İstanbul’da iki yerleşim yerinin isminin ve konumunun bir Osmanlı Padişahı ile alâkasını biliyor muydunuz?
Ben bilmiyordum yeni öğrendim, şöyle ki: Sultan Abdulmecid’in oğlu, Sultan 2.Abdülhamid’in ağabeyi, Sultan Abdulaziz’in yeğeni 5.Murad ismiyle tahta geçmiş olan lâkin cinnet teşhisiyle 3 ay padişahlık yapabilen hükümdarla ilgili...
Şehzadeliği döneminde amcası Kurbağalıdere’deki köşkü tahsis etmiş, haremi ve ev halkıyla rahat, özgür ve Avrupai bir hayat sürmüş; devrin bütün alimleri, yenilik taraftarları, Avrupalı misafirler hep bu köşkte ağırlanmış...
Kurbağıledere ismi saltanat mensuplarının ikametine tahsis edilmiş bir yer olarak bilindik gelmeyince, baktım ki meğer bütünüyle bugünkü Marmara Üniversitesi Göztepe Kampüsü’nün bulunduğu alan imiş Sultan’ın evi...
Padişah Abdulmecid’in bu çok iyi tahsil görmüş, İslamî ilimler zaten temel eğitim sayıldığından ona ilaveten iyi düzeyde Fransızca bilen, klasik batı müziğine vâkıf olan, besteler yapan en çok da devrin aydınlarıyla meşrutiyet, hürriyet ve demokrasi içerikli uzun konuşmalar yapıp, fikir teatisinde bulunan
Veliaht Murad’ın, Yeni Osmanlılar’dan arkadaşları; Şinasi, Namık Kemal ve Ziya Bey’ler idi... İşte fikir alışverişi yaptıkları buluşma yeri ‘Fikirtepe’ olarak anılacak ve İstanbul semtlerinden biri olacaktı...
Sultan 5.Murad iyi yetişmiş, Osmanlı’nın kalkınması için çareyi rejim değişikliğinde arayan, amcasını çok sevdigi halde, devrin muhteris ve hain devlet adamlarının ve masonik dış güçlerin oyununa gelen, oynanan oyunların farkında olup amcasına yaptığı ihanetten hele sonrasında, kinci cuntanın oyunuyla intihar süslü cinayetinden son derece rahatsız olan ve cinnetinin sebebi büyük ölçüde bundan kaynaklanan tahtı görmüş ama ikbali görmemiş talihsiz bir padişah...
Deliliğinin kalıcı olmadığını tarihler bize gösteriyor; zira tahttan indirildikten sonra kardeşi Sultan 2.Abdulhamid’in gözetiminde, 64 yaşına kadar Çırağan Sarayında münzevi ve sessiz bir ömür sürüyor. Bahtına darbe ile amcasını tahttan eden yeğen olmak düşmüş. Ne taht ona yar olmuş ne kendisi bahtiyar. Muradına nail olmak ne kelime; Hüseyin Avnilerin Mütercim Rüştü Paşa’ların elinde sallanan bir tahtta nâmurad bir padişah olarak tarihe geçmiş; Sultan 5.Murad...
Ve bir başka ibretli hayat gerçeği ki; ‘analar tahtını kurarmış, bahtını kuramazmış’ sözünü hayatıyla maalesef ki ispatlayan bir padişah 5. Murad.
Aslında zaten veliaht, amcasından sonra taht zaten onun olacakken; daha şehzadeliğinden itibaren bir an önce tahta çıkarmak isteyen, hatta padişah Abdülmecid’e ‘Neden kardeşin geçiyor, oğlun varken’ deyip ananeyi bozmaya yeltenecek kadar cüretkâr valide Şevkefza Kadınefendi... O günlerde oğlu küçük, eşi de erken vefat edince teşebbüsü akim kalacak yıllar sonra kaynını kanlı bir darbe ile alan darbecilerle iş birliği yapıp amacına ulaşmış olsa da; kan bulaşmış bir taht, aklı bulanmış bir oğul uğruna alınmış bir Valide Sultanlık ünvanı...
Kendine de oğluna da hayretmemiş bir saltanat... Alınan ahlarla gölgeli nafile bir ünvan.
Tahtını kurdu, ama oğlunun bahtını kuramadı va esefa Şevkefza Valide Sultan!