"Gerçekten" haber verir 07 Mayıs 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Süleyman KÖSMENE

Cennet ve cehennem şu an mevcuttur



Erkan Bey: “Cennet ve Cehennem halen mevcut mudur, yani hali hazırda yaratılmış mıdır? Peygamberimiz (asm) Mi'racda gelecek olayları mı görmüştür? Kıyamet koptuğu zaman Cennet ve Cehennem de etkilenecek mi?”

Gayb âlemini merak ediyoruz şüphesiz. Fakat gayb âlemini şehâdet âleminin mizanlarıyla, tartılarıyla, değerleriyle, ölçüleriyle ölçüp biçemeyiz. Şehâdet âleminin ölçü birimleri, sonsuzluk âlemine dar gelir. Bize göre dün, bu gün ve yarın mefhumları tamamen şehadet âleminin ölçüleridir. Dün dediğimizde şehadet âleminin dününü kastediyoruz. Yarın dediğimizde şehadet âleminin yarınını kastediyoruz. Yoksa gayb âleminin veya sonsuzluk âleminin ya da Peygamber Efendimiz’in (asm) Mi'racda müşahede ettiği mahşerin, Cennetin, dirilişin ve sair gaybî olayların zamanını kast etmiyoruz. Gayb âlemi zaman bakımından ne dündür, ne yarındır! Meselâ Peygamber Efendimiz (asm) Uhud şehitlerinin arasında gezerken, “Bu şehitleri kanlarıyla sarıp gömünüz. Allah yolunda çarpışarak yara alanlar, Kıyamet Gününde Mahşere yaraları kanayarak gelirler. Kanlarının rengi kan rengi, ama kokusu mis kokusu gibidir.”1 buyurmuştur. Bu gaybî bir haberdir ve bu gaybî haber Peygamber Efendimiz’in (asm) müşahedesidir. Yani Peygamber Efendimiz (asm) bu gaybî olayı “görmüş” de söylemiştir. Bu haber ebediyetle ilgilidir. Ebediyeti dünya zamanı ile sınırlandıramayız, dünyanın zaman ölçüsüyle kavrayamayız!

Dolayısıyla âlem-i şehâdet nasıl varsa ve biz içinde yaşıyorsak, âlem-i gayb da vardır ve mevcuttur. Cennet ve Cehennem hâlen mevcuttur, yaratılmıştır ve Peygamber Efendimiz (asm) Mi'racda “gelecek” olayları değil, “gördüğü ve müşahede ettiği” olayları bize bildirmiştir. Keza, Cennet ve Cehennem ebediyetle ilgili âlemler olduğundan, kıyametin kopuşundan etkilenmezler.

Nitekim Cenâb-ı Hak, “Rabb’inizin mağfiretine ve genişliği göklerle yer kadar olan ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için hazırlanmış bulunan Cennet’e koşun!”2 ve “Kâfirler için hazırlanmış olan ateşten sakının.”3 buyurmuştur. Bu âyetlerden Cennetin de, Cehennem’in de şu an mevcut olduğunu ve insanlar için hazırlanmış bulunduğunu anlıyoruz. İmam-ı Gazali (ra), âyette geçen “üıddet” (=hazırlandı) kelimesinin mazi siygasından gelişini, Cennet ve Cehennem’in hâlen yaratılmış ve mevcut bulunduklarına delil olarak zikreder.4 Kur’ân, Hazret-i Âdem (as) yaratıldıktan sonra, Hazret-i Havva ile birlikte Cennet’e yerleştirildiklerini ve orada kendilerine bir ağacın dışında diledikleri gibi yiyip içebileceklerinin emredildiğini beyan eder.5

Cehennem’in sonradan halk edileceğini söyleyen Mutezile imamlarının yanlış ve hatâ içinde olduklarını beyan eden Üstad Bedîüzzaman Hazretleri (ra); Cennet’in ve Cehennem’in şu ân mevcut olduğunu ve hattâ dünyamızla münâsebettâr olduğunu; Cenâb-ı Hakk’ın semâvâtın âhirete bakan yıldızlarına kemâl-i hikmetiyle Cennetten nûr, Cehennemden de nâr ve harâret verdiğini kaydeder.6 Yıldızların iki âleme de nezaretlerinin bulunduğunu ifade eden7 Bedîüzzaman, “Ecel ve kabir nasıl insanı beklediği gibi” der, “Cennet ve Cehennem de insanı bekliyor ve gözlüyor.”8 Ancak Bedîüzzaman (ra), Cehennem’in hâl-i hazırda tamamıyla sekenelerine münasip bir tarzda genişleyip yayılmadığını9; çünkü zıtlarla iç içe yaratılmış olan kâinatın, zıtlıklardan ayrıştırmak için tasfiye ve arındırma ameliyatına uğrayacağını; kötülük, şer ve zararlı maddelerin bir tarafa çekilmesiyle Cehennem’in; iyilik, hayır ve faydalı maddelerin de diğer tarafa çekilmesiyle Cennet’in donanımının ikmal edileceğini ifade eder.10

Yasin Sûresinde şehit edilmiş olan Habib-i Neccâr’a11, Fecir Sûresinde imanla tatmin olmuş nefse “Cennetime gir!” denilmektedir.12 Hicr Sûresinde Allah’a karşı gelmekten sakınanlara13, Kaf Sûresinde Allah’a yönelen ve görmediği Rahman’dan korkanlara14 “Cennete selâmetle girin!” diye hitap edilmektedir. Bütün bu emir ve olaylar âlem-i gaybdandır.

Cenâb-ı Hakk’ın hitabı ezelîdir ve ebedîdir. Âlem-i gaybta zaman kavramı, geçmiş ve gelecek mefhumu, dün, bugün ve yarın zaman-değer dilimleri yaşadığımız âlemdeki değerlerden çok farklıdır. Bu açıdan, bu günkü zaman değerlerimizle o güne (âlem-i gayba) bakmak bizi doğru sonuca götürmez.

Esasen, gayba iman bir bütündür. Zaman bakımından kavramakta güçlük çektiğimiz hususları da kapsar.

Dipnotlar:

1. Sîre, 3/103, 104. 2. Âl-i İmrân Sûresi, 3/133.

3. Âl-i imrân Sûresi, 3/131. 4. İhyâ, 1/296.

5. Bakara Sûresi, 2/35. 6. Mektûbât, 15.

7. a.g.e., S.25. 8. Sözler, S. 83.

9. Mektûbât, S. 15. 10. İşârâtü’l-İ’câz, S. 194.

11. Yâsin Sûresi, 36/26. 12. Fecir Sûresi, 89/30.

13. Hicr Sûresi, 15/46. 14. Kaf Sûresi, 50/34.

07.05.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (05.05.2009) - Cennet Allah'ın lütfu iledir

  (04.05.2009) - Fitne üzerine

  (02.05.2009) - Sirâcunnur üzerine

  (01.05.2009) - Allah'ın anıldığı topluluklar

  (30.04.2009) - Örnek Peygamber (asm) sevgisi

  (29.04.2009) - Otuz Bir Mart’ta Bediüzzaman

  (28.04.2009) - İlâhî kelâmın üstünlüğü

  (27.04.2009) - Tevhîd-i kıble etmek

  (25.04.2009) - Şeriatın âdâbı hakkında

  (24.04.2009) - Ene ile âlem-i vücub arasındaki ilişkiler

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır

Kurumsal Linkler:
Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl

Reklam Linkleri:
Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis