Sürekli basın kartımız, 4 yıllık bir sürünceme sonrasında ve ancak açtığımız davada mahkemenin verdiği kararın ardından nihayet tanzim edilerek tarafımıza verildi.
Geç de olsa hukuka ve sağduyuya dönüldüğünü gösteren bu gelişme elbette olumlu.
Ama yetmez, devamının gelmesi lâzım.
Bizimle birlikte, Yeni Asya mensubu diğer arkadaşlarımız başta olmak üzere çok sayıda gazetecinin de, 4 yıldır yenilenmeyen kartları artık verilmeli. Kartlarını almak için onlar da dava açmak mecburiyetinde kalmamalı.
Keza kartlarda olduğu gibi gri pasaporttaki ayrımcı ve keyfî uygulamalar da sona ermeli.
Bütün gazeteciler, mesleğin icrasını kolaylaştırmak için getirilmiş olan bu imkândan ayrımsız ve istisnasız şekilde istifade edebilmeli.
Ki, gri pasaportun, bazı iktidar çevreleri tarafından amacı dışında kullanılarak insan kaçakçılarının istismarına açık hale getirilmesinin nasıl vahim bir skandala yol açtığı biliniyor.
İhtiyacı olanlara verilmeyip suiistimal edilmesinin sebep olduğu bir skandaldı bu. Örtbas edilerek üstü kapatıldı. Ama Türkiye’nin zaten zedelenmiş itibarına çok zarar verdi.
Bu hasar ancak hukuka dönüp gereğine uymakla onarılabilir. Bizim olayımızda ise gri pasaport talebimizin reddi üzerine Danıştay’da açtığımız ve yıllardır sonuçlanmayan davanın karara bağlanmasını veya onu beklemeden pasaportumuzun verilmesini diliyoruz.
Bir diğer önemli konu BİK’in 917 gündür devam eden resmî ilan ambargosu. Bilindiği gibi bu hususta kurum nezdinde yaptığımız girişimlerden sonuç alamadığımız için yargı yoluna başvurmak mecburiyetinde kaldık.
Hukukî süreç devam ediyor. Ama temennîmiz, eninde sonunda hukuktan döneceğine inandığımız keyfî uygulamaların daha fazla uzatılmadan bir an evvel sona erdirilmesi.
Zaten bunların birbiriyle bağlantılı olarak uygulamaya konulduğu son derece aşikâr.
Biri çökünce diğerlerinin de domino taşları gibi zincirleme şekilde çökmesi kaçınılmaz.
Bu itibarla, basın kartımızı vermemek için bunca yıldır sürdürülen anlamsız ısrardan, bu işlemin mahkeme kararıyla iptalinden sonra vazgeçilmek suretiyle sergilenen sağduyulu tavır, diğer konulara da yansımalı.
Hukuksuzluğun kimseye bir faydası yok.
Ama hukuk herkese lâzım.