"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kur’ân-ı Kerîm’den kadın ve aile modelleri

Yasemin GÜLEÇYÜZ
15 Ocak 2020, Çarşamba 00:33
Peygamber Efendimiz’e (asm) gönderdiğimiz her salâvat hediyesinde yer alan ‘Al ve Ashab’ terkibinin belki de binlerce hikmetlerinden biri aile kurumunun önemine dikkatimizi çekmektir.

‘’Al-i Muhammed’’ namazımızın içine duâ olarak yerleştirilecek kadar mühimdir dinimizde. Gerçekten de aile kurumunun şahısların ve toplumların hayatındaki yeri tartışılmaz derecede önemlidir.

Kelâm-ı ezeli olan Kur’ân da, aile kurumu hakkında nikâh akdi, ebedî hayat arkadaşlığı ve aile fertlerinin dünya imtihanında birbirleri için zorlu bir sınav sorusu olduğu hakikati aile kavramı ile ilgili âyetlerde sık sık vurgulanır. 

CENNET KADINLARI

Dinimiz, Cennetle müjdelenen dört kadının şahsında kadınların önemli bir konuma sahip olduğunu gösterir bizlere. Hz. Asiye, Hz. Meryem, Hz. Hatice ve  Hz. Fatıma (ra) inançları, gayretleri, ibadet ve takvaları, mücadelelerle dolu hayatlarıyla nurlu bir model olurlar.

Kur’ân-ı Kerîm Firavun’un aşağılandığını, Hz. Asiye’nin Cennetle müjdelendiğini haber verir. Kur’ân’da mihrap kelimesi Hz. Meryem ile birlikte zikredilir. Yani İlâhî kelâmda Hz. Meryem’in şahsında kadın saf ve temiz anılır. 

İMRAN AİLESİ

Al-i İmran Sûresi, hadis-i şerifte Cennetin dört önemli hanımından biri olan Hz. Meryem’in mensup olduğu ailenin ismini taşır. Bir Sûreye isim olacak kadar önemli olan İmran ailesi, Kur’ân’ın örnek aile modellerindendir.

Hz. LUT (as) ve Hz. NUH’UN (as) AİLELERİ

Bu iki peygamber de eşleriyle imtihan edilmişlerdir. Peygamberlerinin emrine itaat etmeyen kavimlerle birlikte bu kadınlar da helâk olmuşlardır. Tahrim Sûresi’ndeki ilgili âyetler bu açıdan önemlidir. Hz. Lut’un kızlarının annelerinin rağmına babalarının risâletini kabul etmeleri, Hz. Nuh’un ise eşinin ve oğlunun tufanda kavimleriyle birlikte helâkı ilginçtir. Bunlar ilâhî kitabımızda kıyamete kadar gelecek mü’minlerin nazarına ibretle sunulur.

HÜLÂSA

Bediüzzaman Hazretleri aile kurumu hakkındaki bu Kur’ânî hakikatleri veciz bir şekilde şöyle formülleştirmiştir: “Ne mutlu o kocaya ki, kadınının diyanetine bakıp taklit eder, refikasını hayat-ı ebediyede kaybetmemek için mütedeyyin olur. Bahtiyardır o kadın ki, kocasının diyanetine bakıp ‘ebedî arkadaşımı kaybetmeyeyim’ diye takvaya girer.‘’

Yine Bediüzzaman, Risale-i Nur Külliyatı’nda 32. Söz olan Muhabbet bahsinde Allah’ın rızası dairesinde kurulan ailelerde, eşler arasındaki sevginin, çocuklara duyulan şefkatin  baki bir Cennet hayatıyla mükâfatlandırılacağını anlatır.

Ebedî hayat arkadaşlığı temeli üzerine bina ettiğimiz aile hayatımızın dünyadaki Cennetimiz, sığınağımız olması duâsıyla…

Okunma Sayısı: 2465
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı