"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İki mühim mesele: Mâhiyet ve tatbikât

Sinan Özden
31 Ekim 2019, Perşembe
Mâhiyet: Bir şeyin içyüzü, aslı, esası. Bir şeyin neden ibâret olduğu gibi manâlara gelir.

Tâtbikat: Bir kaide, kanun veya emri yerine getirmek manâsına gelir. Bu kâideyi fiilen yapılmasına tâtbikan denir.

Bu iki mesele arasındaki ölçüyü bilmek ve ona göre davranmak çok önemlidir. Dâvetçi kimliğine sahip bir insanın, hangisinin öncelikli olması gerektiğini bilmesi zarurîdir. Herhangi bir hâkikatı anlatırken bu kıstas göz önünde bulundurulmalıdır.    Bu iki meseleyi biraz daha açalım:

Mâhiyet, bir hâkikatın iç yüzüdür. Mâhiyet, hâkikatten önce gelir. Çünkü mâhiyet, hâkikatten daha umumîdir. Bir hâkikatın mâhiyeti bilinmeden tâtbikata geçilemez. Aksi tâkdirde yanlış bir harekete mâhal verilebilir.

Mâhiyet, hakikatten daha umumîdir. Hakikat, mevcudatta, mahiyet ise, hem mevcudat hem ma’dumatta müstameldir. Evet, işte burada da denildiği gibi mâhiyetin ne denli öncelikli olduğu görülür.

İnsanın kıymetini tayin eden, mahiyetidir. Mahiyetin değeri ise, himmeti nisbetindedir. Himmet ise, hedef ittihaz ettiği maksadın derece-i ehemmiyetine bakar. Mâhiyet kavramının ne denli umumî mânalara geldiğini idrâk etmemiz bizim için oldukça önem arz etmektedir. Mâhiyeti bilinmeyen şeyin neyi ifâde ettiğini, ne kadar kıymetli olduğunu ölçmemiz mümkün gözükmüyor. Mâhiyet, hâkikati anlamamız için bir dürbün mesâbesindedir. Misâl vererek bu iki meselenin daha iyi anlaşılmasına imkân sağlayalım.

Meselâ bir insana, “Namaz kıl, Kur’ân oku, hâkikatleri öğren, ahlâklı ol, onu yap bunu yapma...” gibi telkinlerde bulunduk. Mâhiyetini anlatmadan direkt bu telkinleri sarfetmek; karşı tarafa ne kadar tesir edebilir ki!

O yüzden mutlaka, mâhiyeti öncelikli tutalım. Öncelikle bir insana imânı, ibâdeti, hâyır ve hâsenatın mâhiyetini anlatmamız gerekir. Bir insan neden imân etme ihtiyacı hisseder? Bizler neden namaz kılarız? Hâyır ve hâsenât neden bu kadar önemlidir? Bunu neden yapayım, şunu neden yapmayayım? gibi suâllere cevap aramak gerekir. Muhtâç bir mü’mine direkt tâtbikî telkinlerde bulunulduğunda o telkinin tesirsiz kalabilmesi muhtemeldir. Çünkü o muhtâç mü’min neden namaz kılması gerektiğini, neden istikamette olması gerektiğini, neden onu yapıp bunu yapmaması gerektiğini bilmezse tâtbikatta ciddî sorunlar yaşar. Bir çocuğa bile temel eğitim verilirken neyi neden yapması gerektiğini anlatmadan ona tâtbikî telkinlerde bulunulmaması gerekir. Aksi tâkdirde o telkin o küçücük zihinde yer bulamaz. Bulsa da tâklidden öteye geçemez. Bizler hâkikatları tâhkiki bir şekilde öğrenip mâhiyetini güzel bir şekilde öğrenip öğrettiğimizde tâtbikat çok daha kolay olacaktır inşaâllah.

Okunma Sayısı: 1478
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı