"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bir seminerin ardından: Duyguların adaletle imtihanı

Yasemin GÜLEÇYÜZ
11 Ekim 2023, Çarşamba
8 Ekim Pazar günü İstanbul Yeni Asya Vakfında Prof. Dr. Ahmet Battal’ın sunduğu “Duyguların adaletle imtihanı” konulu bir seminer vardı.

Program bitiminde hanımların dilinden dökülen cümle şuydu: “İstifadeli ve feyizli çok güzel bir program oldu.” Doğrusu ya konu ile ilgili dinlediğimiz içler acısı tablo benim için yer yer göz yaşartıcıydı. Her konuda olduğu gibi adalet konusunda da Risale-i Nur’un Kur’an’dan alıp bu “zalim, hasta ve gaddar asrın insanı”na verdiği derslerin kıymetini bir kez daha anlayıp Rabbimize şükrettim. 

Deryadan bir katre misali seminerden aldığım notları paylaşmak isterim:

*Adaletle muamele etmek ibadettir. Kur’an’ın dört esasından biri olan “adalet ve ibadet” kavramına bu pencereden bakmak gerekir.

*Cenab-ı Hakkın Adl ismi, ism-i azamdır. Adalet kavramına  ‘mana-yı harfi’ ile bakmalıyız.

*Çocuklarımıza da adalet kavramını mana-yı harfi ile öğretmeliyiz. 

*Akıl duyguların gerisinde kalmamalı. Adalet duygusuna diğer duygular üstün gelmemeli. Ne zalim, ne de mazlum olalım (izzetimizi muhafaza edelim).

*İntikam duygusu adaleti önler. Bu duygu ağır basarsa merhamet azalır, akıl melekesi yok olur.

*Kudret ve adalet kavramları ilişkisi üzerinde tefekkür etmemiz gerekir. İktidarda kalmak için adaletten taviz vermek zulümdür. (Kudret ve iktidar kelimeleri aynı kökten türemiştir)

*İki şerden birini tercih etmek zorunda kaldığımızda küçük şerri tercih etmek de zulümdür ama adalet-i izafiyedir.

*Siyaset akıl işidir. Duygular akla tabi olmalıdır. Dış mihraklar duygularımızı saz yapmışlar, oynuyorlar.

*”Ve lâ teziru vâziratün vizra uhrâ - hiçbir günahkar başkasının günahını yüklenmez.” (En’âm, 164; İsrâ, 15; Fâtır,18; Zümer, 7.) Kur’an’da beş yerde geçiyor. 

*Adalet Hz. Ömer’in vasfı olsa da modern zamanlarda adaletin şahı Hz. Ali’dir (ra). Onun “Adalet-i mahza’’ anlayışına bu asır insanı muhtaçtır.

*AB standartları ölçü alınmalı. Siyasal İslam ya da bürokratik İslam çare değildir.

*Mukabele-i bilmisil zalimane bir kaidedir.

*Batıda suçluların önemli bir kısmı elektronik kelepçe ile evinde cezasını çekiyor. Çocukları ve eşi durumdan daha az etkileniyor. 

*İnsanın duygu haritasını çalışmalıyız. Risale-i Nur’da duygu kodları var. Bir duygu haritası ekibi oluşturmalıyız. Kardeşlerimizden böyle bir harita çalışması bekliyoruz.

RİSALE-İ NUR’DA ŞİRAZİ’DEN İBRETLİ BİR KISSA

Bir zaman, bir padişahın müptelâ olduğu bir hastalığın ilâcı, bir çocuğun kanı imiş. O çocuğun pederi, çocuğu, hâkimin fetvasıyla bir para mukabilinde padişaha vermiş. Çocuk, mecliste ağlamak ve şekvâ yerine gülmüş. Sormuşlar: “Neden istimdad etmiyorsun, şikâyet etmiyorsun, gülüyorsun?”

Demiş ki: “İnsan, musibete giriftar olduğu vakit, evvel pederine, sonra hâkime, sonra padişaha şekva eder. Benim pederim, beni kesilmek için satıyor. İşte, hâkim de ölmekliğime karar veriyor. İşte, padişah benim kanımı istiyor. Bu antika ve pek garip ve şekli çok çirkin ve hiç görülmemiş bu hale karşı, ancak gülmekle mukabele edilir.” (Bediüzzaman Said Nursi, Tarihçe-i Hayat)

Bediüzzaman Hafız-ı Şirazi’nin Bostan Gülistan’da yazdığı kıssanın devamını vermez. Devamı şöyledir: Çocuğun aptal olmadığını anlayan padişah babayı, hakimi cezalandırır, çocuğu saraya davet eder, ağırlar. ‘Öleceksem de ölürüm’ der. Bu kararından kısa zaman sonra müptela olduğu hastalığı geçer, sağlığına kavuşur. Padişahın ilacı adaletle hükmetmektir!

HÜLASA

Adalet seminerlerinin birkaç bölümlük dizi halinde devamını dileriz. Ülkemize ve İstanbulumuza şifa olacak külli bir dua hükmüne geçecektir inşallah. 

***

DUYGULARIN ADALETLE İMTİHANI

Okunma Sayısı: 2712
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • mustafa kara

    11.10.2023 10:14:31

    *İki şerden birini tercih etmek zorunda kaldığımızda küçük şerri tercih etmek de zulümdür ama adalet-i izafiyedir. Bende seminerdeydim. Bu çıkarıma katılmıyorum. Zaten itiraz etmek istedim ama soru fırsatı bulamadım Zira ;Elhasıl: Hayr-ı kesir için şerr-i kalil kabul edilir. Eğer şerr-i kalil olmamak için, hayr-ı kesiri intaç eden bir şer terk edilse, o vakit şerr-i kesir irtikâp edilmiş olur." "Mesela, cihada asker sevk etmekte, elbette bazı cüz'î ve maddi ve bedeni zarar ve şer olur. Fakat o cihadda hayr-ı kesir var ki, İslam, küffarın istilasından kurtulur. Eğer o şerr-i kalil için cihad terk edilse, o vakit hayr-ı kesir gittikten sonra, şerr-i kesir gelir. O ayn-ı zulümdür." "Hem mesela, kangren olmuş ve kesilmesi lazım gelen bir parmağın kesilmesi hayırdır, iyidir. Halbuki zahiren bir şerdir. Parmak kesilmezse el kesilir, şerr-i kesir olur."Cüz’î bir şerrin gelememesi için küllî hayrı terk etmek küllî bir şerdir.

  • Ömer

    11.10.2023 09:17:38

    Adalet seminerlerinin birkaç bölümlük dizi halinde devamını dileriz. Ülkemize ve İstanbulumuza şifa olacak külli bir dua hükmüne geçecektir inşallah. Tüm iller de devam etmeli. Tesbitler güncel ve sizleri tebrikler ediyoruz.

  • Cemal Özkaya

    11.10.2023 06:19:14

    Kıssanın devamını yazdığınız için teşekkürler. Bilmiyordum öğrendim ve çok hoşuma gitti. Paylaşacağım inşallah

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı