Not: Bu yazı açısından Diyanet İşleri Başkanı da bir müftüdür. Sadece bir “başmüftü”dür.
Başlıktaki eksikliğin farkındasınız. Yani kimin kimden ne zaman neden korkacağını müftüye sormayız. Peki eksiği nasıl tamamlarız?
Uygun yere “den” ekini koyarak.
Neresi uygun?
Kim”den” korkar müftü?
Ya da…
Kim korkar müftü”den”?
Birinci ihtimal:
Kimden korkar müftü?
Müftü Allah’tan korkar. Allah’tan başka da kimseden korkmaz.
Allah’tan başkasından korkan müftü zaten hakikati ketmeder, en azından gerçeği eğip büker.
İnsanlardan korkan müftü insanlara faydalı olamaz.
Aslında kimsenin müftüyü korkutmaya çalışması da gerekmez. Hürriyetler asrında hiç kimsenin müftüyü korkutmaya ve inanmadığını söyletmeye ihtiyacı yoktur.
Zira müftü fetvasını kalplere verir. Hürriyetler asrında kalıplara fetva geçmez.
Müftü, dünyevî işlerindeki disiplin amirinden ve Diyanet İşlerinin Başkanı durumundaki Başmüftü’den de korkmaz.
Zaten dünyevî işlerdeki amiri müftünün fetvadaki amiri değildir.
Müftünün amiri olmaz. Emirle fetva olmaz. Fetva ihlasla gelir ve kalpten çıkar.
Devleti yönetenler ve nihayetinde bir siyasetçi olan devlet başkanı da müftünün amiri değildir ve o da onu korkutmaz. Şu ya da bu sebeple korkutmaya çalışıyorsa müftü cesaretini toplamalı, dik durmalı ve gerekirse ağzının payını vermelidir.
Özetle “müftü kimden korkar” yanlış sorudur.
O halde ikinci ihtimali değerlendirelim:
Kim korkar müftüden?
Allah’tan korkan, müftünün, “bu yaptığın Allah katında yanlıştır” hükmünden korkar. Ya yanlışsa…
Yanlış yapmayan, takvayla yaşayan bir mü’min müftüden korkmaz. Zira o fetva çizgisinin sınırlarında değildir.
Allah’tan korkmayan ama müftüden korkan pek yoktur.
Zira müftünün kimseyi korkutacak gücü yoktur. Zaten, müftü dediğin, kimseyi dünyada korkutmaz.
Müftü ihtar eder, mükafat ve cezayı hatırlatır.
Müftü ihbar eder, cenneti ve cehennemi haber verir.
Müftü ihraç etmez. Birilerine “dinden çıktın” demek kolaydır ama dine dahil etmek zordur.
“Tekfire çabuk cür’et edenler düşünsünler” ve hatta titresinler.
Bunları neden yazdık?
Siyasetin bir korku imparatorluğunun kuruluşuna vesile yapıldığını her muhalif yazıp söylüyor.
Çare nedir?
Çare kanun namına hareket eden hâkimi kuvvetlendirmektir. Ama zaten hâkim korkmaz, korkandan da hâkim olmaz.
Çare Allah için vicdanlara fetva veren müftüyü cesaretlendirmektir. Korkandan müftü de olmaz.
Ne demiş Merhum Mehmet Akif Ersoy: Korkma!