"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Almanya’nın Kuzey Ren Eyaletinde seçim var

Şükrü BULUT
13 Mayıs 2022, Cuma
Eyaletimiz, Federal Almanya’nın nüfus cihetiyle en yoğun eyaleti olduğundan, Almanya demokrasisinde hatırı sayılır bir ağırlığa sahibiz.

Almanya’nın renkli koalisyonu için ülkede güvenoyu ehemmiyetindeki bu seçimin tahliline girişmeden önce, ülkenin iç siyasetini etkileyen manipülasyonları nazara almamız gerekecek. AB’nin motoru olarak bilinen Almanya’da “milli hakimiyeti” engelleme yolunda, 1980’lerden bu yana yapılan dış müdahalelerin mahiyeti bilinmeden yapılacak analizlerin sağlıklı olmayacağını düşünüyoruz.

Mesela Londralı Neoliberallerin Almanya demokrasisine musallat ettikleri bir “YEŞİLLER” olayı var ki, hala mahiyeti halktan kaçırılıyor. Toplumda karşılığı olmayan, sermayenin ve medyanın desteğiyle bilhassa sosyal devlet ve politikalar iddiasındaki sosyal demokratları (SPD) dizginlemek ve zaman içinde Avrupa’da “sosyal devleti” çökertmek üzere kurdurulan bu partinin, maalesef misyonunu devam ettirmekte olduğuna şahit oluyorsunuz. Marksist kapitalizmin önündeki en büyük engel olan AB’yi ve demokrasisini zayıflatmak ve daha sonra yetiştirdikleri elemanlarını bir taraftan partilere ve diğer yandan bürokrasiye yerleştirerek AB’yi içerden kuşatmaya gittiklerini, bu seçimlerde daha net görebiliyoruz.

SPD’den sonra ülkenin büyük partisi Hristiyan demokratların da aynı akıbeti AfD ile yaşadıklarını hatırlatmış olalım. Temel ilkelerinde Hristiyanlığa, ahlâka ve AB değerlerine karşı oldukları halde, yine küresel medya tarafından muhafazakâr olarak propaganda edilen bu parti ile de, CDU’nun demokrasideki misyonuna darbe vurdular. Hristiyan kültür ve ahlakı esas almayan, ırkçılığı yabancı düşmanlığı suretinde halka enjekte eden bu yapay partinin Almanya demokrasisine verdiği zarar, Yeşillerin zararıyla ölçüle bilinir seviyededir. Böylelikle (günümüzde olduğu gibi) hem iç politikada ve hem de dış politikada kontrol edile bilinir bir Almanya veya AB elde ettiklerini düşünen küreselcilerin ülkeye verdikleri zararı, gecikmeli de olsa Alman halkı inşallah anlayacaktır.

Küresel sermayenin AB düşmanlığını bu eyalet seçiminde de görüyoruz. DAVOS’un itirafıyla, önceden hazırlanmış elemanların partilerin kadrolarına konulmaları, halkın demokrasiye olan güvenini ciddi şekilde yaralıyor. Almanya milli siyaseti ve demokrasisi yerine, New York, Londra veya DAVOS’ta hazırlanan listelerin (bir çok AB ülkesinde olduğu gibi) öne çıkması ülkenin en ciddi siyasi problemi haline geldiğini ifade edenlerin sayıları da günden güne çoğalıyor.

Demokrasi münafıkları olarak da niteleyebileceğimiz Yeşiller ile AfD’nin mahiyetleri Alman seçmeni tarafından öğrenilinceye kadar Almanya’nın rahat yüzü göremeyeceğini söylememiz kehanet olmamalı. Bir taraftan Almanya’nın milli demokrasisini kuvvetlendirmesine mani olan küresel dinsizler, diğer taraftan da bu müdahalenin ABD tarafından yapıldığını el altında medyalarında propaganda ediyorlar. Yani Almanya’nın ihtiyacı olan ABD ittifakını dolaylı olarak engellemeye çalışıyorlar. Bazılarının Neocon-Neoliberal ittifakı, bazılarımızın küresel hegemonya ve bir kısım Müslümanların ise deccaliyet olarak tavsif ettikleri bu AB düşmanlarını, ABD’den ayırmayanların insanlık düşmanlarına yardım ettiklerini belirtmeyi asla mübalağa olarak görmüyoruz.

Buradaki eyalet seçimlerinde, Türkiye kökenli veya Müslüman olan seçmenlerde bir homojen yaklaşım beklemiyoruz. Dünya görüşlerine göre veya partilerin programlarına göre oylarını kullanacak Müslümanların daha çok iki ana partiye yöneleceklerini ümit ediyoruz. Küresel sermayenin rüşvetlerinin, manipülasyonlarının veya medya baskılarının seçmen üzerinde fazla etkili olamayacağını düşünüyoruz. Daha önce bu eyalette başbakanlık yapmış Armin Laschet gibi başarılı siyasetçilerin geçmişteki icraatlarının da, istikamet olarak iki büyük partiye yolu açacağını düşünüyoruz. Zira federal hükümete başbakanlık yapan SPD’nin, maalesef Yeşillere tutsak olduğu hem Almanya’nın dış politikasında ve hem de AB nin genel politikalarında açıkça hissediliyor.

Okunma Sayısı: 1367
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Zübeyir

    13.5.2022 14:41:01

    "ırkçılığı yabancı düşmanlığı suretinde halka enjekte eden" cümlesinde ırkçılığı yerine "milliyetçiliği" olabilir mi?

  • Hüseyin T

    13.5.2022 13:02:51

    Dünya hayatında hür müreffeh adil bir şekilde yaşamanın anahtarı olarak demokrasinin faziletlerini Almanya gibi ülkelerde görmek mümkün.. Ademoğlunun devlet ve toplum ilişkilerinde denilebilir ki en önemli keşfi demokrasidir..Demokrasi farklı kesimlerin kendilerini özgürce ifade ettiği başlarına bir şey gelmediği sistemin adıdır .. Doğu'da demokrasinin adı var sahada demokrasi kılıflı monarşik ve oligarşik rejimler var .. Hal böyle olunca herkes kendine Müslüman herkes kendine Müslüman.. Demokrasilerde herkes yek diğerine de müslüman ötekilere de demokrat... Demokrasi gerçek anlamda Yunus Emre’nin Yaratılanı hoş gör yaratandan ötürü Sözünün pratik yaşamdaki Kurallaşmış kurumsallaşmış halidir..

  • İrfan göçmen

    13.5.2022 11:54:44

    Yeşiller partisi yerine yosun lar partisi desek herhalde yanılmamış oluruz diye düşünüyorum.

  • S.topuz

    13.5.2022 10:30:00

    ABD 'nin JAPONYAYA sallamış olduğu ATOM BOMBALARIYLA insanlığın geldiği noktayı da fark edince, teslim olunarak SULH OLUNDU. VE şu anda İslam alemindeki sıkıntılar ve de UKRAYNA Meselesinin arkasındakı zihniyet de aynı  zihniyet. Bunlar İnsanları KIYAMETE kadar rahat bırakmayacaklar. Ama, "ALLAH c.c, NUR' unu tamamlayacak, ONLAR istemese de". "Evet ümidvar olunuz, şu istikbal inkılabı içinde en yüksek gür sadâ, İslâm'ın sadâsı olacaktır!" Tarihçe-i Hayat - 133 Risale-i Nur Avrupa, Amerika ve Afrika'da da hüsn-ü teveccühe mazhar olmuş; başta bahtiyar Almanya ve Finlandiya olmak üzere, birçok memleketlerde okunmaya başlanmıştır. Tarihçe-i Hayat - 711

  • S.topuz

    13.5.2022 10:27:12

    Allah c.c, Almanları,Türkleri ve  Rusları velhasıl tüm İNSANLIĞI DECCALIZMİN her türlü tasallutundan, şerlerinden, aldatma ve manipülasyonlarından muhafaza etsin! Osmanlı ve Müttefik Almanya (Katı hırıstıyan Katolikler) ve RUSYA ÇARLIĞI (Katı ORTADOKSLAR) birinci CIHAN HARBİYLE perişan edildi, Rusyada Kominizm ihtilaliyle de HIRİSTİYANLIGIN KÖKÜNE kibrit suyu döküldü ve Dinsizlik ve Ahlaksızlıklar tüm DÜNYAYA sari hastalık gibi bulaştırılmaya çalışıldı. Hemen peşinden kurtuluş SAVAŞININ akabinde, tekbirler ve dualarla kurulan Türkiye Büyük Millet meclisi ve CUMHURİYETİN İLANIyla OSMANLININ Varisi TÜRKİYE aylarca Lozan ANLAŞMASI için mücadele etti,ama, olanlar daha sonra OLMADI MI? Ve peşinden ikinci CIHAN harbiyle de ALMANLARLA RUSRAYI KARŞI KARŞIYA getirip birbiriyle kırdıran aynı zihniyet, toplamda sekzenbeş MİLYON İnsanın canlarını aldı ve Avrupada, bilhassa ALMANYADA TAŞ TAŞ üstünde bırakılmadı.

  • Cevad

    13.5.2022 10:07:27

    Avrupa siyasetinin küçük bir karesindeki renk, şekil ve desenlerin global düzeydekinin yansıması olduğunu anlıyoruz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı