"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İşi ehline vermek Kur’ân’ın emridir

Ali FERŞADOĞLU
01 Haziran 2018, Cuma
İşlerin, emanetlerin ehline verilmesini emreden âyetin meali şöyledir:

“Ey iman edenler! İnsanlar arasında adâlet edin ve emaneti, işi ehline (uzmanına, lâyık olana) verin.” 1

Bu âyetin nüzul sebebi şöyle nakledilir: Bir rivayette, Hz. Ali (ra), Mekke fethedilince müşrik olan Osman bin Talha’dan anahtarları alır. Bu âyet nazil olur. Hz. Peygamber (asm), anahtarı ondan alıp müşrik olan ve Müslüman olmayan Osman bin Talha’ya verir.

Mealini verdiğimiz bu âyet ve Hz. Peygamberin (asm), onu bu şekilde uygulaması, emaneti, işi, “yakın, dindar, makam sahibi, ilim adamına” değil; “ehliyet” ve “liyâkatli” olana vermeyi gerektirir.

Bugünkü iktidar ise işleri, ehil olmayanlara, yandaşlara ve yakınlara vermektedir. Memleketi, istişare ile değil, istibdat ile yönetmektedir. Halbuki, “Veşavirhum fil-emri / Ve işlerde onlarla istişare et”2  

Mealini verdiğimiz bu âyetlere göre istişare bir emir, bir farzdır.

AKP ise, şimdiye kadar işleri “reis” ile yürütmüştür. OHAL istibdadıyla da bunu zirveye çıkarmıştır. “İstibdat tahakkümdür, muâmele-i keyfiyedir, kuvvete istinad ile cebirdir, rey-i vâhiddir, sû-i istimâlâta gâyet müsâit bir zemindir, zulmün temelidir, insâniyetin mâhisidir. Sefâlet derelerinin esfel-i sâfilînine insanı tekerlendiren ve âlem-i İslâmiyeti zillet ve sefâlete düşürttüren ve ağrâz ve husûmeti uyandıran ve İslâmiyeti zehirlendiren, hattâ herşeye sirâyet ile zehrini atan, o derece ihtilâfâtı beyne’l-İslâm îkâ edip, Mûtezile, Cebriye, Mürcie gibi dalâlet fırkalarını tevlid eden, istibdattır.”3

 İdare ve yönetim biçiminin de din ile ilgisi yoktur. Kapitalizmin yöntemlerini kullanmaktadır.

Dışişleri politikası da, “uhuvvet, muhabbet, barış” üzerine tesis edilmemiş, şiddet ve saldırganlık üzerine bina edilmiştir. 

 AKP’nin uyguladığı hem siyasî, hem sosyal, hem gelir dağılımındaki adalet, Kur’ân’a, İslâma tamamen zıttır.

Bugünkü iktidarın uyguladığı siyaset, kapitalist, Kemalist siyaset anlayışıdır: Zira, siyaset-i hazıra/bugünkü siyaset, “Yalancıdır insanlığın maslahatına zıttır.4

Dipnotlar: 

 1- Nisâ Sûresi, 58. 2- Al-i İmran Sûresi, 159. 3- Münâzarât, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 22. 4- Münâzarât, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 53.

Okunma Sayısı: 12886
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Toygar

    1.6.2018 09:21:11

    Dünkü sorumun cevabını bekliyorum. Ayrıca, "bunlar gitsin" mi demek lazım, yoksa "bunlar gelsin" mi? Bu ikisi arasındaki farkı, Üstad'dan başkasından öğrenecek değiliz elbette. Üstad, "bunlar gitsin" mi demiş, yoksa, "bunlar gelsin" mi demiştir? Bildiğim kadarıyla "Bunlar gelsin" demiştir, mealen de olsa. Peki biz şimdi kime "gelsin" diyoruz. Bi deyiverin hele! "Demokratlara" demeyin, onu biliyoruz. Şimdi hangisi demokrat namzeti, onu soruyorum. Yayınlayıverin ya da cevaplayıverin. Samimiyetle soruyorum!.. Millet ittifakını desteklemek için, meşveret kararı almaya gerek bile var mı ki zaten! Çevresinden dolaşmadık, dolaşmayız da!

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı