"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Büyük buluşma

Şeymanur Cihan
19 Ağustos 2018, Pazar
Hikmet-i hac

Kâbe; İmam-ı Rabbani’nin ifadesiyle Eşya ve maddenin tükenip ruh ve mananın başladığı ufuk noktası işaretidir. Kâbe bu dünyanın ötelere bağlı serhat kapısıdır. Bütün ibadetler özü itibarı ile bir arayıştır. Hz. Hacer’in Safa-Merve arasında koşarak Zemzem’i araması gibi biz de kıyamlarda rükûlarda secdelerde, sahur ve imsaklarda teheccüt ve duha namazlarında, zekât, kurban ve hac ibadetlerinde bizim için ab-ı hayat olacak Rabbimizin rızasını arar dururuz. Bu manada hac, bir ömür kıblesini arayan mü’minin Kıblesine kavuşması, ona sarılması, öpmesi, koklaması, kıblesiyle bütünleşmesidir. Artık bundan sonra namazlarını daha farklı kılacaktır. Çünkü kıblesini tam doğrultmuş, yıllar yılı kilometrelerce ötelerden matematiksel hesaplamalarla yöneldiği Kâbe’sinin tam önünde. Hangi yönüne yönelse bütün yönler ona bakıyor Ve biz artık bütün letaiflerimizle ona yönelmişizdir. Bismillahi Allah-u ekber diyerek kalbimizi kıblemizle buluşturmalıyız.

Her birimiz birer Adem, birer Havva, her birimiz birer İbrahim, birer Hacer ve her birimiz birer Hz. Muhammed, Hz. Hatice şuurunu, imanını, teslimiyetini, tevekkülünü, sabrını, sadakatini, tevhit aşkını yaşama çabası içerisine girmeliyiz. ‘’Mü’minler ancak kardeştirler’’ emr-i İlâhisini daima hatırda tutarak, diğer milletlerin hacıları ile tearüf, teavün, tesanüd içerisinde olunması gerekir. 16. Söz ve 4. Şuâ’da Bediüzzaman ’’Bir hacı, ne kadar amide olsa, kat’ı meratip etmiş bir veli gibi umum aktar-ı arzın Rabb-ı Azîmi ünvanıyla Rabbine müteveccihtir. Bir ubudiyeti külliye ile müşerreftir,’’ tesbitiyle her hacının kendisini günahlardan koruması halinde çok yüksek şahsî kemalat mertebelerine çıkabileceğini müjdeliyor. Peygamberimiz de (asm) kabul edilmiş bir haccın kişiyi annesinden doğduğu günkü gibi temizleyeceğini müjdeliyor.  Ya ümmetin, âlem-i İslâmın kemalatı ve terakkisi? Hac’dan asıl maksat ferdi kemâlat mı? Küllî kemâlat mı?

Hac ibadetinin hikmetleri içerisinde en önemlisi, hatta birincisi meşveret-i kübra olmasıdır. Ümmet orada tanışır, kaynaşır. Ümmetin meselelerinin görüşülüp hallolduğu, meşveret heyetlerinin oluşturulup ümmetin birliğinin ve ortak tavır ve kararların alınmasıyla birbirinden güç alıp birbirine güç verdiği, İslâm ülkelerinin, ilim, san’at, siyaset, ticaret vb. her alanda adeta taze kan almış gibi dirildiği ve ehl-i küfre karşı yek vücud bir yumruk olduğu yer olan harameynde günümüzde tam tersi bir görüntü ortaya çıkmaya başlamıştır, Müslümanlar için en hayatî mesele olan Ramazan hilâli, Arafat günü konusunda bile ihtilâfa düşmüşlerdir. İşte bu yüzden de ümmet-i Muhammed’in hali pür melâli ortadadır.

Bediüzzaman Hazretleri’nin haccın hikmeti ile ilgili tesbitleri ne kadar dikkate şayandır. Sünûhat adlı eserinde ’’haccın ve ondaki hikmetin ihmali, musîbeti değil, gazab ve kahrı celbetti. Cezası da keffaretü’z zünub değil, kessaretü’z zünub oldu. Haccın bahusus tearüfle, tevhid-i efkârı, teavünle teşrik-i mesaiyi tazammun eden içindeki siyaset-i âliye-i İslâmiye ve maslahat-ı vâsia-i içtimaiyenin ihmalidir ki, düşmana milyonlarla İslâmı, İslâm aleyhinde istihdama zemin ihzar etti. İşte Hind düşman zannederek, halbuki pederini öldürmüş, başında oturmuş ağlıyor…ila ahir ‘’İşte âlemi İslâmın durumu da böyle içler acısı her konuda birliğimizi kaybetmişiz, kimi menfi milliyetçilik, kimi mezhep çatışması vb. sebepler gibi zayıf damarları düşmanlar tahrik ederek, İslâm coğrafyaları Müslüman kanı ile adeta kızıla boyanmıştır. Bir çok Müslüman muhacir durumuna düşerken Müslüman yetimler ve dul kadınların sayıları çığ gibi artmıştır. En kısa zamanda haccın asıl hikmetini idrak ve ihya ile İslâm ülkeleri kaçırılan fırsatları telâfi edecek projelerle yeniden şaha kalkabilir.

Üstad Hazretleri hastalığı teşhis ettiği gibi tedavisini de belirtmiştir. 

Rabbimiz bir, kitabımız bir, peygamberimiz bir, bir çok gelenek ve göreneklerimiz bir an önce kendi memleketlerimizde yıktığımız köprüleri yaparak, kırdığımız gönülleri alarak millî birlik ve beraberliği sağlamalıyız.

 

Okunma Sayısı: 1575
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı