Kısa metrajlı katılıp ayrılmak zorunda kaldığımız kuruluşunun 51. sene-i devriyesi ve ikinci 50 yılında bir kere daha müşahade ettik ki, çoğumuz bedenen Yeni Asya’da değiliz, ama, Yeni Asya bizim içimizde.
Bedenen sık sık gitmeye maniler çıksa da yine beraberiz. İçimizi dolduran salondaki coşku bana bir sene daha yeter!
Gerek YK Başkanı İzzet Atik, gerek GYY Kazım Güleçyüz, gerekse sair konuşmacıların ve dahi Millet İttifakının-bir kişi de Cumhur İttifakı’ndan-verdiği mesaj Türkiyeye dalga dalga yayılmıştır.
Eskiden beri ve bugün de kimi gazeteler devlet-rejim, iktidar gücüne, kimisi maddi güce-holdinklere dayanarak kuruldu ve devam ediyor! Nice gazete çıktı, kapandı. Niceleri battı! Niceleri batma eşiğinde…
Yeni Asya ise, ter ü taze fikir, mesaj ve coşkusuyla ayakta. Ki, Yeni Asya eksi bakiye 150 bin lira borç; Ve gazeteciliği bilen 2-3 kişi ile kurulmuştu!
Yeni Asya, 50 yıldır destansı mücadele ve hizmetler vere geldi, daha nice 50 yıllara gidecek inşaallah! Zira, Yeni Asya’nın cemaat, şahs-ı manevi ve fedâkâr, ehl-i hamiyet kahraman okuyucularına dayanarak bugünlere geldi.
Bu isimsiz kahramanların dayandığı tek güç kaynağı, Allah rızası, yani, ihlastır. Çünkü inanmışlar ki, “En büyük kuvvet devlet/rejim, iktidar, para değil!”
“Bu dünyada da hususan uhrevî hizmetlerde en büyük bir kuvvet ihlastır.”
O tablo bunun ve açılışta okunan İhlas Risalesi’nden pasajlar onun ispatıdır.
“Biliniz, en esaslı kuvvetimiz ve nokta-i istinadımız tesanüddür. Sakın, sakın bu musibetlerin verdiği asabîlik cihetiyle birbirinizin kusuruna bakmayınız. (...) Biz sabır ve şükür ve kazâya rıza ve kadere teslimle mukabele ederek tâ inayet-i İlâhiye imdadımıza gelinceye kadar, az zamanda ve az amelde pekçok sevap ve hayrat kazanmaya çalışmalıyız.” (Bediüzzaman Said Nursî, Şuâlar, s. 275.)
50 yıl boyunca bu tesanüd halkasında yerini alanlar kazandı!
Niçin Yeni Asya’ya bağlıyız? Çünkü, “Risale-i Nur Kur’ân’a bağlıdır.” Yeni Asya’da Risale-i Nur’a bağlıdır. Dolayısıyla biz de Yeni Asya bağlıyız!
Cenab-ı Hak’tan niyaz ederiz ki ferd ferd hepimizi şahs-ı maneviden aldığımız emir, coşku ve taze bir şevkle kucaklaşarak, “muhabbet, hürmet, uhuvvet, tesasüd ve ittihad” ile hizmetlerin şahıkalarına tırmanmaya gayret versin…
Azız, sıddık, fedâkâr, cefakâr bilhassa ehl-i hamiyet okuyucularımızı tekrar tebrik eder, daha nice 50’li yıllara ulaşmayı yüce Mevladan nasip etmesi niyazıyla…