"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Devlet nasıl yıkılır?

Ahmet BATTAL
10 Mart 2020, Salı
Devlet; yasamasıyla, yürütmesiyle, yargısıyla… velhasıl bütün kuvvetleri ve katlarıyla bir binadır.

Devlet bir üstyapıdır; kurulur, tamir edilir, restore edilir, yıkılır…

Millet ise bütün unsurlarıyla devlet binasının toprağıdır, taşıdır, harcıdır, demiri-çimentosudur. 

Binanın nasıl yıkıldığını hepimiz biliriz. Yapan yıkar, terörist yıkar, deprem yıkar…

Binanın neden yıkıldığını da biliriz. Yıkana bağlı olarak değişir.

Ya devlet binası… Nasıl yıkılır?

Devlet de yıkılır, ama bina gibi yıkılmaz. 

Birinci ihtimal:

Düşmanlar musallat olur, müdafaa yeterli gelmez, dış saldırılar devleti yıkar ve yerine kendi işine gelecek yeni bir ya da birkaç devlet ve düzen kurar. 

Dış yıkımı, gelmeden önce milletin bir kısım fertleri de anlar ve bilir. Bilir, ama ya engel olmaz ya da istese de engel olamaz. 

Dış güçlerin etkisi ile kurulan yeni devlette güç-yetki ve pozisyon alanlar, millete değil güce yaslandıklarından genellikle kendilerini vatansever ve rakiplerini de vatan haini olarak görür ve gösterir. Demokrasiye geçilmediği sürece de bu abes tartışma sürüp gider. 

İkinci ihtimal:

İç etkiler devleti zayıflatır ve yıkar. 

Devleti ayakta tutan devletin kendi hukukudur. Devletin temeli toplumdur. Toplum dağılmadan devlet içeriden yıkılmaz. 

Toplumun temeli ise sınıflar, gruplar, kültürel ve sosyal tabakalardır. Toplumun ve tabakaların da bir hukuku ve düzeni vardır. 

Sosyal tabakaların tabanı sivil toplum örgütleridir; dernektir, vakıftır, sendikadır, partidir, basındır. 

Hepsinin tabanı ailedir. Ailenin hukuku aslında devletin hukukudur. (Medenî Kanun’daki aile hukukundan bahsetmiyoruz. Vicdanlardaki aile hukukunu kast ediyoruz.) 

Kardeşlik hukuku ailenin de sivil toplumun da devletin hukukunun da temelidir. “Devletin devam ve bekasını istiyorum” diyen herkesin önce bu hukuka riayet etmesi lâzım. 

Farklılıklara tahammül edemeyen biri aslında ortak hukuku ihlâl ediyor demektir. Kendisini hamiyet sahibi ve vatansever olarak görse ve gösterse de gerçek bir devlet düşmanıdır. 

“Tek doğru benim doğrumdur” diyen bir siyasetçi toplum düşmanıdır. 

Kendi kafasındaki siyaseti devletin bürokrasisine hâkim kılmaya çalışan her bürokrat bilerek ya da bilmeyerek devlet düşmanıdır. 

Gerginlikten medet uman her güç ve kuvvet sahibi sonunda kendi gücüne mağlûp olur. Tarih şahittir. 

En güzel güç yumuşak güçtür. 

En iyi sosyal pozisyon eşitlikçi olanıdır. 

En iyi sistem demokrasidir.

En temel hedef hukuk devletidir. 

Okunma Sayısı: 5089
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali Tam

    10.3.2020 10:31:58

    Yunanistan Almanya'nin By-passiyla hayatta kalabildi. Türkiye ayakta kalsin diye ne ACEM ne de ARAP kilini kipirdatmaz, bilakis TEKME dahi atabilirler. Yunan Mültecileri öldürüyor, bebeklere bibergazi, gözyasartici bomba, tazyikli su ile hücüm ediyor iste IKINCI AVRUPA kabahati yine Türkiye'ye veriyor. Birinci AVRUPA maalesef NEZLE olmus GRIP, KORONA olmama derdinde. BIZ KENDI DEVLETIMIZIN BEKASINA BAKALIM, sairleri gibi bizden sonrasi NUH TUFANI demesek bile.

  • canhun

    10.3.2020 09:37:26

    Güzel bir çalışma öğretici ancak başlık "kendi kültürel değerleri kullanılarak bir devlet önce nasıl zayıflatılır sonrada nasıl tarumar edilir ve yıkılır?" olabilirdi galiba.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı