"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Allah laiğinizi versin…

Ahmet BATTAL
03 Temmuz 2022, Pazar
İmamoğlu’nu Ordu-Giresun havaalanında VİP’ten geçirmeyerek seçim kazanmasına “sebep olan” ve “HDP’li bakan” hikmeti(!) münasebetiyle mart ayının ortalarında bu köşede misafir ettiğimiz Kocaeli Valisi Seddar Yavuz yine misafirimiz.

Kendisi ramazan ayında ihtiyaç sahiplerine yardım yapmış olan bazı iş adamlarına 24 Haziran Cuma günü valiliğe ait resmî binada teşekkür belgesi takdim etmiş. 

Şu ya da bu tandansta bir iş adamı derneğinin davetine uysa ve gidip konuşup teşekkür ve teşvik etse fazla mesele yoktu. Zira “neticede yapılan sivil bir yardım ve sivil bir faaliyet der” geçerdik. Bu haliyle ise mekân ve makam falsolu. 

Ama bugün asıl mesele şu söylediklerinde: 

“Devletin bugünkü tanımı laiklik olsa da ki biz laikliği yanlış anlıyoruz hâlâ. Bu ülkede ket, çelik fanus devletin ideolojisi İslam’dır. Lozan’a bakarsanız Lozan da aynıdır. … Atatürk’ü de anlamayanlar var ülkede, devleti de anlamayanlar var. Bu ülkede azınlıklar sadece ve sadece gayrimüslimlerdir. Müslüman hiçbir unsur bu ülkede dün de bugün de azınlık değildir. İster Boşnak asıllı, ister Kürt asıllı. … Bizim bir etnik derdimiz yok. Aynı yolun yolcusu muyuz? Sevincimiz bir mi? Davamız bir mi? Bu ülkenin her bir rengini kucaklıyoruz. Kimsenin siyasi görüşten dolayı tavrımız söz konusu değil. O yüzden İslam’ın önderliği hâlâ bu millette.”

Bunun üzerine Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Şube Başkanı Taylan Bingöl şunları açıklamış:

“… haddini aşan ve anayasamızın değişmez maddelerine aykırı skandal cümleleri sebebi ile; … Basın açıklaması yapacağız. ADD Kocaeli Şubesi olarak suç duyurusunda bulunacağız. Kentin ve ülkenin asıl sorunu bu tip dinci yapılanmalardır. Yapay gündemler ile siyaset yapmıyoruz. Cumhuriyet devrimlerini koruyoruz. Tavrımız net!”

Bizce valinin konuşması skandal ama ADD adlı resmîleştirici “sivil toplum örgütü”nün açıklaması ve bilhassa suç duyurusu skandal ötesi. 

“Lüzumsuz” ya da “gerçeğe aykırı” veya “siyaseten yanlış” şeyler söyleyen bir valinin suçu ve cezası nedir? 

Bizim bildiğimiz ve gördüğümüz kadarıyla eylem herhangi bir suç tanımına girmiyor. Belki İçişleri Bakanının bir disiplin süreci işletmesi mümkün olabilir, o kadar. Bunu geçelim.

Ama asıl o valinin söylediği şu cümleye bakalım:

“Devletin ideolojisi İslâm’dır.”

“Demokratik devletin ideolojisi olur mu, olmalı mı?” başlıklı entelektüel tartışmaların da yardımıyla ve “elbette olmamalı, devlet hâkim değil hadim olmalı” diyen bazı dindar demokratların ve liberal demokratların desteği ile iktidara gelmiş olan AKP’nin yirmi senede geldiği nokta işte bu:

“Devletin ideolojisi var ve olmalı. O da İslâm’dır!” 

Elbette belli ki konuşmadaki “eskiden de öyleydi” lafları ve Lozan vs. işin cilası. Asıl mesele İslâm’ın bir ideoloji olarak devlete giydirilebilmiş olduğunu “zannetmekten” duyulan memnuniyet.

Biliyoruz, bazı okuyucularımız valinin cümlelerinin gidişatına bakarak “onun söylemek istediği o değil, milletin dindarlığını kastetmek istemiş” diyebilecektir.

Keşke öyle olsa. Zira derdimiz kendimize yontmak değil, biz de hayra yormak isteriz. 

Ama burada dil sürçmesi filan yok. Bal gibi “ideolojik devlet”ten söz ediliyor.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Meral Akşener Hanımefendinin, Gültekin Uysal Beyefendinin ve diğer muhalefet liderlerinin bu konu hakkında bir açıklamalarının olup olmadığını bilemiyoruz. Galiba yok. CHP teşkilatlarının da ADD’nin yaklaşımını sahiplenmediği anlaşılıyor. Öyle ise bu onlar açısından bir başarıdır. 

Ama unutulmamalıdır ki Altılı Masa’nın en önemli taahhüdü “devleti demokratik cumhuriyet haline getirme vaadi”dir. Hatta bu vaad bu ekibin “Demokrasi İttifakı” adıyla anılmasına sebep olacak kadar kıymetlidir. Bu taahhüt ise öncelikle devleti her türden ideolojiden uzaklaştırmakla yerine gelmiş olur. 

O halde bu konuda da asıl mesele şudur: AKP yirmi senedir dini devletin “hâkim ideoloji”si haline getirmeye çalışarak dine de devlete de zarar verdi. Geleceğin iktidarı tepkisel bir tavırla zıt ve yine yanlış bir yanlış yola girer de jakoben laikliği ya da Anayasa’dan çıkarılması gereken Kemalizm’i yeniden “tek ideoloji” haline getirilmeye çalışırsa yine ADD kazanır ve yine herkes kaybeder. 

Okunma Sayısı: 2122
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İlhan

    3.7.2022 22:10:27

    Vali ve iktidarın sözde din adına diyerek sarfettikleri sözler dönüyor-dolaşıyor İSLAM DİNİMİZE ve müslüman insanımıza menfi anlamda bir bedel ve ödetilen fatura olarak dünün 28 ŞUBATînda olduğu gibi bugününde sözde dindar geçinenelerin dini değerleri aşındırmaları ile karşımıza çıkıyor. Halbuki din adına devamlı istismar olan sözler yerine samimiyetle HAK namına hareket etseler,adil olsalar,insanalra partizanca davranamsalar dine ve ülkemize,insanımıza daha faydalı olurlar. Bu ülkenin ideolojisi İSLAM idyene sorarım,sizin haksılzıklarınıza,soygun ve yağma ile israflarınıza giydireceğiniz bir libas değil İSLAM.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı