Bediüzzaman, “müdebbir-i galip” derken insanların psikolojik tiplerinin tasnif ettiği de söylenebilir.
Buna göre insanlar 12 tipe ayrılır:
Birinci tip: Akıl ön plandadır. Kişi ve hadiseleri aklıyla ölçer, biçer ve karar verir.
İkinci tip: Gözlü tabakadır, gördüklerine göre hareket eder. Gözüyle görmedikçe inanmaz, inanmak istemez. Veya gözlemcidir, olayları müşahede ederek değerlendirir.
Üçüncü tip: Fikir endeksli bir yapıdadır. Enine boyuna düşünerek, muhakeme ederek karar verir.
Dördüncü tip: Duygusaldır, hisleri nereye sürüklüyorsa ona göre davranır.
Beşinci tip: Hakperesttir, kaide, kanun ve prensiplere uyar. Hukuk içinde kalır. Kim haklı ise ondan yana olur. Hem kendi hakkını, hem başkalarının hakkını arar.
Altıncı tip: Kuvvet, güç endeksli davranır. Güçlü ise, kuvve-i gadabiyesini vasat mertebeye çekmemişse, gücüne dayanarak iş yapar. Veya zenginden, güçlüden, soyludan taraf olur.
Yedinci tip: Hikmetle hareket eder. Yani, ölçülü, dengelidir. En faydalı, en kısa, en rantabl, en optimal yolu seçmeye çalışır.
Sekizinci tip: Devlet, iktidar yanlısıdır. Devlet ne derse, iktidar nasıl hareket ediyorsa, o çizgiyi benimser, takip eder.
Dokuzuncu tip: Kalbin sesini dinler, akıl veya kuvve-i müfekkiresini işletmez. Tasavvuf ve tarikat yolunda gidenler kalp ağırlıklı çalışır.
Onuncu tip: Aklî temayüllerine göre hareket eder. Her şeyi akıl ve mantıkla halletme yoluna gider. Filozof veya kelâmcılar gibi galib-i madebbir akıldır.
On birinci tip: Arzularına uyar. Nefsi istekleri doğrultusunda yaşar ve kararlar verir.
On ikinci tip: Hüda, yani Allah’ın rızasını arar. İhlâsla hareket eder. Yani, işinde daima Yüce Yaratının emirlerini esas alır.
Müdebbir-i galip akıl, efkâr, hak, hikmet, hüdâ olup, bunları cem edenler; kâmil, lider insanlardır. Onlar etkilenmez, etkilerler. Eksi kutupta da diğerleri yer alır.
Kendimizi test edebiliriz: Acaba bizde “müdebbir-i galip” nedir, hangi tipteniz?