"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şans yok, inanç vardır

Süleyman KÖSMENE
19 Nisan 2022, Salı
Antalya’dan Fatih Bey: “Kul hakkını ödeyemeyen salih insan olma şansını kaçırır mı?”

İşimizi Şansa Bırakmayız

Biz işimizi şansa bırakmıyoruz. Allah’ın inayetine, rahmetine, lütfuna, iradesine bırakıyoruz. Şans anlayışı şirke götürür. Ama Allah’ın inayeti, yardımı, rahmeti ve iradesi şirke değil, tevhide götürür. Tevhid inancı ise bizim ulaşmamız gereken hem başta hem nihayette hedefimizdir. 

Şansın öznesi yoktur, faili yoktur, yapanı edeni yoktur. Adam, “şansım yaver gitti!”, “şans bana güldü”, “şanslı olarak doğmuşum”, “şansım yardım etti” derken hiçbir faile, hiçbir özneye teşekkür etmiyor. 

Öte yandan şansın yaver gitmediği haller de vardır. “Bizde şans mı var?”, “Şanssızın biriyim!”, “Şansım olsaydı bu hale düşmezdim!”, gibi küskünlük belirten ifadeler olduğu gibi, “şansınızı bir kere daha deneyin”, “bol şanslar!” gibi her şeyin yolunda gitmesini şanstan isteyen dilek cümleleri de vardır. 

Bütün bu kullanışlarda ya şans denen meçhul bir tesadüfe minnet ediliyor, ya da ondan korkuluyor. Minnetin var, teşekkürün var; ama muhatabın yok! Endişen var, korkun var, kaygın var; ama koruyanın yok! Ortada sorumlu yok! Dileğin var, isteğin var; ama dinleyenin yok! İçler acısı bir durum! Böyle bir saçmalık olmaz! Tam bir vahamet!

Gerçek şu ki: “Cenâb-ı Hak’tan başkasına hakikî minnettar olmak ve başkasına perestişkârâne medih ve senâ etmek, rububiyetin azametine dokunur ve ulûhiyetin kibriyasına ilişir ve mâbudiyet-i mutlakanın haysiyetine dokundurur, celâlini müteessir eder.”1

Fail Cenab-ı Allah’tır

Oysa Müslüman’ın tevhid inancı vardır. Zayıf da olsa bu inanç her husus için ona yeter. İyi hal için de kötü durum için de dilek hali için de ona Tevhid inancı yeter! İşi rast gitse Allah’a şükreder. İşi ters gitse kendini sorumlu bilir, Allah’tan yardım ister. İşini düzgün götürmeye çalışır. Allah’a dua eder. Her üç durum da Müslüman için ibadet halidir. 

Peygamber Efendimiz (asm) bu durumu şöyle bildiriyor: “Mü’minin durumu ne hoştur! Çünkü her hâli kendisi için hayırdır. Böylesi bir özellik sadece mü’min’de vardır: Sevinecek olsa, şükreder; bu onun için hayırdır. Başına bir belâ gelecek olsa, sabreder; bu da onun için hayırdır.”2

Demek şans yok; inanç vardır. Eğer şans mefhumuyla ifade edecek olursak; şanslı olmak, Allah’a inanmaktır.

Çünkü eğer Yaradan varsa, her şeye hâkimse ve büyük işler içinde senin elinden de tutmuşsa, her işin düşündüğün gibi aksiliksiz gidiyorsa, her muradına ulaşıyorsan, bu duruma şans demeyeceğiz. Bu durum kendiliğinden gelmez. Failsiz öznesiz olmaz. Bu durum Allah’ın lütfudur,  ihsanıdır. Fail Cenab-ı Allah’tır. Şükür ister.  Şükür ve minnet Allah’adır.

Eğer hoşuna gitmeyen şeyler başına gelmişse, bu da senin şanssızlığını göstermez. Bu durumda sana düşen, sorumluluğun varsa üstlenmek, sabırla telafisine çalışmaktır. Sabreden hem muradına erer hem de Allah ile arasını iyi tutmuş, Allah’a küsmemiş olur. Allah’a sığınmış olur. İnancını ve duasını göstermiş olur ki bu da bir ibadet halidir. Sorumluluğu üstlenmek, kulluk haldir. 

Çaba ve Emek İster

Salih insan olma meselesi şansa bırakılacak kadar önemsiz bir mesele değildir. Çaba ister. Emek ister. Tırnaklarınla kazdığın bir gayret ister. Adım adım yürümeyi, nefes nefes koşmayı gerektirir.  

Salih insan olmak bizim varoluş gayemizdir. Şükür ki, salih insan olabilecek bir donanımla yaratılmışız. Bu bir lütuftur ve bu hepimize insan olarak hiç kimse ayırt etmeden verilmiştir. 

Öyleyse şanstan gideceksek… ‘Herkes şanslıdır, herkesin şansı yaver gidiyor” demek lazım.

Salih insan kul hakkına da dikkat eder. Eğer kul hakkına girdiğini düşünüyorsa, ödemeye gayret eder. Akla ziyan yorumlarla kendini haklı çıkarmaz. Ödeme imkânı bulamamışsa, gayretini sonlandırmaz, Allah’ın affına sığınır, Allah’tan bir kolaylık diler. Endişeye mahal yok, Allah ona bir kolaylık verir.  

Dipnotlar:

1- Şualar, s. 32., 2- Müslim, Zühd, 64

Okunma Sayısı: 2449
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ömer

    19.4.2022 11:57:12

    Binlerce tebrikler güzel bir makale olmuş kaleminize sağlık.

  • Ramazan Çalışan

    19.4.2022 06:59:31

    Şansın öznesi yoktur, faili yoktur, yapanı edeni yoktur. “şansım yardım etti” derken hiçbir faile, hiçbir özneye teşekkür etmiyor. Bütün bu kullanışlarda ya şans denen meçhul bir tesadüfe minnet ediliyor, ya da ondan korkuluyor. Şans anlayışı şirke götürür. Ama Allah’ın inayeti, yardımı, rahmeti ve iradesi şirke değil, tevhide götürür. Bu durum kendiliğinden gelmez. Failsiz öznesiz olmaz. Bu durum Allah’ın lütfudur, ihsanıdır. Fail Cenab-ı Allah’tır. Şükür ister. Şükür ve minnet Allah’adır. İnsanın işini Allah'a mı, şansamı bırakmasını gerektiği bukadar güzel anlatılır. Teşekkür ederiz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı