Gelecekte savaşlar NTE için olabilir şimdiden söylemek mümkün.
Fosil yakıtlara olan ihtiyaç azalmayacak fakat hızla gelişen yeni teknolojiler için NTE’ler konusunda zengin ülkeler bir adım önde olacaklar. 1980’li yıllardan itibaren Afrika’da ciddi yatırımları sessizce yapan Çin’e bakalım. Şi Cinping NTE, Yenilenebilir Enerji ve Fosil yakıtları çok önemsiyor.  Üçünü sahip olması açısından Çin bir adım önde.
AB ve ABD de işçi maliyetlerinin yüksek oluşu, sendikal hakların tavan yapması neticesinde,  ücretleri ve çalışma saatlerini beğenmeyen bir dönüşüme giren çalışanların grevleri ile boğuşurken, yükü azaltmak adına fabrikaları Çin’e taşıdılar. Cıvatasına kadar sökerek, paketleyip Çin’e götürüp kurdular. Üretim ağları ve bantları ucuz işçilikle birleşince maliyetler düştü ve kazançlar ise tavan yaptı. 
Fabrikalar teknolojileri ile birlikte Çin’e taşındılar. Bu yaklaşım Çin’in gelişmesinin önünü açacaktı. AB, ABD ve İngiliz aklı bunu mutlaka düşünmüşlerdir, ama işler istedikleri gibi gelişmedi. Made in China şeklinde dünyaya açılan Çin’i engelleyemediler. Iphone’ın Çin’deki maliyeti 20 dolar, dünyaya 220 dolardan sattılar, muazzam bir kazanç söz konusu. Ayrıca bununla yetinmeyen Çin, Afrika’da denize kıyısı olan ülkelerin limanlarını 49 yıllığına kiraladı, bu aynı zamanda o ülkenin yer altı zenginliklerine de bir nevi ortak olmuş oldular. Ayrıca limanlara ülkesinden getirdiği vatandaşlarını yerleştirdi, nüfus planlaması da cabası. 
21.yüzyılın en önemli teknolojik gelişimi robotlardan sonra yapay zekânın bulunması. Yapay zekâ destekli teknolojilerin hayat bulması, yaygınlaşması ve üretimi için en önemli hammadde NTE. Uzay ve havacılık endüstrisinde, lazer teknolojisinde, LCD ve LED ekran üretimlerinde, demir-çelik endüstrisinde, cam ve seramik sanayinde, nükleer enerji üretiminde, mıknatıs, floresan, manyetik alanlar, bilgisayarlar ve çiplerin üretiminde, kısacası hayatımızın içinde kullandığımız her şeyin imalatında NTE gerekli. Çin dünya üzerindeki NTE’nin yaklaşık %47’sine sahip, bununla birlikte inanılmaz sayıda güneş enerjisi tarlaları, rüzgâr enerjisinden yenilenebilir elektrik enerjisi üreten santralleri noktasında hayli mesafe kat etmiş durumda.
Rusya, İran ve Ortadoğu’dan tedarik ettiği fosil yakıtlar, LNG ve diğer hammaddeleri stoklayarak, bu baş döndürücü gelişimini sessizce tamamlayıp ABD’nin karşısına dikilmiş durumda. 
ABD yıllar önce ucuz işçilik hesabı ile teknoloji transferi ve fabrikalarını bizzat kendi elleri ile Çin’e getirip kurdu, bir nevi ikram etti. Çin, Şi yönetiminde çok hızlı bir gelişme göstererek AB ve ABD’den daha yaşanabilir (imar noktasında, demokrasi ve insan haklarını tartışmaya açmıyorum) bir ülke olmayı başardılar. 
Ülkenin alt yapı, ulaşım, iletişim ve birçok yönden AB ülkelerini geride bıraktığı söylenebilir. Komünist bir rejimin hâlâ hâkim olması ise hürriyet noktasından tartışılır. Anlatmak istediğimiz, Altın, fosil yakıt, LNG ve NTE noktasında beklenmedik oranda mesafe kat etmiş olmaları.
Dünya ticaretinin para birimi olan dolardan kaçıp, altına yatırım yapıyorlar. ABD’nin Çin’e karşı elindeki en önemli kozu yüksek gümrük vergileri ve Gazze şeridinin altındaki LNG ve NTE sahip olabilmek. Gazze savaşını bu yüzden yapıyorlar. Ukrayna içinde aynı şeyler geçerli. NTE konusunda hayli zengin bir ülke. Trump ve Putin paylaşım konusunda anlaştıkları an savaş bitecektir.