"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Böyle olmasaydı şöyle olmazdı” demek kadere itiraz değil mi?

Ali FERŞADOĞLU
28 Mayıs 2022, Cumartesi
Uzun seneler de geçse, aynı hastalık devam ederse, aynı tedavi ve reçete uygulanır.

“Ey doktor, artık aynı tedavi ve ilaçları kullanmaktan vaz geç!” diye itiraz edilmez! Aynı problem varsa, aynı çözüm formül uygulanır. Sık sık sorulan “İki kere iki kaç eder?” sualinin cevabı aynıdır: 4! “Yahu aynı şeyi söylüyorsun, gına geldi?” diye itiraz edilmez.  

Çünkü, Yeni Asya “deccalizm/süfyanizm” ve kolları olan “gizli ifsat, ahlaksızlık komitelerine” karşı cihad-ı manevi veriyor! Bu cihadda mal kayıpları, yaralanmalar tabii değil mi? Mücahidleri teşvik, yaralıları tedavi ve eksiklerini gidermek gerekiyor; yoksa “Zarar ediyoruz!” deyip cihaddan vaz geçirmek değil! 

İşte, mağdur ve masumlara yapılan haksızlıkları her zaman gündeme taşımakla mükellefiz. “Başkaları bağırmıyor, başkaları itiraz etmiyor, size ne oluyor?” argümanı dehşetli bir yaklaşımdır. Zira, “Başkasının kusuru insanın kusuruna senet (dayanak) ve özür olamaz.” (Divan-ı Harb-i Örfî, s. 65.) Biz asla yazmaktan vaz geçmeyiz, geçemeyiz. Çünkü, “Kendi aleyhinizde, anne-babanızın, akrabalarınızın aleyhinde de olsa dosdoğru şahitlik edin.” (Nisa Suresi, 135.) mealindeki ayetiyle mükellefiz. Keza, Peygamberimizin (asm), “Bir kötülüğü gördüğünüzde elinizle, elinizle düzeltemezseniz dilinizle, dilinizle de düzeltemezseniz kalbinizle buğz edin...” (Müslim, İman, 78.) direktifini yerine getirmek imanın gereğidir.  

“İnsan, medeni-i bittab olduğundan ebnâ-yı cinsinin hukukunu muhafazaya ve hakkını onlar içinde aramaya mükellef.” (Münâzârât, s. 137.) olduğundan bilhassa Nur talebeleri, “Bir mâsumun hakkı, bütün halk için dahi iptal edilmez. Bir fert dahi, umumun selâmeti için feda edilmez. Cenâb-ı Hakkın nazar-ı merhametinde hak haktır, küçüğüne büyüğüne bakılmaz. Küçük, büyük için iptal edilmez. Bir cemaatin selâmeti için, bir ferdin rızası bulunmadan, hayatı ve hakkı feda edilmez.” (Mektubat, s. 57.) prensibini uygular.  

Üstad ne diyor: “Sakın, sakın bu musibetlerin verdiği asabîlik cihetiyle birbirinizin kusuruna bakmayınız. Kısmet ve kadere itiraz hükmünde olan şekvâlar ve ‘Böyle olmasaydı şöyle olmazdı’ diye birbirinizden gücenmeyiniz. Ben anladım ki, bunların hücumundan kurtulmak çaremiz yoktu. Ne yapsaydık onlar hücumu yapacaktılar. Biz sabır ve şükür ve kazâya rıza ve kadere teslimle mukabele ederek tâ inayet-i İlâhiye imdadımıza gelinceye kadar, az zamanda ve az amelde pekçok sevap ve hayrat kazanmaya çalışmalıyız.” (Şuâlar, s. Enstitü/interet, 275.) 

Okunma Sayısı: 1805
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hakan ORAL

    29.5.2022 08:52:20

    Tebrikler. Şahs-ı manevinin tercümanı olmuşsunuz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı