"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Hayat: Allah’ın en özel lütfu”

A.Fuat ZİMMETOĞLU
16 Mart 2012, Cuma
Değerli yazarımız Süleyman Kösmene’nin 12 Mart tarihinde Gazetemiz Fıkıh Günlüğü köşesinde yukarıdaki başlıkla yayınlanan yazısını yüz binlerce takipçisi olan bir internet sitenin “dinî konular” bölümünde paylaştım.

Yazının yorumlar kısmında aşağıdaki ilginç diyalog gerçekleşti. İnançsız olduğunu belirten yorumcunun hidayetine duâ olması vesilesiyle sizlerle paylaşıyorum.
“Ajdin:
Hayatı ve yaşamayı çok seviyorum. Ve mutluluktan uçuyorum...
Başgil:
Ajdin çok güzel söyledin. Fakat bu sevdiğimiz dünya hayatı geçici ve fani. Bu fani hayatın bir de ebediyete bakan yönü var, asıl orayı sevmeli ve oraya hazırlanmalıyız.
Ajdin:
Benim öte tarafla ilgili bir beklentim yok. Ben sadece buraya odaklanmış biriyim.
Başgil:
Bu tarafta beklentimiz ne olabilir ki? Yarına çıkmaya garantimiz var mı ki? Öyle bir garanti var da, biz mi bilmiyoruz?
Ajdin:
Hayatta her zaman aksilikler olabilir. Önemli olan dikkatli ve tedbirli yaşamaktır. Aklını kullanarak bir sonraki hamleyi düşünmek ve ona göre karar vermek gerekir. Cennet ve cehennem kavramları ise benim ilgi alanıma girmiyor. Ben dindar değilim. Bu şeylerle kafamı doldurmadım...
Başgil:
Buna saygı duyarım. Fakat bizim dindar olup olmamamız bu dünya hayatının geçici olduğunu, ölüm gerçeğinin bir gün mutlaka bizi yakalayacağını, bizler ne kadar tedbir alırsak alalım saçlarımıza ak düşmesini engelleyemeyeceğimizi değiştiremez.
Ajdin:
Haklısın elbette. Benim gibi harika biri bile bir gün kara toprağın bağrına yaslanacak. O güzel saçlarım, o güzel gözlerim, o güzel endamım, o güzel ses tonum, o güzel tarzım bir gün elveda diyecek bütün güzelliklere.
Başgil:
Doğru söylüyorsun, fakat bu dediklerin aslında görünüşte olacak şeyler. İşin aslı, nasıl ki kışta bir çok bitki ve canlı ölüyor, yeryüzü adeta beyaz bir kefene bürünüyor. Baharla birlikte yeniden bir uyanış, yeniden taptaze bir dirilişle yeryüzü şenleniyor ve bu diriliş, bu şenlenme milyonlarca senedir tekrarlanıyor; elbette yukarıda yazarımızın bahsettiği gibi bize bu dünyada hayatı veren Allah ebedî bir hayatta yeni ve taptaze bir dirilişle ahiret yurdunu bizlerle şenlendirecektir. Toprağa atılan bir tohum nasıl ki orada görünüşte çürüyor, fakat daha sonra taptaze bir filiz olarak yeryüzüne çıkıyorsa; öyle de bizler de aynen o tohum gibi toprağa gireceğiz, ahiret âleminde ebedî bir hayatta Allah tarafından taptaze bir filiz gibi diriltileceğiz.
Ajdin:
İkinci kez dirilmeye inanmıyorum. Sadece öleceğime inanıyorum. Tıpkı bizden öncekilerin öldüğü gibi...
Başgil:
Olabilir, fakat bizim inanmayışımız var olan gerçekleri değiştiremez. Nasıl mı? Meselâ senin şu an ekranına baktığın bilgisayarını yapan fabrika yeni modellerini piyasaya süremez mi? Yoksa bilgisayarı yapan fabrikanın mühendislerinin varlığına inanmıyor musun? Eğer Allah öldükten sonra senin dedenin dedesini yeniden diriltip senin önüne koysa ve ‘Ey Ajdin! Bak ben bunu dirilttim şimdi inandın mı?’ dese ve sen ‘Evet inandım’ deyip secdeye kapanıp Allah’tan Cenneti mi isteyeceksin? O zaman yaratılışın gayesi olan bu dünyadaki imtihan sırrı senin lehine bozulmaz mı? Hâşâ herşeyi hikmetle yaratan Allah sana torpil yapmış olmaz mı? Sana ve bizlere Kendisini tanıyalım diye vermiş olduğu aklın ne kıymeti kalır?”

Okunma Sayısı: 1696
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Zeynel

    19.3.2012 00:00:00

    Hepimizin Başgil olması dileğiyle,çok güzel bir yazı yazara selam

  • said T.

    16.3.2012 00:00:00

    çok güzel bir diyalog olmuş. sanki okuduklarımızın yaşantıyla buluşması gibi... haşir risalesinde geçen bazı konuşmalarada benzemiş. cevap veren de risale dersini iyi almış! kalplere iman tohumlarının yerleşmesi temennisiyle...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı