Necm Sûresi’nin 4. âyetinde Peygamber Efendimizin (asm), Kur’ân âyetlerinin dışındaki sözlerinin dahi, ona vahyolunduğu şeklinde yorumlamaya ve anlamaya herhangi bir engel olmadığı gibi; sair âyetler de onu desteklemektedir.
“O ancak kendisine vahyolunanı söyler” demek, Hatemü’l-Enbiya olan Resul-i Ekrem’in (asm), sözleri, “vahyî”dir. Ancak, sahanın uzmanları, vahyi iki kısımda değerlendirmişlerdir: Direkt bağlayıcılığı bulunan vahiy ve dolaylı yapılan vahiy.
Şu âyet ise, doğrudan doğruya sünneti tarif etmiyor mu? “Ve hiç şüphesiz sen, pek büyük bir ahlâk üzerindesin.” 1
“Allah’a itaat edin, Peygambere de itaat edin; emir ve yasaklarına karşı gelmekten sakının. Yüz çevirecek olursanız, bilin ki, Resulümüzün üzerine düşen, ancak size açıkça bildirmekten ibarettir.” 2
Acaba peygambere itaat nasıl olacaktır; emir ve yasakları nelerdir? Demek “sünnet”e ittiba şarttır ve Resul-i Ekrem’in de emir ve yasaklarına uymak vardır...
“Ey Rabbimiz! Biz indirdiğin kitaba inandık ve peygambere uyduk. Sen de bizi, Senin birliğine ve peygamberinin doğruluğuna şahitlik edenlerle beraber yaz.” 3
Sünnet ve hadîs-i şerîfin, Kur’ân’ daki yerini şu iki âyet tekrar vurgulamıyor mu?: “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol.” 4
Demek Peygamber Efendimiz (asm), sâir âyetlerin de delâletiyle, “emrolunduğu gibi” bütün fiilleri, sözleri, ahvali, davranışları ile istikamet üzere gitmiştir.
“Ey inananlar! And olsun ki, sizin için, Allah’a ve âhiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çok anan kimseler için Allah Resulü en güzel örnektir.” 5
Evet, Allah, Resulünün (asm) en güzel bir örnek olduğunu göstermektedir. “Şu, şu, şu konularda en güzel örnektir” diye takyid etmediğine göre, bütün meselelerde örnektir. Şu halde, Kur’ân tastikinden geçmiş Sünnet-i Seniyyesi de bizim için yegâne örnektir.
Dipnotlar:
1- Kalem Sûresi, 4.
2- Mâide Sûresi, 92.
3- Al-i İmran Sûresi, 31.
4- Hûd Sûresi, 112.
5- Ahzâb Sûresi, 21.