Olayın safahatını anlatmaya gerek yok. Hukuk dilinde “SSÇ” diye kısalttığımız “Suça Sürüklenen Çocuk” için Adli Tıptan “suça sürüklenen çocuğun suç işleme iradesine her ne kadar sahip olsa da; suçun kendisi ve muhtemel sonuçlarının idrakine sahip olmadığına” ilişkin kapsamlı rapor geldi. 

Sonuç malum SSÇ yönünden suçun manevi (kast ve idrake bağlı yaş) unsuru açısından SSÇ  lehine dava düşmüş oldu. 

Geride mağdur olan konuşmak yetisini yitirmiş, içe kapanık, her söyleyeni kabul eden okul derslerinde başarısız bir erkek çocuğu kaldı. Ve intikam ateşi sönmemiş ve devlet tarafından da mağdur edildiğine inanan, çocuğun anne ve babası… 

*** 

İşlenen suçun cinsel suç olduğunu göz ardı etsek bile; başka bir örnekte Adli Tıp Raporu tanzim edilirken; 15 yaşından gün almış, İstanbul’da yaşayan, polis bir babanın oğlu SSÇ‘nin hukuk bilgisizliği anlamına gelebilir mi? 

Her ülkenin ceza hukukunda yer alan “ceza kanunu bilmemek mazeret sayılmaz” ilkesi, bizim Türk Ceza Kanununda da yer almaktadır. 

Hacettepe Üniversitesi tarafından lise öğrencileri üzerinde yapılan bir araştırmanın sonuçları, hukukun toplum üzerinde genel kültür seviyesindeki düzeyini çok iyi yansıtıyor. Liselilerin araştırmaya verdikleri cevaplara bakıldığında, öğrencilerin yaklaşık dörtte birinin neyin suç olup olmadığını bilmedikleri ortaya çıkmış. 

Ankara’da 372 liselinin katıldığı araştırmanın diğer bir sonucu da, öğrencilerin yüzde 1.6’sının bir başkasına ait eşyaya sahip olmayı suç olarak görmemesi. 

Bu sonuçlara bakıp, başta Milli Eğitim Bakanı olmak üzere herkesin uzun uzun düşünmesi gerekiyor. Mafyatik temalı dizi filmlerinin yayımında TV kuruluşları ile bu tür projelere milyon dolarlarca reklam veren firmalar bu araştırmanın sonuçlarını hiç üzerilerine almasalar da olur. 

Vahim sonuçları Vatan gazetesinde detaylı bir şekilde yer alan araştırmanın diğer sonuçları şöyle: 

Liselilerin yüzde 2.4’ü başkasına ait kredi kartını kullanmayı, yüzde 5.1’i de kesici ve delici aletlerle kavga etmeyi suç saymıyor. 

Bir kişiyi istemediği halde cinsel ilişkiye zorlamak öğrencilerin yüzde 4.8’i tarafından suç olarak algılanmazken, ehliyeti olmadığı halde araba kullanmak da gençlerin yüzde 8.1’ine göre suç değil. 

Yüzde 8.3’ü sözlü tacizi, yüzde 73’ü evden kaçmayı, yüzde 6.7’si çete grupları içinde yer almayı, yüzde 5.9’u yanında bıçak, falçata gibi kesici alet taşımayı, yüzde 12.4’ü bahis, şans oyunları ve kumar oynamayı, yaklaşık yüzde 29’u yaya geçidi kullanmamayı suç olarak görmüyor. 

Yüzde 16.7’si karşı cinsle flörtü suç sayarken, yüzde 18.3’ü de kısmen suç olarak tanımlıyor. 

Hukukun toplum genelindeki genel kültür düzeyinin liselilerle ilgili boyutu hakkında bir fikir edinmiş bulunuyoruz. 

Peki aynı araştırma üniversiteliler arasında yapılsaydı, sizce sonuçlar çok mu farklı olurdu?