"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Dağları mesken edenler meselesi

Ahmet BATTAL
17 Şubat 2022, Perşembe
Geçen Cumartesi günkü “Dağlardan ümitliyiz” başlıklı yazımızda sivil itaatsizliğe değer vermeye devam eden AKP’li dostlarımıza çağrı yaparak şunları yazmıştık:

“Halen ümitli olanların “meskenim dağlardır’ı Sezen Aksu’dan dinlemelerini tavsiye edebiliriz!”

Bazı eleştiriler aldık. Cevap olabilmesi için Sebahattin Ali’ye ait olan “meskenim dağlardır” adlı şiirin bir kısmını verelim:

Başım dağ saçlarım kardır

deli rüzgârlarım vardır

ovalar bana çok dardır

benim meskenim dağlardır dağlar

dağlardır dağlar, dağlardır dağlar…

şehirler bana bir tuzak

insan sohbetleri yasak

uzak olun benden uzak

benim meskenim dağlardır dağlar

dağlardır dağlar, dağlardır dağlar…

kalbime benzer taşları

heybetli öter kuşları

göğe yakındır başları

benim meskenim dağlardır dağlar

dağlardır dağlar, dağlardır dağlar…

Devlete ve iktidara söyleyecek bir şeyleri olan ve eğip bükmeden söyleyen herkesin başına gelebilecek şeyler bu şairin de başına gelmiş. 

Hapse de girmiş, dağa da kaçmış…

M. Kemal’le meselesini bir dostuna mektubunda şöyle anlatıyor: 

“Benim mesele, senin zannettiğin gibi fiyakalı bir zamanımda ağzımdan kaçırdığım sözlerin neticesi değildir. Aramın açıldığı bir iki namussuz başıma bu işi getirdi. Geçen sene Mayıs’ında ‘Gazi’yi ima ve telmihen tahkiri tazammun eden bir şiiri falan yerde okudu’ dediler. Adlî safahat lehimde olduğu halde, müddeî-yi umumi yaranmak için mahkûmiyetimi talep etti, hâkim de korktuğu için mahkûm etti. Temyiz, cezayı aleyhimde nakzetti, cezama iki ay daha ilâve edildi. Şimdi 14 aya mahkûmum ve aşağı yukarı üç ayını yattım. 11 ayım kaldı demektir.”

Savcının “yaranmak için” mahkûmiyet talep etmesi ve hâkimin de “korktuğu için” sanığı mahkûm etmesi size hayli tanıdık gelmiştir.

Yakın ve uzak tarihte adı bilinen ya da bilinmeyen çok sayıda “sivil itaatsizlik” sembolü kişi vardır. 

Devletin hışmına uğramayı ve hatta hapse girmeyi göze alarak kendi doğrularını söyleyebilmek vicdanlı olan herkesin yapmayı isteyeceği bir iştir. Kimine nasip olur, kimine olmaz. O ayrı mesele.

Asıl mesele kamu düzenini gerçekten bozmadan dik durabilmek ve müeyyideyi göze alabilmek. 

Önceki gün Yeni Asya’nın dik duruşunu minnettarlıkla karşıladığını belirten Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçen haftaki elektrik faturası çıkışıyla herhangi bir kamu görevlisinin 10 Kasım’da saat dokuzu beş geçe ayağa kalkmayı reddetmesi arasında bu yönden bir fark yoktur. 

En kıymetlisi, her ikisinin, birbirinin sivil itaatsizlik hakkını destekleyebilmesidir.

Yeni Asya’nın demokrasi adına dik duruşunun anlamı budur. 

Okunma Sayısı: 2935
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • nabi

    17.2.2022 22:46:43

    Zalimin zulmünü yüzüne eğip bükmeden söylemek/söyleyebilmek ,bade harabil Basra olmadan yani iş işten geçmeden ,vakti münasipte münkeri def etmek için söyleyebilmek, def-i şer celb-i nefe raci dir hakikatının hakkını vermek adına söylemek/söyleyebilmek işte esas mesele bu.Yeni Asya nın bu gün yaptığı, yapmaya çalıştığı hüve hüvesine budur. Her ne kadar körler sağırlar duymasalar duymamazlıktan gelselerde.Allamül Guyup olan Cenab-ı Hakkın bilmesi işitmesi bizim için yetmez mi?

  • Hüseyin İlhan

    17.2.2022 13:55:17

    Allahın izniyle muhtıralar,darbeler,içden ihanetler,envai çeşit tertipler ve düzenbazlıklara rağmen YENİASYA iman ve kur'an hizmetinde,demokrasimizin gelişmesinde,hak,hukuk ve adaletin tecellisi için her zaman GÜR SEDASINI alemi insanlığa duyurmuştur.Her ne kadar vicdan sağırlar duymasada,ehli hak sahipleri duyup ifade ediyorlar.Kimi anında kimi yıllar sonra bunu ikrar ediyor.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı