gibi, ama hayat verir canlıya, şuur verir, ruh verir.
Ne mutlu namazlıya!