"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Panik bozukluğu, her 4 kişiden 1'inde görülüyor

23 Kasım 2015, Pazartesi 10:49
Özellikle nöbet anlarında kişiyi son derece olumsuz etkileyen ve panik atak ile oldukça sık karıştırılan panik bozukluk, günümüzde her 4 kişiden 1’inde görülen ancak tedavisi mümkün olan bir hastalık.

Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre anksiyete bozukluklarının görülme sıklığı son yıllarda artış gösteriyor. Bununla birlikte 'panik bozukluk' ve 'panik atak' kavramları birbirine sıkça karıştırıldığından çoğu kişi kendinde panik atak olduğu yanılgısına düşüyor. Panik bozukluk durumunun panik atağa oranla çok daha hafif bir psikolojik sorun olduğunu ve tedavi edilebildiğini belirten Acıbadem Bursa Hastanesi Psikiyatri Bölümünden Dr. Bekir Tasalı, “Klasik olarak nevroz terimi bireyde anksiyeteye karşı özel savunma belirtileriyle kendini belli ediyor, bireyin gerçekle bağlantısı kopmuyor, toplumsal uyumunun fazla bozulmuyor ve psikozlara göre bütün fonksiyonlarda bozukluk çok daha hafif gözleniyor. Bu tür bozukluklarda gerçeği değerlendirme gücü veya yeteneği bozulmuyor. Yani kişi hastalığını biliyor ve düşüncelerini saçma buluyor. Nelerin veya neyin düşünce, istek ya da düş; neyin eylem ya da olay olduğunu rahatlıkla fark edebiliyor.” dedi.

HER 4 KİŞİDEN 1'İNDE GÖRÜLÜYOR

Panik bozukluğun son yıllarda her 4 kişiden 1'inde görülen bir rahatsızlık olduğunu bildiren Dr. Bekir Tasalı, yaşam boyu en az 1 defa panik nöbeti geçirme sıklığının yüzde 10 olduğunu, kadınlarda görülme oranının erkeklere göre daha olduğunu kaydetti. Panik bozukluk rahatsızlığında, panik nöbetler olmadığı zamanlarda hastanın genel durumunda hiçbir bozukluk görünmediğini vurgulayan Tasalı, panik nöbeti olduğu sırada hastanın ileri derecede telaşlı ve hareketli göründüğünü ifade etti. 

Bununla birlikte çarpıntı, titreme, ağız kuruluğu, hava açlığı veya nefes alamama, nefes alamamadan ötürü boğulma hatta ölme korkusu gibi şikayetlerin gözlenebildiğine dikkat çeken Tasalı, şöyle devam etti: “Panik nöbetinin olmadığı durumlarda kişilerarası ilişkilerde herhangi bir bozukluk görülmezken, nöbet sırasında kekeleme ve konuşma güçlüğü görülebiliyor. Bu süreçte kişi çok gergin oluyor ve her şeyin kötü olduğu ya da olacağı duygusu yaşıyor. Her durumun tehlikeli ve olumsuz olduğu duygusu yayılıyor. Bununla birlikte karın ağrıları, psikojenik bulantılar, sık idrara çıkma, sıcak soğuk basmaları ve kan basıncının yükselmesi oldukça yaygın görülüyor. Bu nöbetler genellikle 10-15 dakika sürüyor. Başlangıçta hasta neye uğradığını anlayamayabiliyor ve delireceği ya da öleceği korkusuyla yakınlarından yardım bekleyebiliyor.”

TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELER? 

Panik bozukluğun tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu belirten Dr. Tasalı, “Nöbet sonrasında panik bozukluğundan şüphelenilmesi durumunda tanı ve tedavi için mutlaka bir uzmana görünmek önemli. Panik bozukluk tedavisinde uygun bir ilaç tedavisini takiben psikoterapötik yaklaşımlar, özellikle bilişsel davranışçı yöntemler, destek psikoterapileri, uygun zamanlama ile üzerine gitme yöntemleri, meşguliyet tedavileri ile çok iyi sonuçlar elde edilebiliyor.” ifadelerini kullandı. 

Okunma Sayısı: 1571
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı