Koronavirüs ve sair hastalıklardan ancak iman ve Sünnet-i Seniyye’ye ittiba ile kurtulabiliriz.
Evet, iman, Esma-i Hüsna’dan Rahman, Rahim, Şafi’, Kafi, Muafi, Kuddüs başta olmak üzere sair binbir isim ve sıfatlarının tecellilerini anlamak ve yaşamaktır.
İman tedbirdir. Yani, Tedbir-temizlik, sağlıklı beslenme, bağışıklık sistemini güçlendirme, hayatı helâl dairesinde yaşamaktır. Kuddûs ise; hatadan, gafletten, âcizlikten, her türlü eksiklikten uzak, bütün övgülerin üstünde olan demektir. Her türlü ayıptan, kusurdan ve ihtiyaçtan uzak olan, her türlü hayır ve bereketin kaynağı olan Zât-ı Zülcelâl demektir.
Koronavirüs, yüzlerce “Dâbbetü’l-arz”dan yalnızca birisidir. “Dâbbetü’l-arz, “İlla daaabbetulardı tekülü minsetehu/Asâsını kemirmekte olan bir ağaç kurdu.” (Sebe Sûresi, 34:14) âyetinin işaretiyle o hayvan, dâbbetü’l-arz denilen ağaç kurtlarıdır ki; insanların kemiklerini ağaç gibi kemirecek, insanın cisminde dişinden tırnağına kadar yerleşecek. Mü’minler iman bereketiyle ve sefahet ve su-i istimalâttan tecennübleriyle kurtulmasına işareten, âyet, iman hususunda o hayvanı konuşturmuş. (Bediüzzaman, Şuâlar, s. 511)
İman, “Peygamber size her neyi verdiyse onu alın. Ve size her neyi yasakladıysa ondan vazgeçin.” (Haşr Sûresi, 7) mealinde ve benzeri âyetlere göre Sünnet-i Seniyye’ye uymaktır. Zira, “Sünnet-i Seniyye edeptir. Hiçbir meselesi yoktur ki, altında bir nur, bir edep bulunmasın.” (Bediüzzaman, Lem’alar, s. 59)
“Sünnet-i Seniyyenin küçük bir âdâbına mürâât etmek, ehemmiyetli bir takvâyı ve kuvvetli bir imanı ihsas ediyor. Doğrudan doğruya Sünnete ittibâ etmek, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmı hatıra getiriyor. O ihtardan, o hâtıra, bir huzur-u İlâhi hâtırasına inkılap eder. Hattâ en küçük bir muamelede, hattâ yemek, içmek ve yatmak âdâbında Sünnet-i Seniyyeyi mürâât ettiği dakikada, o âdi muamele ve o fıtrî amel, sevaplı bir ibadet ve şer’î bir hareket oluyor.” (Bediüzzaman, Lem’alar, s. 55)
Sünnet-i Seniyye, koronanın en önemli tedbirlerinden “temizliği/hijyeni” de ders verir: “Temizlik imanın yarısıdır” (Müslim, Tahare, 1)
“Yemekten önce ve sonra el yıkamak yemeğe bereket getirir” (Tirmizî, Et’ime, 29)
İman ve Sünnet-i Seniyyenin getirdiği tevekkülü, hangi medeniyet getirebilir?