Aynı zamanda teknik, ilim, san'at ve teknoloji yönlerinden de örnek olmuşlardır. San'atkârların birçoğu, pîr ve üstad olarak, bir peygamberi almıyor mu?
Kur’ân’da isimleri zikredilen ve tarih kitaplarında mesleklerin pîr, önder, üstad ve yol göstericileri olarak sıralanan peygamberler şöyle: Çiftçilerin piri Hz. Âdem (as), marangoz ve gemicilerin piri Hz. Nuh (as), çobanların, santrifüjcülerin piri Hz. Mûsâ (as), hallaççıların piri Hz. Şit (as), devecilerin piri Hz. Salih (as), sütçü ve dülgerlerin piri Hz. İbrahim (as), terzilerin piri Hz. İdris (as), saatçıların piri Hz. Yûsuf (as), ekmekçilerin piri Hz. Zülküf (as), tarihçilerin piri Hz. Lût (as), bağ-bahçecilerin piri Hz. Üzeyr (as), çulhacıların piri Hz. İlyas (as), mevlithanların (ses sanatçıları), demirci ve zırhçıların piri Hz. Dâvud (as), eczacıların piri Hz. Lokman (as), balıkçıların piri Hz. Yûnus (as), seyyah ve doktorların piri Hz. İsâ (as) ve peygamberlerin sonuncusu ve “Varisü’l-Enbiya” Hz. Muhammed (asm) bütün peygamberlerin dinleri, hükümleri kendisinde toplandığı; İslâmiyet onunla tamamlandığı ve kemâle erdiği; getirdiği din cihanşumûl ve kıyamete kadar bâkî olduğu için, sair peygamberlerin göstermiş olduğu bütün mu’cizelerin numûnelerinin gösterildiği mübarek bir zât olmuştur.
Peygamberler gibi padişahlar da ülke yönetmenin yanında bir meslek sahibi olmuşlardır. Onlar devlet yönetimi, siyaset, hukuk, İslâmî ilimler gibi alanlarda ders almışlardır. Bu derslerin yanı sıra meslekî anlamda bir san'at öğrenmek için eğitimden geçirilirlerdi. Meselâ Fatih Sultan Mehmed bahçeyle uğraşmayı çok severdi. Kaynaklar onun mahir bir bahçıvan olduğunu söyler. II. Selim bestekârlığı ile meşhurdu. Kanunî Sultan Süleyman şair ve kuyumcu idi.
Bu kadar unvan sahibi insanların dahi ayrı bir san'at dalıyla meşgul olmasına, o alanda ustalaşmasına önem vermiştir hocaları, aileleri.
Eğitim hakkından herkes eşit bir şekilde yararlanmalı. Aileler bu hakkı en iyi şekilde kullanmalı. Kız ve erkek çocuklarını iyi yetiştirmeli, bir meslek edinmelerine yardımcı olmalıdırlar.
Ölümlü dünyada yaşıyoruz. Her zaman anne babamız, yahut eşimiz yanımızda olmayabilir.
Eğer kadın bu eğitimi evlilikten önce alamadıysa, erkek eşine bu konuda destek vermelidir. Eşinin fıtratına ve becerisine uygun bir uğraş kazanmasına yardımcı olmalı.
Üreten insan mutlu olur. Bir şeyler ortaya çıkardığını görünce işe yaradığını hisseder. Böylece hayata karşı daha enerjik olur. Hem maddî hem manevî anlamda güç kazanır.
Bunun şuurunda olan kocalar, eşinin mutlu olması için onu teşvik etmeli, başaracağına dair olan inancını dile getirmeli ve daima yanında olmalıdır. Mutluluk aile ortamına sirayet edecek, huzurlu bir atmosfer sağlanacaktır.