Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde meydana gelen 6,1’lik deprem, İstanbul’da da hissedildi. Meydana gelen sarsıntı, "depremlere ne kadar hazırlıklıyız?" sorusunu tekrar gündeme getirdi.
Bir deprem ülkesinde yaşıyoruz ve ara sıra depremler bize bunu hatırlatıyor. Özellikle İstanbul için tedbirler ve yapılması gereken çalışmalar ne durumda diye merak ediyoruz. Çünkü asıl korkulması gereken "deprem" değil de, tedbirsizlik ve çürük yapılar. Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) verilerine göre İstanbul’da her 10 evden dördünün deprem sigortası yok.
İstanbul halkı korkuyor
İstanbul'da beklenen deprem söylentilerine karşı, her sarsıntıda İstanbul halkı korku yaşıyor. Ancak, "Korkunun ecele faydası yoktur" diye bir söz vardır. Korkuları da, kaderciliği de bir yana bırakıp, ciddî tedbirler alınması, çalışmalar yapılması gerekiyor. Esasında çoktan yapılmalıydı. 17 Ağustos 1999 depreminin üzerinden 26 yıl geçti. Yıkıcı etkisi hafızalardan silinmedi ama bundan ders alınıp yeterli çalışmalar yapıldığını ve önlemler alındığını da söyleyemeyiz. 23.04.2025'te İstanbul'da 6.2 şiddetinde gerçekleşen depremde de, sokağa çıkan halk beton yığınları arasından başka bir yere sığınamamış, yol kenarlarında, sokak aralarında çaresiz kalmıştı. Zira, hükümetin ve yerel yönetimlerin “kentsel dönüşüm” adı altında yürüttüğü projeler sadece varlıklı kesimlerin daha da zenginleşmesini sağlamayı amaçlıyor. Rantın yüksek olduğu bölgelerde rezidanslar ve alışveriş merkezleri yükseliyor. İstanbul'da güvenli konutlarda oturmak bir lüks ve ayrıcalığa dönüşürken, milyonlarca insan her gece korku içinde yatağa giriyor.
Toplanma alanları imara açıldı
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu'nun açıklamalarına göre İstanbul’da 1999 depreminden sonra belirlenen 470 adet Deprem Toplanma Alanı’nın büyük bir bölümünün imara açıldığı, AVM, konut ve ofis projelerine dönüştürüldüğü ifade edildi. 562 adet “Birinci Derece Acil Ulaşım Yolu”nun da bir çoğunun araç parkı haline geldiği belirtildi.
“Artık vaktimiz yok”
İBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanı Murat Yün, iktidarın Kanal İstanbul ısrarını eleştirerek, “İstanbul'un bütüncül bir planı zaten var. Bu şehrin artık ilave nüfusa, trafik yüküne, yeni inşaat baskısına tahammülü kalmadı. Eğer bir kaynak varsa, bunu deprem güvenliği için kullanmalıyız. İstanbul’un yenilenmesi yönünde kullanmalıyız. Bizim ana gündem maddemiz deprem ve bunda ısrar ediyoruz. Çünkü artık vaktimiz de yok.” diyor.
Deprem hazırlıklarını yürüten İBB yöneticilerinin tutuklu olmasının, İstanbul'un depreme tedbir alma çalışmalarında sürece verdiği zarar uzmanlarca zaman zaman hatırlatılarak bir an önce bu çalışmaları yapanların serbest bırakılıp vazifelerine dönmeleri talep ediliyor.